Son Dakika Haberler

Nedir Bu Merkez Türkiye Projesi?

Nedir Bu Merkez Türkiye Projesi?
Okunma : 1.366 views Yorum Yap

chp-yuzyilin-projesi-ni-acikladi21 Mayıs 2015 tarihinde, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye Ekonomik Yükseliş Projesi toplantısında açıkladığı ve ana hatları hakkında bilgi verdiği Merkez Türkiye Projesi, Türkiye’nin pek çok önemli özelliğinden aynı anda yararlanacak ve ülkemizin ekonomik ve sosyal alanlardaki ilerlemesinde büyük rol oynayacak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin en önemli projelerinden bir tanesidir.

Hatırlarsınız, 19 Nisan 2015 tarihinde, Genel Başkanımız genel seçim kampanyasına başladığında, Yaşanacak Bir Türkiye’nin yaratılması için uygulayacağımız “4 Ayaklı Bir Seçim Stratejisi”nden bahsetmişti.

İsterseniz Merkez Türkiye Projesi’nden bahsetmeden önce o dört maddeyi kısaca hatırlayarak işe başlayalım.

  1. Türkiye’nin son 13 senede menzilinden çıkmış olan hukukun üstünlüğünü, kaybettiği hesap veren devlet yapısını ve devletin her alanında yok olan şeffaflığını en kısa zamanda yeniden inşa edip halkın sarsılan güven ve adalet duygusunun tekrar yapılanmasını sağlamak. Bir diğer deyişle, Katılımcı Demokrasi, Hukukun Üstünlüğü, ve Devletin Saydamlığı ve Hesap Verebilirliğini en kısa sürede güçlendirmek.
  2. Uluslararası arenada uzun süredir sağlam bir yeri olamayan ülkemizin rekabet gücünü artırmaya yönelik çalışmaları projelendirmek ve bunları bir an önce hayata geçirmek. (Burayı aklınızda tutun, buraya döneceğiz.)
  3. Yukarıda bahsettiğimiz rekabet gücünü artırmaya yönelik olan projelerin ekonomik yansımalarından, Türkiye’de yaşayan herkesin eşit şekilde yararlanmasını sağlamak. Yani birlikte üretip, eşit paylaştığımız bir düzen kurmak.
  4. Bu yukarıdaki üç maddenin ancak ve ancak sürdürülebilir kılınırlarsa istenen beklentiyi karşılayacağına olan inancın kuvvetiyle, bütün bu stratejiyi oluşturan maddelerin ve altında onları takip eden fikirlerin devamlılığını garanti altına almak.

Az önce size “Burayı aklınızda tutun.” Demiştik ya hani? İşte oraya geldik.

Merkez Türkiye Projesi, tam anlamıyla Türkiye’ye uluslararası pazarda ihtiyacı olan ivmeyi kazandıracak, bunun yanında yatırımların artmasını sağlayacak, gençlere nitelikli iş fırsatları ve ekonomide verimlilik sağlayacak bir proje.

Biraz daha açalım mı?

Açalım.

Merkez Türkiye Projesi, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde, yeni bir il inşa etmesiyle hayata geçecek, gücünü Türkiye’nin muazzam coğrafyasından ve genç nüfusundan alan, ekonomik kapsamıyla ülkedeki refah ve huzurun artmasına yardımcı olacağından pek çok olumlu şeyi de beraberinde getirecek bir proje.

Merkez Türkiye Projesi’nin ne olduğundan bahsettikten sonra, şimdi istiyoruz ki konuyla ilgili kafanızda oluşacak soruları da cevaplayalım.

Başlıyoruz.

merkez_1

Merkez Türkiye Projesi’nin örnekleri var mı?

Evet var. İlki, Latin Amerika’da hala devam eden Güney Amerika Altyapıları Birleştirme Girişimi. İkincisi Güneydoğu Asya yarımadasındaki tüm tren yollarını birbirine bağlamayı amaçlayan Kunming-Singapur Demiryolu Projesi. Üçüncüsü de 2013 senesinde Çin tarafından açıklanmış, İpek Yolu Ekonomik Kuşak Girişimi ve 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu Projesi.

Peki neden Merkez Türkiye Projesi?

Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi, geçmişte kıymeti çok iyi bilinmiş fakat son zamanlarda belli konular (bilin bakalım hangileri?) hariç göz ardı edilen, Türkiye’nin eşsiz coğrafi konumundan maksimum düzeyde faydalanılabileceğinin farkında. Dünyada eşine az rastlanır bu stratejik lokasyonun hakkını verecek bir projeyle hedeflenen hem ekonomik hem sosyal amaçlar var.

Nedir hedeflenen o amaçlar?

