Eğitimde; bir çok il ve ilçede olduğu gibi Sarıyer’de de eğitimcilerin değil siyasilerin etkisi görülmektedir. Bazen eğitimcilerin alması gereken ya da aldığı kararlarda dahi siyasilerin etkisi olduğunu söylesek yalan olmaz.
2012-2013 Eğitim Öğretim yılının başlayacağı bu günlerde sorunları had safhada yaşayacağımızı söyleyebiliriz. Bu noktada yanılmayı daima ümit ederiz. Fakat görünen köy kılavuz istememektedir. Yazdığım bir çok yazıda ve sendikam adına katıldığım bir çok toplantıda belirttiğim gibi “haksızlık karşısında susup dilsiz şeytan olmaktansa, mahallenin delisi olmayı tercih ederim.”
İlköğretimler yeni sistem 4+4+4’e göre dönüştürülmüştür. En çok gündeme gelen konu İstinye’de bulunan bir okulumuzun İmam Hatip Ortaokulu (İHO) yapılması olmuştur. Bunun kararında eğitimcilerden çok özel gündemi olanların parmağı olmuştur. İlk etapta aynı bölgede bulunan İmam Hatip Lisesine(İHL) ortaokul açılması söz konusu iken bundan vazgeçilmiş en gözde okullarımızdan birisi İHO yapılmıştır. Bununla da kalınmamış İHL bünyesinde de İmam Hatip Ortaokulu açılması kararlaştırılmıştır. Yani koca Sarıyer’de aynı mahallede iki İHO.
Bu da yetmemiş yılların okulu Yaşar Dedeman Lisesi de İmam hatip Lisesine dönüştürülmüştür. Bu dönüşümde de eğitimcilerin teklif ya da parmağı olmamıştır. Yine siyaset devreye girmiştir.
Şimdi verilere dayalı bir çalışma yapalım.
Kayıtlar dönemlerinde Genel (halk deyimiyle düz) Liselerin kapılarında bir çok veli beklerken ve bir türlü kayıt yaptıramazken,
Genel Liselerde sınıf mevcutları 40’larda dolaşırken.
Veli isteği de varken Yaşar Dedeman Lisesi neden İHL yapılmıştır?
İHL ihtiyacı olduğu için diye düşünüyorsanız yanılırsınız çünkü hali hazırda var olan İstinye’deki İHL’de sınıf mevcutları 25 yani genel liselere göre çok düşük. Durum böyle iken Genel Liseleri azaltıp yeni İHL açmak vatandaşı da mecbur etmek anlamına gelir.
Evet mecbur etmek. Bugün haftalık ders çizelgelerine bakıldığında Genel Liseye en yakın çizelge İHL’lerdedir. İHL’ler Genel Liselerin okuttuğu derslerin tamamını vermenin yanında dini dersler verir. Diğer meslek liselerinde aynı durumu göremezsiniz. Bu durumda akademik eğitim almak isteyip Anadolu ya da Genel Liseye giremeyen öğrenci için Üniversite yolu İHL ya da Özel okuldan geçmektedir.
Özel okul denilince ilçenin en önemli unsuru olduğunu belirtelim. Çünkü ülkenin ve İstanbul’un en gözde ve başarılı özel okulları Sarıyer’de.
Bu söylemlerimiz karşısında Sarıyer İlçeler arasına başarıda en üstte diye iddiada bulunanlar olacaktır. Bu iddia sahiplerine tek sözümüz vardır. Lütfen başarıdan bahsederken Özel okulları çıkarın ve ona göre değerlendirme yapın.
Yukarıdaki cümlelerimizden İmam Hatip okullarına karşı olduğumuz sonucu çıkarılırsa haksızlık yapılmış olur.
Konumuza devam edelim:
Siyaset o kadar etkili ki amir okul müdürüne der ki: “şu abimiz (siyasi) emreder biz yaparız.” İşin boyutu bu noktalara da varır.
Bu da yetmez haktan, hukuktan, adaletten bahsedenlerin ajandaları doludur şimdiden kimin nereye kaydolacağına dair.
Belediyenin okullara yardım etmesi dahi sorun olur çoğu zaman. Yanlış anlaşılmasın sorun eden belediye değildir bu noktada.
Müdürün okula kaynak bulması, velilerin sırtına yüklenen masraflardan velinin ayıklanması dahi sorundur Sarıyer’de. Ya kişisel kaprise ya da bürokratik engele takılır çalışmalar hukuki dayanak olmasa da…
Yönetici o kadar sıkılır, bunalır ki çoğu zaman “gölge etme başka ihsan istemem” deme noktasına gelir.
İşte bu nedenlerle 2012-2013 Eğitim Öğretim yılına sorunsuz başlanmasını beklemek fazla iyimserlik olur.
Velileri bayram sonrası kayıt maratonu bekliyor. Bu maraton şanslılar için kısa mesafe çoğunluk için ise engelli şeklinde geçeceğe benziyor.
Saygılarımla…
Maksut BALMUK
Eğitim-İş Sendikası
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)