Son Dakika Haberler

ARASIRA SUS BE NAZLI ILICAK!..Ahmet Nesin

ARASIRA SUS BE NAZLI ILICAK!..Ahmet Nesin
Okunma : 1.086 views Yorum Yap

anesin_121Genç arkadaşlar pek anımsamazlar, 70′li yılların sonuna doğru arabesk şarkıcı Esengül cinayeti vardı. Esengül’ü dinlemeye giden mafya lideri Oflu İsmail gazinoda patronu ve bir garsonu vurmaktan tutuklanmıştı. Esengül olaydan 15 gün sonra trafik kazasında yaşamını yitirdi. Adliye muhabiri olarak o davayı izlemiştim. Gazinoda o gece Oflu İsmail’in masasında çok genç bir başkomiser vardır. Kısaca hakimle genç başkomiserin arasındaki diyaloğu anlatmak istedim.
Hakim: Sizi tebrik ederim, çok genç yaşta başkomiser olmuşsunuz, cinayet anını anlatır mısınız?
Başkomiser: Hakim bey arkam dönüktü, olay anını göremedim, zaten silah sesini de şampanya patlatılıyor sandım ve sesimi çıkarmadım.
Eskişehir valisinin İsmail Saymaz’ı tehdit etmesini ve Sabah yazarı Nazlı Ilıcak’ın konuyla ilgili yorumunu okuyunca bu olay aklıma geldi. Burası Türkiye, her isteyen istediği yorumu yapabilir, kimse de artık şaşırmaz. Susmak diye bişey yoktur, sonucu ne olursa olsun günümüz kalemşörleri illa ki konuşacaklar, yoksa biyerleri şişer. Nazlı Ilıcak da onlardan biri, derin demokratik görüşlerini söylemezse uyuyamaz, hastalanır.
Eskişehir valisi ne yazmış İsmail Saymaz’a, “Bir daha aynı şekilde yorum yaparak bu konuyu işlersen sen adi ve şerefsizsin. Yerin altı da var unutma, eninde sonunda orada görüşeceğiz” demiş. Nazlı Ilıcak buradaki hakareti ağır bir şekilde eleştirmiş. Bunların demokratlığından şüphe etmemek lazım zaten, ayıp olur. Ama valinin devamında söyledikleri için aynen “Ben şahsen bunu bir tehdit olarak değerlendirmiyorum. “Yerin altı da var” cümlesi, sadece “Ahiret’te hesaplaşma” anlamında kullanılmış.” diye yazmış ve ne kadar demokrat olduğunu iyice kanıtlamış.
Genç bir başkomiser masasında atılan tabanca sesini şampanya sanırsa Nazlı Ilıcak da ölüm tehditi kokan bir tümceyi dini vecibelerle yorumlayabilir. Ilıcak yazısının sonunda “Mamafih, “Tehdit ediliyorum” diye ortaya çıkan gazeteci İsmail Saymaz’ın olaydan kahramanlık devşirmeye gayret ettiği izlenimini edindim. Valinin yazısını tehdit gibi sunarak bir mağduriyet yaratmaya çalışıyor. Oysa öfkeyle kalkıp, zararla oturan asıl valinin kendisi.” diye yazmış. İsmail Saymaz arkadaşımız meşhur olmak için ölümü göze almış. Oysa Nazlı Ilıcak öyle mi yapıyor, her gelen partiyi savunarak meşhur oldu, türbanı içerek içselleştirdi. Bir de yazının son satırında valiye ağıt var. Olan valiye olmuş, vah ki vah, yazı ki hem de ne yazık.
Ilıcak’ın tehdit anlamında haklı olduğu yan da yok değil ama. Beyoğlu’nda yürürken kafasına saksı düşmedi mi bir kadının, yazar Adalet Ağaoğlu’na bankta otururken araba çarpmadı mı, Kürt gençler havaya açılan ateş sonucu uçarlarken öldürülmedi mi, pardon ölmedi mi, kaza kurşunuyla ölen gençlerin vücudundan 15-20 mermi çıkmadı mı, 12 Eylül darbesinde devrimci gençler hep emniyetin 5. Yada 6. Katından atlayarak intihar k etmediler mi, tehdit dediğin nedir ki Ilıcak, biz zaten bu ülkede tesadüfen yaşıyoruz ki… Bu ülkede henüz olmayan ne biliyor musun Ilıcak, henüz yüzen birisine tren çarpmadı…
Lütfen arasıra sus Ilıcak, her haltı da savunma, bırak onu da o herzeyi yiyenler temizlesin…
Ahmet Nesin Blog’s

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)