Son Dakika Haberler
“width=“1293

SEÇİM BİTTİ. Suay Karaman

SEÇİM BİTTİ. Suay Karaman
Okunma : 2.587 views Yorum Yap

Birçok insanın ‘son seçim’ dediği 7 Haziran seçimleri sonucunda AKP oy yitirdi, CHP yerinde saydı, MHP ilerledi ve terör örgütünün partisi HDP kazandı. AKP oy oranını düşürdü ve TBMM’de çoğunluğu sağlayamadı ama yine de birinci parti olmayı başardı. Bu sonuçlardan yine ülkemizin zararlı çıkacağı bellidir.

AKP’yi iktidardan düşürmek için yeni CHP’ye oy vermek, sahte milliyetçilik yapan MHP’yi desteklemek ve terörün partisi HDP’ye barajı atlatmanın geçerli olmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. AKP’den kurtulmanın yolunun tutarlı, bilinçli, kararlı, özümsediği Kemalist ilke ve devrimleri programına yerleştirmiş bir siyasi oluşumdan geçtiği anlaşılmıştır. Ancak böyle bir siyasi oluşum, iktidar mücadelesi verebilir.

Bu seçimlerin asıl yitireni Tayyip Erdoğan ile yeni CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Tayyip Erdoğan, seçilmesinin üzerinden on ay geçtikten sonra, kendisinin ve cumhurbaşkanlığı makamının saygınlığını ortadan kaldırmış ve bir anlamda kendi kendisini tüketmiştir. Ülkesinde ve dünyada saygınlığı kalmayan bir cüce insanın, o yüce makamda oturması çok güçtür. Tarafsız kalacağına namusu üzerine yemin eden birinin, ya yeminle, ya da namusla sorunu vardır.

Ülkedeki bunca olumsuzluğa, hukuksuzluğa, yoksulluğa karşın Kemal Kılıçdaroğlu umut olamamış ve gereksiz şişirilmeler sonucunda aynı konumda durmaktadır. ‘Ekmek için’ cumhurbaşkanlığına aday gösterdiği kişinin hesabını vermekten kaçınan bir genel başkana; “Atatürk’ün CHP’si değiliz”, “6 Ok’u yeniden yorumlamak gerekir”, “En hızlı dönüşen parti CHP’dir” ve “1930’ların CHP’si değiliz” sözlerinden sonra saygı ve güven duyulması olanaksızdır. Daha önceki “Türkiye’de şeriat tehlikesi yoktur”, “Yargıda cemaat yapılanması olduğunu söyleyemem”, Türbanı biz çözeriz” gibi söylemlerle, AKP’nin ekmeğine yağ süren açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu ile CHP gibi cumhuriyeti kuran bir partinin genel başkanlığının gitmeyeceği çok açıktır.

Alınan bu sonuç karşısında yeni CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetiminin hiç vakit yitirmeden, hemen istifa etmeleri gerekir. Çağdaş demokrasilerde iktidarı alamayan parti seçimi yitirmiştir ve gereğini yerine getirir. Tayyip sultan ile Kılıçdaroğlu’nun “klozet kapakları” nedeniyle söz düellosu yaparak, mahkemelik olmaları büyük sorunlar yaşanan ülkemize yakışmamaktadır.

Seçim sonuçlarına göre AKP`nin çoğunluğu yitirmesi sevinilecek bir durumdur ancak PKK terör örgütünün TBMM’ye girmesi bu sevinci gölgelemektedir. Döneklerin, yetmez ama evetçilerin, ikinci cumhuriyetçilerin ve kendini aydın sanan bazı yeni CHP’lilerin barajı geçirmelerine destek olduğu HDP, Türk halkına devrimci, ilerici, demokrat ve çağdaş bir parti gibi yutturulmuştur. HDP’yi parlatma propagandası ABD’den yürütülmüştür ve bazı emperyalist güçler de destek vermişlerdir.

Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra konuşan Selahattin Demirtaş’ın, terör örgütünün çocuk katili başı Öcalan’a teşekkür etmesi, affedilemez ve unutulmayacaktır. Ancak HDP’nin demokrat bir parti olduğunu düşünerek, barajı aşmalarını sağlamak için saf saf oy verenlerin de sorumlulukları çok ağırdır. Yeni CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in “Biz görevimizi yaptık. HDP’nin barajı aşmasını sağladık” sözleri de unutulmayanlar arasında anılacaktır.

Bu durumda bir koalisyon hükümeti gözükmektedir. Çeşitli olasılıklar sıralanabilir ama ABD’nin en çok istediği AKP ile CHP koalisyonudur. Bunun için Kemal Derviş gelmiş, görüşmeler yapılmış ve dışardan ekonomiden sorumlu bakan olacağını bildirmiştir. ABD, projesini bu olasılık üzerine kurmuş ve gelişmeler bu doğrultuda yapılmıştı. Bunun ardında cumhuriyeti kuran partiye, cumhuriyeti parçalama görevi verilecektir; Lozan’ı yırtıp, Sevr’i yerine geçirmeye çalışan emperyalist güçlerin kirli emellerine göre bir yaklaşım hız kazanacaktır. Sonuçta ne CHP kalacaktır, ne de toprak bütünlüğü olan Türkiye Cumhuriyeti.

Bu seçimlerde özgürlükler için en tehlikeli olan ırkçı HDP ile oy yitirse de dinci AKP zafer kazanmıştır. Bu olgunun ortaya çıkmasına destek verenleri, yıllardır başarısızlıklar üzerine görevlerine devam edenleri uğurlamak için “milletçe alkışlayacağımız” günlerin özlemiyle mücadelemize devam edeceğiz.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)