Önce biz size bir soru soralım, olur mu?

Sizce Türkiye, 4.5 saatlik uçuş mesafesi dahilinde kaç ülkeye erişim imkanına sahiptir?

10? 23? 39?

Değil.

Tam 58 ülkeye.

Peki bu ne anlama geliyor?

Bu tam olarak şu demek; Türkiye’nin sadece 4,5 saat uzağında 1,5 milyarlık bir nüfus ve 21,6 trilyon dolarlık bir pazar var.

kureselduny1

Böyle bir pazara bu kadar yakın olduğumuz için Cumhuriyet Halk Partisi de Merkez Türkiye Projesi ile Türkiye’yi, demiryolu, karayolu, havayolu ve denizyolu bağlantılarını kullanarak bir küresel liman haline getirmeyi amaçlıyor.

Bir örnekle açıklayalım;

Amerika’nın Baltimore şehrindeki limandan gemiye yüklenen ürünler, Mersin veya İskenderun limanına ulaşacak. Buradan Merkez Türkiye’ye ulaşan ürünler burada depolanacak, ambalajlanacak ve sonrasında Rusya’ya, Azerbaycan’a, İran’a, Kazakistan’a, Türkmenistan’a ve Irak’a, direkt Türkiye üstünden gönderilecek.

Başka bir örnek verelim ya da;

Şanlıurfa Pamuğu, Erzurum’un Oltu Taşı, Bursa’nın otomobili, Mersin’in muzu, Merkez Türkiye’den Bakü’ye, Taşkent’e, Bağdat’a, Tebriz’e, Şam’a, Pekin’e, Merkez Türkiye’nin imkanları kullanılarak ithal edilecek.

Şu an bu tür ihracatlar ve ithalatlar zaman-performans açısından bakıldığında nasıl?

Bugün Şangay Limanı’ndan Bakü’ye gönderilen bir ürünün alıcısına ulaşması ortalama 55 gün. Merkez Türkiye Projesi kapsamında burada depolanabilecek bu ürünün, buradan çıkıp Bakü’ye ulaşması demiryoluyla ortalama 15 saat kadar sürecek. Yani Bakü’deki alıcı, bir siparişini neredeyse iki ay önce vermek yerine, Merkez Türkiye Projesi ile kurulacak olan şehirden, yalnızca 15 saat önce sipariş ederek ertesi gün temin edebilecek. Taşıma maliyetlerini de düşürecek bu sistem, ithalatçılar hem de ihracatçılar için daha avantajlı olacak.

Proje ile amaçlanan bir diğer şey ise taşınan yükü ve ürünleri Türkiye’de işleyip, katma değer yaratıp tekrar ihraç etmek. 2035 yılında tamamlandığında, Merkez Türkiye 100 milyar dolarlık katma değer yaratıyor olacak.

Bu kadar mı?

Tabii ki değil.

Afro-Avrasya olarak tanımlanan Ortadoğu, Kafkasya ve Orta Asya Bölgelerini ticaret yolları kullanarak birbirine bağlamak Merkez Türkiye Projesi’nin bir başka amacı. Aynı zamanda Amerika ve Avrupa’nın, yapılacak ve sürekli genişletilecek ulaşım ağı ile bölgeye erişimi kolaylaştırılacak. Bu da Merkez Türkiye’yi daha da önemli bir ticari merkez haline getirecek.

Yani Merkez Türkiye Projesi aslında küresel bir lojistik merkezden ibaret?

Hayır. Cumhuriyet Halk Partisi’nin, iktidarının ikinci yılında başlatacağı proje 2020 senesinde faaliyete geçecek. 2035’te tamamlanmış haliyle Merkez Türkiye Projesi direkt olarak 1.633.000 kişiye istihdam sağlayacak. Buna çevresini de ekleyecek olursak bu rakam 2.200.000 kişiye çıkacak. Merkez Türkiye’de kişi başına gelir 33 bin 323 dolar olacak ve Merkez Türkiye’den en az 65 milyar dolarlık ihracat yapılacak.

Kaynak?

Biz de bunu bekliyorduk.

Tabii ya, kaynak.

Merkez Türkiye Projesi’ne yapılacak yatırım 200 milyar dolar. Bu 200 milyar doların 40 milyar doları altyapı için devlet tarafından sağlanacak. Kamunun yatırımları önden yüklemeli olacak. 2023 senesinde kadar bu yatırımların yüzde 70’inin tamamlanması planlanıyor.

Üst yapılar içinse 160 milyar dolar yatırım iç ve dış yatırımcılar tarafından verilecek. Yani Kamu-Özel İşbirliği Modeli çerçevesinde inşa edilecek Merkez Türkiye Projesi. Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası ve Asya Kalkınma Bankası gibi uluslararası fon kaynaklarından yararlanılacak.

