ANDIMIZ VE KILIÇDAROĞLU

1933 yılında Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Reşit Galip’in
yazdığı öğrenci andı okullarda okunmaya başladı. Amaç milli duyguları
pekiştirmek, vatan sevgisini yaymak, Atatürk sevgisi ile ülkeye hizmet
etmek ve ülke yararı için gerektiğinde canını bile verebilmenin erdem
olduğunu hatırlatmaktı.

Andımız uzun yıllar okullarda okundu. Biz de okuduk,
çocuklarımızda okudu, torunlarımızda. Ne oldu ise oldu, değişik
ülkelerin, kapitalist ve emperyalist ülkelerin, geri kalmış ülkelerle,
gelişmekte olan ülkeleri tekrar eski sömürge ve yarı sömürge duruma
getirmek için başlattıkları yoğun çalışmalar orta doğuyu kan gölüne
çevirirken, ülkemizin başına da beklenmedik derecede büyük bela
açtılar: PKK…

Dost bilinen ülkelerin amansız düşmanlığı, çıkarları
sonucunda Türkiye büyük kaos ve kargaşanın içine çekildi. Öğrenci
olayları ile başlayan hareketlilik günün siyasileri tarafından iyi
okunamadı. Sol hareketin susturulabilmesi için kurdurulan PKK nın
sonradan militarist bir hüviyet kazanarak ayrılıkçı söylemlere
yönelmesi ve bunu silaha dönüştürmesi uzun zaman almadı…

PKK ülke dışından dost bilinen ülkeler tarafından
silahlandırılıyor onlara yaşamları için gereken mali yardım yapılıyor
ve Türkiye üzerine saldırmaları organize ediliyordu. Doğu ve güney
doğunun fakir halkı üzerine gidiliyor, onların ırkı duyguları ile
oynanarak devlete karşı kışkırtılıyor, PKK nin silahlı militanları da
yaptığı baskınlarla hiçbir şeyden haberi olmayan halkı kırıp geçiriyor
ve sesini duyuruyor. Artık yapılacak şey devletin olaya sahip çıkması
idi. Zira PKK özerklik istiyor, hatta ayrı bir Kürdistan istiyordu. Bu
milli bir devlet için kabulü imkansız bir öneri idi. Devlet PKK
üzerine gitti. 1984 deki Eruh katliamından bu yana binlerce vatandaş
binlerce güvenlik görevlisi (asker-polis-korucu) şehit edildi.
Binlerce PKK militanı da etkisiz hale getirildi.

PKK bitmek tükenmek üzere idi yeni kurulan AKP iktidara
geldi. 2002 sadece bir iki şehit verilmişti. AKP nin iktidara gelmesi
ile PKK yine gemi azıya aldı. Meclis içindeki PKK sempatizanı
milletvekillerinin yaptıkları da çabası.  Onlar da PKK nın dağ
kadrosunun korkusu ile olacak  ayrılıkçı söylemlerle işi körükledikçe
körüklediler. Böylece karanlık günler yine geldi.

Hükümet olayın üzerine gitti. PKK sempatizanı ya da
temsilcisi durumunda olan kişilerle üst üste toplantılar yaptı. Oslo
ve Dolmabahçe toplantıları, vardıkları karar ÇÖZÜM SÜRECİ oldu. Üç
bucuk yıl, PKK canileri ile görüşmeler yapıldı. Dağ ve değişik yerlere
yapılan temizleme hareketlerine son verildi. Ama hiç ilerleme olmadı.
Hatta şehir içlerine yuvalama uğraşını sonuna kadar devam ettirdiler.
PKK aynı soysuzluğa devam etti ve sonunda olay patlama noktasına
geldi, Büyük ve genel bir harekâta başlandı.  Sonuç alındı mı? Diye
sorulabilir. Elbette ki çok büyük temizlik yapıldı ama kesin sonuç
alınamadı. Üstelik sorun dış ülkelere taşındı. Ortadoğu Suriye
yüzünden cehenneme çevrildi.

Ortadoğu hala kan gölü… Milli duygularla dolu olan
budanmış ordu yine de büyük başarı ile verilen görevi en iyi şekilde
yapıyor.

Siyasiler ise sınıfta kaldı. İhtiras aldı başını gidiyor.
Oy gücüne güvenenler demokrasi ile bağdaşmayan hareketlerle Türk
siyasi hareketini budadılar; meclis etkisiz hale getirildi, hükümet
adeta yok hükmünde, yargı bağımsızlığını yitirdi gibi…

Milli Eğitim FETO’culardan temizlenme yolunda ilerlerken
yine de falso üzerinde falso yapıyor… İşte andımız…

Andımız Çözüm süreci görüşmeleri sırasında PKK adına
görüşmelere katılanların isteği üzerine beş yıl önce Hükümet kararı
ile kaldırılmış ve okullarda okutulması yasaklanmıştı. Eğitim-Sen
itiraz etti ve beş yıl sonra 2018 Ekim ayı içinde Danıştay, Andın
tekrar okunmasına karar verdi. Vay sen misin böyle karar veren kızılca
kıyamet koptu… AKP Genel başkanı başta olmak üzere yargı kararına
veryansın edildi. Muhalefet ayağa kalktı. MHP, İYİ parti veryansın
ettiler. CHP de keza öyle ama ikinci adamları vasıtasıyla… Andın
okunmasını önlemek için AKP genel Başkanı Sayın R.T. Erdoğan müthiş
mücadele verirken, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk
Başkanımızla aynı görüşteyiz derken CHP Gen. Bşk. ortaya çıkıp da,
yürekten gelen bir sesle “ANDIMIZ OKUNMALIDIR” diyemiyor… Bu nasıl bir
iştir?

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun atalarının Horsan
Türklerinden olduğu, aşiret olarak Tunceli’ye gelip yerleştikleri ama
zamanla, Kürt aşiretlerin baskısı altına kalıp asimile oldukları
yazılıp durdu. Acaba Sayın Kılıçdaroğlu kendisini KÜRT kabul ederek mi
ÖĞRENCİ ANDI’na karşı çıkıyor, bunu da anlamış değiliz.

Sayın Kılıçdaroğlu, Siz CHP Genel Başkanı olarak Mustafa
Kemal Atatürk’ün oturduğu koltuğu işgal ediyorsunuz. Ona layık hareket
etmeniz gerekir, hatta zorunlusunuz! Ama siz duyarsız kalıyorsunuz.

Neredesin be Kamer Genç? Mezarından kalk gel de bangır
bangır andımızı oku da susanlar, susmayı yeğleyenler duysun be!

Yahu bu ülkenin ismi Türkiye “Türkiye Cumhuriyetini oluşturanlara
Türk, Kürt, Abaza, Laz, Gürcü, Alevi, Sünni, Ermeni, Rum ne olursa
olsun TÜRK MİLLETİ denir. Türk olmaktan utanmak niye?

28.10.2019