Son Dakika Haberler

SBS’de Son Kez Disleksi Gazı Ölçümü

SBS’de Son Kez Disleksi Gazı Ölçümü
Okunma : 829 views Yorum Yap

SBS son kez yapılıyor; 8 Haziran 2013’de “Görev tamamdır” diyecek başbakan. İlk SBS 2005’de yapılırken henüz emekli değildim ve sokmayın çocuklarınızı bu sınava diye velilere yalvarmıştım. Tuzaktır, eğitimi ne kadar düşürdüklerinin seviyesini belirleyecekler, üstüne sınav parası vereceksiniz. Bütün liseler düzlendi, çocuğun nereye girdiği fark etmeyecek. Dedim, haykırdım, anlatamadım. İşte yolun sonuna gelindi.

Ders başına sınavla üst sınıflara atlama geldi; 5 Nisan 2013. Artık SBS’nin hükmü yok, pamuk eller cebe, ne kadar özel ders o kadar sınıf atlama…

SBS, uluslar arası karşılaştırma sınavıdır. Ona yerli sos katarak çocukların bu sınava girmeleri sağlandı. Çünkü, her yıl Türk çocuklarının okulda yediği “biber gazı”, dilim sürçtü,  aptallaştırıcı disleksi gazı ölçümleri yapılmalıydı…

Özür dilerim, biber gazı sokakta yedirilir, disleksi gazı ise, ders kitapları içine ketçap gibi sıkılmış halde sandviç edilerek yedirilir!?

Karşılaştırmalı sınav diyorduk… Dünya Ticaret Örgütü öyle diyor çünkü. OECD ülkeleri diye bir şey var, oraya dahil olan ülkelerin eğitim seviyesini ölçüyorlar, PİSA adıyla rapor ediyorlar. Bu rapor kime veriliyor, bilmek isterseniz; rapor Dünya Ticaret Örgütüne veriliyor. Beyinsizleştirilmiş sürüler yetişsin diye eğitimin seviyesini aşağı çekmek üzere eğitim sektöre devrediliyor, veliler daha çok para harcasın diye.

Eğitimi sektöre devreden ülkelerde düşürülen seviye SBS ile ölçülüyor. Çünkü, eğitim düştükçe bundan küresel eğitim şirketleri kazanmaya başlıyor, “siz üretmeyin bizden alın” mantığı ile eğitim dışarıya açılıyor, açıldıkça eğitim teknolojisi satan şirketler kazanıyor, ders kitapları için “disleksi gazı” üreten şirketler kazanıyor, vs.

1999’da ilk kez katıldığımızda 36 OECD ülkesi arasında Matematik ve Fen Bilgisinde 19.ülke olduk. 2004 yılında 22.ülke idik. 2005’den beri SBS ile belirlenmeye başladı ve giderek geriye düştük, 2010 yılında 32.ülke olduk, 2011 yılında 36.ülke olduk ve şimdi daha ötesi yok, sonuncuyuz. İktidar aynı iktidar, program aynı program… Oysa 1970’lerde, NASA’ya en fazla fizik bilimci gönderen ülke idik, Matematik ve Fizik (Fen) derslerinde  dünyada en önlerde idik, bize “çok şey öğretiyorsunuz, azaltın” diyordu WB’ın adamları.

2005’den itibaren bedava dağıtılan kitaplar sayesinde Fen ve Matematik’te bugün dibe vurduk. Türkçe’yi, Tarih’i, Edebiyat’ı ölçümleseler, orada eksilerdeyiz.

8 yılın sonunda, çocuklarımızı adım adım disleksi gazı yedire yedire, her yıl değişen kitaplarla dozunu artırarak, hissettirmeden uçurumun dibine yolladık. Hepimiz sorumluyuz, bizim gözümüzün önünde oldu bunlar. Bir kere bile bu konuda halka açıklama yapmadı dernekler, sendikalar.

Yarın, sıfırı/mortu nasıl çektiğimiz son kez yapılacak olan SBS ile belirlenecek. Nesillerimizi ellerimizle nasıl boğduğumuz ilan edilecek. Dünya Ticaret Örgütüne “İş tamam” raporu verilecek!..

Yöneticilerimiz yarattıkları bu sonuçtan her zaman yaptıkları gibi yine kendileri şikâyet edecekler. Çocuklarımızı aşağılamak için bunu fırsat bilecekler, halkın eğitimsizliğini halkın yüzüne hakaret olarak çarpacaklar… Artık “çapulcuların” bu konuda da uyanma zamanıdır!

İlan edecekleri “sıfır başarı” notunu AKP iktidarının notu olarak göstermeliyiz..

