Son Dakika Haberler

Aslında, Yaşamsal İlişkiler Sanıldığı Kadar Giz Değildirler!

Aslında, Yaşamsal İlişkiler Sanıldığı Kadar Giz Değildirler!
Okunma : 4.366 views Yorum Yap

Mikro Sol: Hani sen insanları Salak Us, A Salak Us diye ayırdığını söylüyorsun ya…
Ben: Evet, böyle söylüyorum.
Mikro Sol: Geçenlerde bununla ilgili bir rüya gördüm.
Ben: Formundasın ve dalga geçmeye çalışıyorsun.
Mikro Sol: Anlatayım da bak bakalım dalga mı geçiyorum.
Ben: Başa gelen çekilir, hadi anlat bakalım…

Mikro Sol: Öğrenci olmuşum, ön sırada oturmuş öğretmenini pür dikkat dinleyen inek denilen cinsten öğrenciyim. Öğretmen ortak yaşamı anlatıyor, eski usul tahtaya da tebeşirle kocaman bir Simbioz sözcüğü yazılmış, altına da parantez içinde ortakyaşarlık… Ormanlarda diyor, bitkilerin kökleriyle mikorizal mantar arasında ömür boyu süren bir ilişki vardır. Hatta bitkiler arasındaki bu mikorizal durumun istisna değil, bir kural olduğunu söylüyor. Mantar, bitki kökünün kabuğuna yerleştikten sonra ipliklerini kabuğun içine salarak bitkinin bir parçası olmaktadır. İçeride ve dışarıda hızla gelişen mantar iplikleri bitki köklerinin yüzey alanını genişleterek bitkinin su ve mineral madde alımını sağlamakta, solunumu neticesinde ürettiği karbondioksiti de bitkinin fotosentezine katkı sunan ürün olarak ona iletmektedir diyor. Karşılığında da, gereksinimi olan karbonhidratları bitkiden alarak kendi yaşamını idame ettirmek için kullanmaktadır. Bazı karıncalar bitkide yuvalanır diyor, bitkiden beslenirler ve karşılığında bitkiyi zararlı otçullardan korurlar. Hatta dediğine göre, karıncaları kendine çeken bitkilermiş, karıncaları kendine çekip onların kendi üzerinde yaşamasını sağladığı zaman kendini zararlılardan koruyucu salgı üretme külfetinden kurtarıyor, ayrıca böyle bir iş için mesaiye girişip fazladan enerji sarf etmiyormuş… Bu tür ilişkilere mutualizm denir ve iki tür de bundan yarar sağlar diyor öğretmen. Tam bu esnada sen devreye giriyorsun, yanımda belirip kulağıma eğilerek, “tipik bir kazan-kazan ilkesi” diyorsun…

Öğretmen, insan bağırsak florasını oluşturan mutualist mikroorganizmaların varlığından bahsediyor: Bağırsak çeperine tutunan bu canlı bakteriler tarafından üretilen, K vitamini, folikasit, biotin, B1,B2,B6,B12, ve niasinden, laktaz gibi sindirim enzimlerinden, karbonhidrat enzimlerinden, protein enzimlerinden, yağ enzimlerinden bahsediyor, bu bakterilerin pH dengesinin sağlanmasındaki etkisini ve zararlı bakterilerin bağırsakta tutunmalarını engellemesini anlatıyordu ki, yine yanımda bitiyorsun. Yok, kommensalizm nedir? Yok, Amensalizm nedir? Gibi sorular soruyorsun. Sonra da ukalalık yapıp, kommersalizm, birlikte yaşayan iki türden birinin yarar sağlarken diğerinin etkilenmediği biçimdir, örneğin köpekbalıklarına tutunarak ona zarar vermeden yaşayan küçük balıklar onun yiyecek artıklarından beslenir ve her yere enerji harcamadan onunla giderler diyorsun. Amensalizm, bir türün etkilenmediği ancak diğer türün zarar gördüğü şeydir diyorsun: Filin, karınca gibi küçük hayvanları yürürken ezmesini, ceviz ağacının yaprak ve meyvelerinde ürettiği maddenin yağmur suyuyla eriyip toprağa karıştığında, kendini etkilemediği halde diğer bitkileri olumsuz yönde etkilemesini örnek veriyorsun.

Öğretmen fiskoslarının farkına varıyor, önce hiç de sempati taşımayan bakışını, ardından elindeki renkli tebeşiri bize fırlatıyor. Nişancılık yeteneği gelişkin olmadığından duvara çarpan tebeşirin ardından eliyle seni işaretleyerek; söyle bakalım diyor sana, ben ne anlattım? Ayağa kalkıyorsun ve anlatmaya başlıyorsun:

“Asalaklar ikiye ayrılır: İç asalaklar, dış, asalaklar. İç asalaklara örnek, bağırsak solucanı, tenya, kıl kurdudur. Dış asalaklara örnek, bit, pire, kene, sülüktür. Öğretmen, şaşkın diklikteki bakışıyla sana bakıp, “Sen ne diyorsun?” Diye soruyor. Yanıtlıyorsun; bir asalak, üzerinde yaşadığı canlının besinine ortak olarak yaşamını sürdürür. Bu, üzerinde yaşadığı canlının zayıflamasına, hasta olmasına neden olur. Bilinen birçok hastalığın nedenidirler. Malumumuzdur ki, toplumlar da canlıdır, doğarlar, büyürler, gelişirler ve nihayet ölürler. Asalaklar toplumlara da dadanır, toplumlara dadanan asalaklara A Salak Us denir; emperyalizm, toplumlara dadanmış dış A Salak Us, totaliter rejimlerse toplumlara dadanmış iç A Salak Us kategorisindedir. İkisi de ormanların düşmanıdır; çünkü ormanlarda onlara göre kötü örnek olan, kazan-kazan üstüne kurulmuş bir yaşam vardır.

Ben: Sonra?
Mikro Sol: Sonra uyandım.

İrfan Kaban

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)