Son Dakika Haberler
“width=“1293

BALYOZ DAVASI TEKNİK HATADAN DÖNER…Ahmet Nesin

BALYOZ DAVASI TEKNİK HATADAN DÖNER…Ahmet Nesin
Okunma : 842 views Yorum Yap

Balyoz davasında verilen karardan dolayı kafası karışanlar, savunanlar, savunup da “Yargıtay var” diye sevmedikleri sanıkların yakınlarını yumuşatmaya çalışan anlamsızlar bence bugün Ezgi Başaran’ın Radikal Gazetesi’ndeki yazısını okumalı.

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1101532&CategoryID=97

Size başımdan geçen bir olayı anlatayım. Ben yıllar önce askerden firar ettiğim için tutuklanmış ve ceza almış birisiyim. Askeri yasalar değişmediyse eğer babanız yada anneniz (Birinci dereceden yakınınız) ölse bile eğer izinsiz cenazeye gidip aklımda kaldığı kadarıyla 8 günden fazla kaldıysanız firar kararı değişmiyor. Askerliğinizin büyük bir kısmı yanıyor ve hapis yatıyorsunuz.

O sıralar eski eşim ciddi bir ameliyat geçirecekti. Ben de sivil un fabrikasında araç komutanı olarak bulunuyordum, yani eve gitmem için bir yetkili yoktu. Daha doğrusu asteğmen vardı ama onlar da un götüreceğimiz zamanlar dışında evlerinde olduklarından hepimiz birbirimizi idare ediyorduk. Bunu bağlı olduğumuz komutanlık da biliyordu. Bölük komutanım yüzbaşı kurmay sınavına gidince yerine bir üsteğmen gelmiş geçici olarak ve Lüleburgaz’dan Çorlu’ya fabrikaya bizi denetlemeye gelmiş. Mecburen firarımı vermiş ama eşim o gün ameliyattan çıktığından ben gerekli zamanda dönmedim ve hapse girdim.

Askeri mahkemeye eşimin bütün hastane ve ameliyat raporlarını verdim. Mahkeme kararın değişmeyeceğini bildiğinden bunları inceletmeden beni mahkum etti. Bunun üzerine ben de askeri yargıtaya başvurarak teknik bir hata olduğunu yazdım. Askeri Yargıtay belki de tarihinde ilk kez bir firar kararını bozdu çünkü mahkeme benim verdiğim kararları inceletmek zorundaydı. Dosyaya giren belge incelenmek zorundadır, bu inceleme sonucunda karar değişmeyebilir ama dosyada yok gibi bakamazsınız.

10 ay 23 gün sonra hakim Yargıtay kararını okuduğunda çok sinirliydi. Kararı doğruydu ama raporları incelememişti ve karar bozulmuştu. Bunun sonucunda tahliye oldum ve teskeremi aldım. Sonra da firardan askerliğin yanması kaldırıldı çünkü tahmin edeceğinizden çok insan vardı ve bunlar devlet için ciddi bir yüktü. Bu kişiler yazın hasat zamanı kaçıp, kışın teslim olurlar, hapishanede bedava yer içer ve yatarlar, bu böyle yıllarca sürer. Askerliği yakmayı kaldırarak ordu bu kişilerden kurtuldu.

Balyoz davasında alınan karar yargıtayda bozulacak. O yüzden askerlerin ceza almasını isteyen herkes kararın saniyesinde yargıtaydan bahsetmeye başladı. Yargıtay her dava sonucunda vardır da bu kadar bel bağlanarak konuşulmaz.

Mahkeme herkesi darbe yapmakla suçluyor ama cezaları 20 – 18 – ve 16 yıla bölmüş. Darbe girişiminin daha azı yada çoğu olmaz. Olamayacağına göre birisi diğerinden az yada çok ceza alamaz. Olmayan bir darbeden dolayı kimseye “Sen şu kadar adam öldürdün” yada “Sen daha az adam öldürdün” denemeyeceğine göre cezalar farklı olamaz. Bu fark emir-komutadan dolayı veriliyorsa, o zaman da en yetkili cezayı alır ve gerisi emir aldıklarından beraat eder.

Ezgi Başaran detayları yazmış ama benim kafama takılan 2 olay var. Bir pilot yargılanıyor. Darbe olduğunda herkes Fenerbahçe Stadı’na toplanacak, pilot da F 16’yla üstünden uçup devamlı stat hakkında rapor verecek. F 16’nın uçarken stadı ne kadar görebileceğin biliyor musunuz? Sadece 1 saniye, yani o kişinin rapor yazma ve verme olasılığı yok. Ama bu kişi ciddi bir şekilde ceza aldı. Mahkeme bu savunmayı teknik açıdan inceletmedi.

İkinci olay daha da komik. Ancak yazarken şunu da söylemeliyim, bu yazacağım olay Ergenekon dosyasında da olabilir ama bişey fark etmiyor, o dosya davadan çıkarılmadı. Davaya bir dosya eklendi, bu dosyada komutanların konuşmaları var. Askerlikte subaylar birbirlerine “Komutanım” diye hitap eder. Hatta havacı ve denizciler rütbeleriyle, “Albayım”, “Yarbayım” diye hitap eder. Bu konuşmaların birinde subayın biri diğerine “Amirim” diyor. Bu sözcük yada hitap askerde değil poliste vardır.

Dosyaları başkaları yazmış deniyor ya, bu da benim kafama takıldı. Bütün bunlar mahkemenin verdiği karardaki teknik hatalar ve sonucu değiştirecek hatalar. Yargıtay bu yüzden bu kararı bozacak.

En acemi mahkeme bile bu kadar çok teknik hata yapmaz. İşte esas tartışılması gereken konu bu bence. Sanki bu karar bilerek alındı, bozulacak ama 1 yıl daha yatsınlar, dendi gibi geliyor. Bir dava sırasında yasa değiştiyse sanıklar kendi çıkarlarına en uygun olandan ceza alırlar, oysa bu mahkeme en ağır olanından ceza verdi.

Darbe girişimi olduğuna kesin inanıyorum, ceza almaları gerektiğine de kesin inanıyorum ama kararın bu şekilde çıkması bana bişeylerin danışıklı dövüş mantığıyla yapıldığına işaret ediyor. En garibime gidenin de darbe girişiminden 325 kişinin ceza alması. Darbe yapmadık ama kaç kez darbelendik, deneyim kazandık, bu kadar kalabalık darbe girişimi olmaz gibi geliyor bana. En önemli futbol maçına 300 yedekle çıkan takım olur mu hiç, futbolun yasaları gibi bence darbelerin de kendine göre iç yasaları vardır.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)