Ben yaparım, yaptım kötü oldu, kimin yüzünden senin…
Ben bilirim, sen neyi biliyorsun, herkes aptal sen akıllı öyle mi?
Yemezler, yediremezsiniz…
Çayırbaşı tünelini açtılar (3-4 aydır açık zaten) yeniymiş ! Ben yaptım gelecek ya…
İkinci Ayamama Deresi… İlk yağmurda su bastı, mazgal yok, araçlar su içinde kaldı, harika mühendisli, büyük bir yağmurda ne olacak!
Ayamama cinayetinde dere kenarındaki evleri yıkacağız diye bağıranlar size soruyorum: burada ev de yok, neyi yıkacaksın!
Sarıyer merkez de dereyi kapattılar, kıyısı deniz evleri su basıyor, Piyasa Caddesinde koca sahil su denize gitmiyor.. hay sizin yaptığınız işe…
Tünel açışlı yapılacak, kalabalık olması gerekiyor. Her zamanki gibi telefonlara mesajlar ( benim iki telefonuma da geliyor, kim verdi, nerden buldun, ben AKP’li miyim kardeşim, ben gün akşama kadar adama küfür ediyorum, onlar mesaj atıyorla, benim için fark etmez küfür iki katına çıkar o kadar), anonslar, her üst geçide pankartlar (benim paramla haram zıkkım olsun) yetmedi bindirilmiş kıtalar (CHP yapınca öyle diyorlar ya)… size her şey mubah…
CHP ramazanda iftar veriyor, aynı taktik. Anonslar, AKP’den gelenler kadar olmasa da yakın ilçelerden araçlarla gelenler… İyi de; o tarihlerde Sarıyer Manşet “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sarıyer Belediyesi tarafından düzenlenen iftara katılmak üzere Sarıyer’e geldi. Sarıyer İlköğretim Okulu’nun bahçesinde düzenlenen iftar alanını doldurmak için Sarıyer Belediyesi tarafından mahallelerden otobüslerle vatandaşlar taşındı. Sarıyer Merkez’den ilgi düşük olunca iftara 20 dakika kala belediye tarafından “Kılıçdaroğlu Sarıyer’de iftar açacak” anonsları yaptırıldı. Mahallelerden otobüslerin gelmesiyle alan anca doldurulabildi. “ yazıp, resimleri döşemesini biliyor da bugün tünelin açılışına ilçelerden getirilen servis dolusu insanları, dağıtılan kumanyaları neden haber yapmıyor?
Yani ben yaparsam olur, sen yapamazsın…
** ** **
AKP Meclis Üyesi Meral Yalçınkaya, Belediye Başkanı Sayın Şükrü Genç’e soruyor;
“ Cumhuriyetimizi Seviyoruz” yazılı ışıklı panolar (Kireçburnu ve Sarıyer’de) çok maliyetli, paramız yok diyorsunuz nereden buluyorsunuz… “Sarıyer Belediyesi‘nin yaptığı bir şey var; pireyi deve yapmak için daha fazla reklam paraları, bilboardlar, yerel basındaki reklamlar… Bu kadar parayı nereden bulupta harcadınız. 30 ramazan vur patlasın çal oynasın her gün bir şarkıcıyı nasıl getirdiniz onu da merak ediyorum ayrıcana!!!! “
Eeee, CHP olsun, MHP olsun farketmez… üstte de yazdık ya sadece ben yaparım sen yapamazsın…
“ Cumhuriyeti Seviyoruz” pankartı seni niye rahatsız ediyor, talimat mı aldınız bunu söylemek için yoksa partiye yaranmak için mi böyle söylüyorsunuz?
AKP’nin Yusuf Tülün döneminde yaptırdığı pankartlar, bilboardlar, reklamlar bunları kimin parasıyla yaptırıyordu acaba… Çeşme nedir ya… alt tarafı çeşme sıva yapılıyor 4 tarafında Yusuf Tülün’ün resmi…
İBB de aynı, kaldırım yaptık, sergi açtık, merdiven yaptık, çiçek ektik, böcek uçurduk… yani komik… bütün üst geçitlerde.. yazık değil mi bunlara neden sesiniz çıkmaz, bunlar kimin parası..
