Asimetrik Savaş: İzlediğim belgesel maymunlarla ilgiliydi. Ortamda kar yağıyordu dolayısıyla hava soğuktu. Orada bir termal vardı ve içinde mutlu bir maymun ailesi banyo yapıp bitleniyordu. Termalin dışındaysa oraya girme cüretini gösteremeyen bir maymun ailesi daha vardı. Kar yağışı altındaki yavru maymunun titreyişinden üşümesinin düzeyini tespit etmek mümkündü. Termalin içindeki mutlu yavru maymun oyun oynuyordu. Dışarıdaki üşüyen yavru maymun için oyun lüks anlamında bir şey olmalıydı… Sıcak suyun içinde dışarıdaki üşüyen maymunları hatta daha fazlasını barındıracak yer varken suyun içindeki otorite, bırakın termale girmelerini yaklaşmalarına bile izin vermiyordu. Seyredenken, üşüyen yavru maymunla empati kurma gafletinde bulundum da öfkem kabardı.
Bizim atalarımız da savana çıkıp avlanmadan önce maymunlar gibi yaşardı, kıllarımızı yitirip iki ayağımız üzerine dikilerek ellerimiz serbest kaldıktan beridir sadece toplayıcı olmaktan avcı olmaya geçtik. Yeryüzünde tek homo türü kalıp yerleşik topluma adımladık. Tohumu, hayvanı, kendi türümüz insanı köle yapıp evcilleştirdik. Medeniyetler kurup medeniyetler yıktık. Savaştık, barıştık; barıştığımız için savaştık, savaştığımız için barıştık. Kültür dedik biriktirdik, önce sözlü sonra yazılı sonra elektronik falan… Kültür birikimlerimizi, teknolojik birikimlerimizi, teknik bilgilerimizi aktardık yeni kuşaklara…
Rakamlara bakıyorum, G7 ülkeleri dünya zenginliğinin %64 üne sahip, toplam nüfusları dünya nüfusunun sekiz de birini bile oluşturmuyor. AB ülkeleri dahil olmak üzere toplam nüfusları devenin yanında kulak. Geriye kalan yedi küsur milyar nüfus, dünya zenginliğinin ancak %36 sına sahip. Çin, Rusya, yer altı kaynakları zengin ülkeler de bu rakama dahil… Her şey yerli yerinde demek için aptal olmak gerekmiyor mu? Gerçekten de kar altında soğuktan tir tir titreyen yavru maymun termalde oyun oynayan yaşıtı maymunun mutluluğuyla mutlu olup onun yaptığı gibi mutluluk oyunları mı oynaması gerekiyor?
Dünya, termal havuzu sahiplenmiş otoriteye boyun mu eğmeli?
Bak ne güzel demokrasi mi demeli?
Batının birinci dünya savaşına karşı çıkmış büyük felsefecisi şöyle diyordu: Zengin yer altı kaynaklarına doğulu geri kalmış ülkelerin çöreklenmesi kabul edilemeyecek bir şeydir. Batının zengin üretim araçları için niye aynı şeyi söyleyemiyor? Dünyanın siyasetini ABD önderliğinde G7 mi belirlesin, yani topu topu sekiz yüz milyon nüfus yedi milyar dokuz yüz milyon nüfusun üzerinde iktidar mı kursun? Demokrasi böyle bir şey mi oluyor?
Avcılar pirelenir, pireler yumurtalarını bulundukları bedene değil yere bırakırlar. Avcılar ne kadar uzakta avlanırlarsa avlansınlar yine yuvalarına dönerler ve bu nedenle yumurtadan çıkan pireler onların bedenlerine sıçrar. Demokrasinin küçük bir azınlığın devasa çoğunluğu yönetimi olarak algılanıp benimsendiği dünyada pirelenmeye devam iyidir. ABD, dünyanın her yanında kırıp dökmüş ve bedelini ödememiş bir ülkedir. Ali kıran baş kesenden demokrasi ummak ya salakların ya asalakların tercihinden başka bir şey değildir kanaatindeyim.
Rusya Ukrayna’ya saldırdı değil, doğrusu ABD Rusya’yı Ukrayna’ya saldırttı şeklindedir. ABD başka türlü demokrasi Şampiyonu olamaz da ondan. İki ayağı üzerinde yürüyen çıplak maymunların üstüne kar yağıyor ve bir kısmı soğuktan titrerken çok azı da termal havuzda…
İrfan Kaban
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)