Son Dakika Haberler
“width=“1293

12 Haziran: Köprüden Önce Son Çıkış.Berk ERTUĞRUL

12 Haziran: Köprüden Önce Son Çıkış.Berk ERTUĞRUL
Okunma : 663 views Yorum Yap

12 Haziran tarihinde Türkiye’nin kaderini tayin edecek bir seçim yapılacak. Şunu biliyoruz vatandaşlarımızın yarıdan fazlası kesinlikle AKP’yi tekrar iktidarda görmek istemiyor. Aynı 1933’ün Almanya’sında Hitler’i Şansölye olarak görmek istemeyen Almanlar gibi. Adolf Hitler Almanya’da iktidara geldiğinde C oy almıştı. Kalan % 57’lik çoğunluğun tercihi Hitler değildi elbette ki; lakin bütün bir ulusu felakete sürüklemek için yeterli oya sahipti Hitler.
İktidara sahip olanlar dalalet yani sapkınlık içinde olabilir diye çok çok önceden uyarılmıştık. Vatandaştan daha çok kendini ve kendi yandaşlarını düşünecek olan kişilerin iktidara gelebileceğini, böyle bir ihtimalin olduğunu biliyorduk. Bu ihtimal Almanya’da C’müş. Ülkemizde bu ihtimal nedir bunu 12 Haziran tarihli Genel Seçim’de göreceğiz.
Pesimist bir yaklaşımda olduğumu düşünebilirsiniz ama ben pesimist bir inanca değil istatistiksel bir inanca sahibim. Tarihin tekrar ettiğine ve sosyolojinin bilimselliğine de inanırım. Ama en önemlisi insanın sağduyusuna da inanırım.
Sağduyunun vakti gelmiştir işte.
12 Haziran tarihi ülkemiz için bir dönüm noktasıdır. 6 milyon kişinin telefonunu dinleyenlerle bunun her şeyden önce ayıp olduğunu söyleyenler arasında tercih yapılacak bir seçimdir. Aynı şekilde kul hakkından bahsedip üniversite giriş sınavlarında şifreli kitapçıklar hazırlayanlarla, bilimi siyasetten ayırmak için YÖK gibi kurumları kaldırmak isteyenler arasında tercih yapılacak bir seçimdir. Ya da tek sesli bir medya ile halkı da tek sesli bir hale getirmeye çalışıp gazetecileri yerli yersiz suçlamalarla cezaevlerine atanlar ve onları dışarı çıkartmak isteyenler arasında tercih yapılacak bir seçimdir. Kısacası modern cezaevleri yaptırmak isteyenlerle modern okullar ve yurtlar yaptırmak isteyenler arasında tercih yapılacak bir seçimdir 12 Haziran Genel Seçimi.
1923’ten beri böyle bir tercih yapmamıştı bu halk ve işte bu yüzden 12 Haziran ülkemiz için bir dönüm noktasıdır. işte bu yüzden artık meydanlarda muhalefet liderleri oy değil sağduyu ister olmuştur.
Demokratik bir seçimde demokrasi ve oligarşi arasında da bir tercih yapılacaktır 12 Haziran’da.
İktidar insan psikolojisi için ağırdır. İnsanlar iktidar olmak ister, iktidar olunca bunu korumak ister, iktidar süresi uzadıkça bunu sağlamlaştırır insan, kurumları kendine sağdık insanlarla doldurur, önce: okulları hastaneleri, bakanlıkları, adliyeleri… sonra muhalefetten rahatsız olur insan, ikna etmeye çalışır başta sonra satın alır ya da tecrit eder ve bir şekilde susturur.
İktidar öyle bir hastalıktır ki klasik demokrasinin söz düelloları yetmeyebilir, silah da gerekebilir.
Hitler’in Gestapo’su ya da SS’leri vardır, yani kendi polis teşkilatı ve ordusu. Polis teşkilatına sağdık adamlarını yerleştirmişti örneğin Hitler azıcık muhalefet eden ordu üyelerini de hapse attırmıştı. Ülkemizde ise cemaat polis teşkilatında, ordu üyeleri ise Balyoz davası ile hapiste. Benzerlik çok. Paranoya değil bu sadece tarih.
Tekrar etmesinden korktuğum tarih.
Uyarım: “12 Haziran: Köprüden Önce Son Çıkış”.
Bir geçiş döneminde olduğumuz belli. Köprüden geçiyoruz. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ama nasıl olacak hiç kimse ama hiç kimse bilmiyor. Köprüden geçirmek isteyenler betondan vaatler düzmüş. Köprünün sonu karanlık, sisli, gözükmüyor. Köprünün nereye gittiğini göremeyenler gelin geçmeyelim bu köprüden diyor. Onlar da projeler anlatıyor. Köprünün ucunu çok anlatmışlar ama bazısı pembe gözlüklerini çıkarmamakta ısrarlı, karanlığı da pembe görüyor. Daha da pembe bir ülkenin sözü veriliyor onlara yeter ki köprü geçilmesin.
Herkes için refah, herkes için özgürlük, herkes için zenginlik ya da zifiri karanlık ve sonsuz korku.
Sizlere tavsiyem, 12 Haziran’da sandığın başında arabanızı park edin ve bir köprüye bir de “son çıkış”a bakın. Emin olduğunuz ve ucunu gördüğünüz yoldan gidin. Kendinizi ve çocuklarınızı karanlığa sokmayın.
Berk ERTUĞRUL

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)