Bu durumdan birinci derecede sorumlu olan;

-Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı,

-Talim Terbiye Kurulu Başkanı Emin Karip

-Temel Eğitim Genel Müdürü Funda Kocabıyık, derhal istifa etmelidir.

Sıkıysa, bu yıl “disleksi” tanısı konulmuş öğrenci sayısını açıklasınlar. Özel eğitim uzmanları, “beş yıl önce okul başına üçü beşi geçmeyen öğrenme güçlüğü çeken çocuk sayısı, bu sene 150 bin civarındadır” diyorlar. Disleksi gazı yedirilmiş çocuklarımızdır bunlar.

Bir örnek anlatacağım.

İstanbul Kadıköy’de 4.sınıfta okuyan bir kızımız var. Yeni kayıt olduğu bu okulda arkadaşlarıyla sorun yaşıyor diyerek psikologa gönderildi ve ailesi onu çok bilinen bir özel rehberlik merkezine götürdü. Nasıl test edilmişse 10 yaşındaki kızımızın davranış yaşı 7 çıkmış, 4 haftalık bir özel eğitim alması gerekiyormuş. Bu çocuk, Gökçen Koray’ın çoksesli çocuk korosuna gidiyor ve 2.sınıftan beri fülüt çalıyor.

Şimdi kaç kişi anlayacak bu sonucun nasıl doğduğunu?

Eğitimbilimciler bile zor çözer. Bakınız, 2005’de Talim Terbiye’nin başındaki zat, “Davranışçı eğitimden vazgeçtik” dedi ve tüm Eğitim Fakülteleri “bireyci” öğrenme modelini tez yaptı. Biz daha öncesinde “Eğitim, çocukta sosyalleşme ve ileriye doğru davranış değişikliği yapmak içindir” diyorduk, bu terk ettirildi.  Bu doğru yaklaşımı terk edip onun yerine “çocuk bireydir” felsefesiyle ders kitapları yazdılar. İşte bu bireyci eğitimin sonuçlarını en yakınımızda görüyoruz.

Ah, ah!… 10 yaşındaki bu kızımızın beyninde 4 yıllık disleksi gazı birikmiş haldedir. Bu kitaplarla temasının derhal kesilmesi ve www.mahiye.net siteme koyduğum 68 müfredatına göre yazılmış o kitaplarla okuması, eğik el yazısını da terk etmesi lazım!

Dersleriyle ilgili durumu merak ettiniz.

            Matematik: 2.sınıftan beri çarpım tablosunu ezbere biliyor. Fakat, ders kitabındaki matematik problemlerini çözemiyor. Çünkü, çocuğun algılamasına göre yazılmıyor sorular, soru cümlesinde aptallaştırıcı disleksi gazı var!
Türkçe: 3.sınıftayken “en hızlı okuma” teşekkürü var, bu yıl 4. sınıfta, nokta ve virgüllere dikkat ederek, tonlayarak, “en güzel okuma birinciliği” var. Fakat, okuduğunu anlatamıyor. Çünkü, 1.sınıftan beri bütün Türkçe kitaplarında anlamsız ve yanlış yerde kullanılmış kelimelerle beyinleri çöplüğe döndürüldü, bu çöplükte disleksi gazı oluştu. Yani, çocuk okuyor, ama kelimelerin anlamlarını bilemiyor; çünkü, Türkçe ders kitaplarında anlambilime uygunluk yok. (4.sınıf Türkçe kitabına açtığım davaya verilen kararı bilin; “siz bu kitaptan bizzat mağdur değilsiniz, dava açamazsınız, nesillerinizin göreceği mağduriyet sizin dava açmanız için geçerli değildir” oldu. Lütfen, veliler siz dava açın.)

Dönelim SBS sorularına. Yarın sınav var. Böyle bir Türkçe eğitimiyle disleksi gazıyla doldurulmuş tazecik beyinler, sıfırı çekmez de ne olur?

Ey MEB yöneticileri!

Amerika’dan aldığınız görevi tamamladınız, eğitimi ne kadar aşağı çektiğinizi son kez ölçeceksiniz. 2005’den beri bedava diye verdiğiniz o yakılası kitaplarla, yeni nesillerimizi disleksi gazı üreticisi Amerikan SPAN Eğitim Şirketine teslim ettiniz, yetmedi, 2006’da yasayla kurduğunuz Mesleki Yeterlilik Kurumunu gaz dağıtımıyla görevlendirdiniz!

Yettiniz artık, yettiniz!

Bebelerimizi mahvettiniz!

MYK’nızı da kapatıp çekin gidin artık!

Mahiye Morgül /7.6.2013

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)