Son Dakika Haberler

Ösym Tarafından Yapılan Sınavlardaki Skandallar.

Ösym Tarafından Yapılan Sınavlardaki Skandallar.
Okunma : 2.022 views Yorum Yap

ÜSYM ÖSS ÖSYM YGS LYS SINAV VE SEÇME SİSTEMLERİ ÇÖKMÜŞTÜR SINAV ŞAİBE KALDIRMAZ
ŞİFRE VE ALGORRİTMA DA KALDIRMAZ ÖSYM TARAFINDAN YAPILAN SINAVLARDAKİ
SKANDALLAR

Skandal
1:

7Temmuz 1973’te, ÜSYM (Üniversite Seçme ve Yerleştirme Merkezi) tarafından
yapılan üniversiteye giriş sınavları sorularının daha önceden özel bir dershane
tarafından ele geçirilmesi üzerine iptal edilmişti. 7 Temmuz 1973’ten önce
Cağaloğlu’ndaki Özel Murat Dershanesi öğrencilerinin, sınav sorularının
üzerinde çalıştıkları ihbarını alan Cumhuriyet Gazetesi eğitim muhabiri Şükran
Soner, soruları notere götürerek bir tutanak hazırlatmıştı. 7 Temmuz Pazar günü
sınavda sorulan soruların, daha önce noter tarafından tasdik edilenlerle aynı
olması üzerine sınav iptal edilmiş, soruları dışarıya sızdıran matbaa işçileri
suçlu bulunmuştu.

Skandal
2:

24 Mayıs 1992’de yapılan Anadolu Liseleri Sınavlarından bir gün önce Hürriyet
Gazetesi, sınav sorularının satıldığı iddialarını gündeme getirerek, soru
kitapçıklarından birini ele geçirdiğini açıklamıştı. 23 Mayıs 1992 tarihli
Hürriyet’te, Ankara muhabiri Saygı Öztürk’ın ele geçirdiği sorulardan birkaçı,
noterde tasdik edildikten sonra yayınlanarak skandal ortaya çıkarılmıştı. 24
Mayıs Pazar günü yapılan sınav, Hürriyet’in gazetecilik başarısının ardından
iptal edilerek, 4 Haziran 1992’de yenilenmişti.

Skandal
3: ÖSYM
Başkanı Fethi Toker, hırsızlık skandalının ortaya çıkmasının ardından yaptığı
açıklamada ‘‘1999 ÖSS sınavı 2 Mayıs 1999 Pazar günü yapılmayacaktır, sınav
ertelenmiştir. Sınav tarihi ile ilgili bilgi ayrıca verilecektir. Bu son derece
üzücü olay için kamuoyundan, velilerden, adaylardan ve görevlilerden özür
diliyorum’’ dedi.

Skandal
4: Polis Meslek Yüksek Okullarının öğrenci sınavı pazar günü yapıldı. Sınav öncesi
İnternet’e soruların düştüğü öne sürüldü. İddiaya göre; bu sorular çalınmış ve
bir özel dershane tarafından ‘özü korunarak’ küçük değişikliklerle seçilmiş
bazı öğrencilere dağıtılmıştı.

Skandal
5: 2007 yılında Kemal Serhadlı Polis Meslek Yüksekokulu’nda yapılan polislik sınavında,
soruların yanıtlarını verdikleri gerekçesiyle biri emniyet amiri, biri de
rüşvet verdiği iddia edilen 4 kişi hakkında dava açılmış ve sanıklar 3’er yıl
4’er ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

Bu olaydan sonra sınavı ÖSYM’nin yapması kararı alınmıştı. Ancak ÖSYM sadece
sınavı organize ettiği için soruların sızdırıldığı konusunda yine birçok iddia
gündeme gelmişti

Skandal
6:

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, KPSS’den önce eğitim bilimleri
sorularının ham halinin Uludağ Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği bölümünden
2007’de mezun olan bir kişinin e-mail adresine servis edildiğini öne sürdü.

Dosyanın 5 Temmuz 2010’da saat 14.22’de oluşturulduğunu anlatan Koncuk, dosya tarihinin
değiştirilmediğini, orijinal dosya üzerinde değişiklik yapılmadığını da tespit
ettiklerini söyledi

Skandal
7:

Artvin’de avukatlık yapan Ayla Varan, sorularda şifreleme sistemi olduğu konusunda aldığı
duyumun ardından tüm soruları tek tek incelediğini belirterek, şu iddiada
bulundu:

“Cevapları rakamsal olan sorularda bu şifreleme sisteminin hatasıza yakın uygulandığını
gördüm. Sisteme göre cevap şıklarındaki rakamlar küçükten büyüğe göre
sıralanıyor. Eğer çakışan varsa doğru cevap çakışan rakamın bulunduğu şık
oluyor. Hiçbir rakam çakışmazsa doğru yanıt ‘E’ şıkkı olarak çıkıyor. Birden
fazla çakışan varsa da cevap en küçük rakamın bulunduğu şık oluyor. Matematik
testindeki 40 sorudan bu sistem uygulayarak 37 sorunun doğru cevabına
ulaşılabiliyor. Ayrıca yanıtları rakamsal olarak verilen Sosyal Bilimler,
Türkçe ve Fen sorularında da aynı formülü uygulayarak en az 50 soruyu daha
rahatlıkla çözebilirsiniz.”