Sarıyer harcayınca Sarıyer halkının parası, İBB (AKP) harcayınca kimin parası? Ben yaparım, sen yapamazsın….
Ramazanda konserler AKP ile başladı ya… o zaman hesap sordunuz mu?
Siz yapınca halka hizmet veriyoruz, mutlu ediyoruz… Diğer partiler yapınca vur patlasın, çal oynasın…
Ben yaparım, sen yapamazsın…
İnsanları rahat ettirecek büyük parklar, yollar, kreşler, sosyal tesisler yapacak projeleri arttırmak lazım diyor Sayın Meral Yalçınkaya.
Sarıyer Belediyesi’nin Çayırbaşı Dağevleri’nde park içinde yaptığı Yaşam Evi, halkın hep birlikte bir arada olabileceği, çeşitli faaliyetlerde bulunabileceği bir alanı İBB niçin yıkmak için fırsat kollar? Hani insanları rahat ettirmek için projeleri arttıralım diyorsunuz ya…
Ben yaparım, sen yapamazsın…
Başbakan diyor ki:
Yani 40-45 yılını bu ordunun değişik kademelerinde hizmet ederek geçirecek, ondan sonra da gelip Genelkurmay Başkanı olacak bir insana, sen kalkacaksın utanmadan sıkılmadan ’hükümete yalakalık yapıyor’ diyeceksin. Böyle terbiyesizlik olmaz. Biz şu anda ordumuzun terfi mekanizmaları neyse teamülü bugüne kadar aynen uyguladık. Bu beyefendileri rahatsız ediyor. Çünkü beklentileri farklı.
Peki; Silivri’de yatan Genel Kurmay Başkanı, yüksek rütbeli subaylar 40-50 yılını ordunun değişik kademelerinde hizmet etmediler mi? hükümete yalakalık yapmadıkları, yüreklerini satmadıkları için onları suçlamadınız mı? Yoksa senelerini mi doldurmadan ayrıldılar da onu yerine getirtiyorsunuz?
Kaynak: Milliyet Gazetesi 19 Mayıs 2011
‘Erdoğan ATO’daki konuşmasında, ‘Başbakan anma törenine gider de bir korgeneral orada ayağa kalkmaz mı? Çanakkale’de anma törenlerine gidiyoruz, bu beyefendi ayağa kalkmıyor. Gereği yapıldı, bedelini ödedi. Şimdi gideceği yeri buldu’ dedi
*****
Başbakan yine diyor ki: Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında
CHP’li milletvekili kaçırıldığı zaman konunun medyada çok fazla işlendi, AKP İl Başkanı kaçırıldığı zaman gazetelerin kenar köşesinde yer alıyor. Onlar siyaset yapmıyor mu, siyasetin tam göbeğinde, teşkilatta. 780 bin km.lik vatan topraklarında yapıyor.
Peki: Hani CHP’li milletvekili kaçırılmamıştı. İnanmıyordunuz ya… Çay içmeye, misafirliğe gitti diyen de sizin milletvekiliniz… AKP’linin misafirliğe, çay içmeye gitmediğini nereden bileceğiz? Şimdi biz nasıl inanalım? Gazetelerin kenar köşesi derken yoksa siz de mi Sözcü, Aydınlık, Yurt okuyorsunuz?
Bu vatanda sadece AKP mi siyaset yapıyor? Diğer siyasiler de ülke ülke geziyor, eşiyle, dostuyla, yandaşıyla… Öyle mi? Asıl sorun şu olmasın:
Ben yaparım, sen yapamazsın….
Benim milletvekilim kaçırılır, senin ki kaçırılamaz…
En çok benim haberim olacak, senin olmayacak…
Benim komutanım iyidir… senin komutanın kötüdür…
Nereye kadar?………… Nereye kadar?………………
3 günlük dünya ne sana ne bana kalacak…
Bu kadarına da Pesss..
Emine BALCI
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)