Getirisini tahmin edebiliyor musunuz?

Merkez Türkiye Projesi’nin tamamlanması için öngörülen tarih 2035 yılı. 2035 yılında Türkiye’nin milli geliri 2.7 trilyon dolar olacak. Bu 2.7 trilyon doların yüzde 5.5’luk kısmı Cumhuriyet Halk Partisi İktidarında hayata geçirilecek olan Merkez Türkiye Projesi’nden sağlanacak.

Merkez Türkiye’de hangi iş alanları öne çıkacak?

Merkez Türkiye inşa edilirken her türlü üretimin rahatlıkla yapılabilecek bir yer olmasına mutlak önem verilecek. Özellikle öne çıkması beklenen iş alanları ise şöyle;

  • ambalajlama ve paketleme
  • yeniden işleme
  • ısı kontrollü depolama ve dağıtım
  • ürün montajı ve etiketleme
  • yapı malzemeleri imalatı ve dağıtımı
  • tarımsal gıda işleme
  • standardizasyon
  • gözetim ve sertifikasyon
    • fuarcılık
    • yedek parça dağıtımı
    • tarımsal gıda işleme
    • tahıl depolama
    • lojistiği destekleyen yan sanayi
    • sigortacılık
    • teknoloji

    Ayrıca dünyadaki lider lojistik, finans, hafif imalat ve otomotiv markalarıyla, lojistiği destekleyen yan sanayi ve ürün borsaları da bu merkezde yer alacak.

Türkiye’deki diğer illerden başka farkları olacak mı Merkez Türkiye’nin?

Evet. Merkez Türkiye Projesi dahilinde inşa edilecek yeni şehrin yabancı yatırımcıya güven verecek bir sistemi olacak. Bu farklara kendine özel bir yasası olacağını da ekleyebiliriz. Valisi merkezden atanacak ve valinin görevi bürokrasiyi azaltmak ve ticareti kolaylaştırmak olacak.

İnşa edilecek alandaki çevresel durum nasıl olacak?

Merkez Türkiye’de ağırlıklı olarak güneş ve rüzgar enerjisi kullanılacak. Tamamlandığı zaman bölgenin geri dönüşüme en büyük desteği veren ve en fazla yeşil alana sahip şehri olacak.

Sadece üretim amaçlı bir şehir mi olacak?

Hayır. İnşa edilecek yeni şehrin nüfusunun 3 milyon civarında olacağı ön görülüyor. Kurulacak üniversitelerde yalnızca Türkiye’de yaşayan öğrencilerin değil, aynı zamanda Azeri, Gürcü, İranlı, Iraklı, Türkmen, Kazak ve Özbek öğrenciler başta olmak üzere, dünyanın dört bir yanından eğitim almak amacıyla ülkemize gelen öğrenciler eğitim alacak.

Bunlara ek olarak kurulacak Merkez Türkiye yolların olduğu kadar kültür ve sanatın da kesiştiği bir merkez olması için çaba sarf edilecek. Merkez Türkiye Projesi kapsamında inşa edilecek bu yeni şehrin nüfusundaki genç oran göz önünde tutulacak, sanatsal ve kültürel aktiviteleri destekleyecek projelerle bu şehrin bir cazibe merkezi haline gelmesi sağlanacak.

Hatırlatalım, Cumhuriyet Halk Partisi 92 sene önce Anadolu bozkırının ortasında yeni bir şehri, Ankara’yı inşa etmeye başlamıştı. 92 sene sonra şimdi, yine Cumhuriyet Halk Partisi, bu sefer Anadolu’nun bir başka köşesine küresel ticari-lojistik bir merkez ve yaşam alanı inşa edecek.

Dünyadaki örneklerinin dördüncüsü olacak Merkez Türkiye, Türkiye Ekonomik Yükseliş Projesi. Saymış olduğumuz tüm bu ekonomik ve sosyal getirilere sanıyoruz projenin yalnızca yolları değil, kültürleri bağlayacağını da ekleyebiliriz. Türkiye’nin Dünya Bankası Raporu ile de kanıtlanmış Lojistik Performans gücünü kullanmanın en etkili yolu olacak Merkez Türkiye Projesi, Türkiye’nin ihtiyacı olan, ayakları yere basan ve gerçekçi bir ekonomik yükseliş modeli.

Unutmayın, Yaşanacak Bir Türkiye’ye uyanacağımız 8 Haziran 2015 sabahına sadece 17 gün kaldı.

Yaşanacak Bir Türkiye’yi hep birlikte kuracağız.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)