Bir iş meslek yada okula aday belirleme aşamalarında eğer aday fazlalığı varsa bir
seçme yapmak durumu oluşur.

ÖSYM Türki ye de aday sayısına göre az olan üniversitelere öğrenci seçmek için bir
yöntem uygulamak üzere kurulmuş kamu kurumudur.

Her kurumda yada seçimde olabileceği gibi bir takım kaymaların olması dogaldır.Her
sistemi aşmaya çalışan farklı gruplar olabilir.

Ancak 2011 YGS sınavında oldugu gibi organize şifreli sistemlerin oluşturulması
farklı düşünceler oluşturmaktadır.

Acaba bu sistem belli grupları kayırmak ve bu grupları diğer insanların önüne
geçirmek için kastenmi yapılmıştır.

Dahada vahim bir soru acaba yeteneksiz yada bilgi yetersizligi olan adayları öne
çıkarmıak sadece o insalara avataj sağalamak içinmi kurulmuş bir sistemdir. Bir
memleketin en degerli unsuru olan insan unsurunda gerçek dışı degerlendirmeler
yapılarak ne amaçlanmış olabilir.

Ülkemizin insan kaynaklarının hakaniyetle ve adaletle her kurum ve kuruluşta altın kadar
kıymatli oldugu bilinmesi gerekmez mi gerkese neden geregi yapılmaz

Halen bu kadar şaibelerin olduğu bir ösym sistemi ülkemizdeki tüm gençlerin devlete
bakış açılarını etkilemektedir. Bu insaların meslek edinme çabalarından daha
önemli bir sosyal sorun oluşturur.

Eğer genç insnalar sadece belirli anlayış ve görüşteki insanlara özel ve hata çok
kutsal değerler adına yapılan adaletsiz uygulamalara bakarak kutsal değelerle
çatışırsa ne olacak.

Bu haksız ve adaletsiz uygulamalardan kimler ne şekilde hak sahibi olacaktır. Bu
haksız hak sahibi olanlar hayatları boyunca haksız ve adaletsiz uygulama mı
yapacakar.Bu kime ne avantaj sağlayacak.

Aday belirlemede kullanılan çoktan seçmeli ve cevap şıklı test sınavlarının artık
geçerliligini yitirdiğini hemen hemen tüm eğitim uzmanları kabul etmektedir.
Buna rağmen ülkemizde her okul ve mesleğin aday seçiminde bu geçersiz sınav
sistemi uygulanmaktadır.Başka bir sınav yada seçim sisteminin getirilmesi kaçınılmazdır.
Kişilerin yada öğrencilerin gerçek zeka ve yeteneklerinin ölçüldüğü çok
kapsamlı ve çok aşamalı sınav sistemleri getirilmelidir. Kişilerin zeka ve
yetenekleri varsa bunların en iyi yollarla belirlenip kişi ve kamu adına en
mükemmel şekilde değerlendirilmelidir.

Bu son ygs sınavından öncede öğrenciler arasında yaygın bir kanı hep vardır, bazı
dershane ve okullara sorular ham olarak servis edilmektedir. Bu öğrencilerin
hemen hepsi sınavlardan yüksek puanlar alıyor ve de en iyi bilinen
üniversitelere yerleşiyordu. Bu haksız uygulamalar öğrenciler de yüksek derece
de kaygı ve endişe oluşturmaktadır.

Bu sınavda idda edilen ve daha önceki sınavlarda tespit edilmiş sınav hilelerinin
telafisi mümkün değildir. Bu şartlar altında yapılan seçme ve sıralama sınavlarının
tümü şaibe altında kaldığı gibi telafisi imkansız sonuçlar doğurmuştur. Bu ve
benzeri iş ve işlemleri yapan yapmasına göz yuman ilgili ve yetkililer derhal
tespit edilip görevlerine son verileceği gibi

Aynı zamanda adli soruşturmalar derhal yapılamalıdır.

Bir sınav sisteminde yada sınavda şaibe bile asla olmamalıdır. Bir sınavdan önce
bir tek soru bile bir tek kişi tarafından görülmüş şifrelenmiş yada neyse
algoritmalanmış işe o sınavın iptali ve sorumluların hesap vermesi esastır.

1.Bu güne kadar hangi dershane yada okullarda özel eğitim adı altında bir takım
tarikat yada tarikatlara yakınlığı ile bilinen kurum yada kuruluşlarca
öğrencilere gizli kapaklı eğitimler verilmiştir.

2.Acaba bazı kurumlarca öğrencilere sınavlardan önce süper ders adı altında ham
sorular verilmişmidir.

3.Bazı basın yayım organlarında bahs edilen bazı surular öğrencilere verilip daha
sonra bu soruların yakılması istendimi

4.Geriye doğru araştırmalar yapılarak acaba bundan önceki sınav yada seçmelerde de
şifreli soru ve soru kitapları hazırlanmış olabilirmi

5. Nasıl bir noktaya geldiğimiz artık sözle anlatılamaz üniversitelerin bilimsel
araştırmaları ile hem sorunlar çözülmeli hem de kamoyunun konu hakkında
görüşleri alınmalıdır. Ben doğruyum ben yanlış yapmam gibi gereksiz
açıklamalardan kaçınılmalıdır. Bu konuda artık çok net ve bilimsel bilgiler
olmalıdır.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)