Projenin adı ” Merkez Türkiye ” projesi. Merkez Türkiye projesinin Türkiye’yi uluslararası mal ve hizmetlerin transfer üssü yapması hedefleniyor. Bunun için Anadolu’da şimdilik yeri açıklanmayan bir kent kurulacağı duyuruldu. Proje ile kamu ve özel sektör işbirliğiyle 20 yılda 200 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirileceği, inşa edilecek mega kentle çevredeki tüm illerin ve Türkiye’nin kalkındırılmasının amaçlandığı belirtildi.
TÜRKİYE EKONOMİK YÜKSELİŞ PROJESİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Beşiktaş’taki bir otelde gerçekleştirilen “Türkiye’nin Ekonomik Yüksel Projesi” olarak da adlandırılan projenin tanıtım toplantısına ekonomi kurmaylarıyla birlikte geldi. Faik Öztrak ve Selin Sayek Böke, Kılıçdaroğlu’na eşlik etti. CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın’la birlikte salona giren Kılıçdaroğlu ayakta karşılandı. CHP’nin İstanbul’daki ilçe belediye başkanlarıyla CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, CHP Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Bekaroğlu, Sezgin Tanrıkulu ve Enis Berberoğlu da salondaydı. Ercan Karakaş, Şafak Pavey, Mustafa Sarıgül gibi pek çok isim de toplantıda hazır bulundu.
BARIŞ PROJESİ OLARAK DA GÖRÜYORUZ
Planlandığı saatte başlayan toplantıda projesi bizzat Kılıçdaroğlu açıkladı. “Biz Türkiye’yi düşünüyoruz. Çocuklarımızı düşünüyoruz. Bölgeyi düşünüyoruz” diyen Kılıçdaroğlu,” Bir gerçeği hepimiz kabul ediyoruz. Coğrafi konum olarak eşsiz bir durumdayız. Nüfusta da avantajlarımız var. Bu üstünlüklerimizi bizim avantaja dönüştürmemiz lazım. Ülkemizin rekabet gücünü arttırmamız gerekiyor” diye konuştu
Projenin 6 dakikalık tanıtım filmini izleten Kılıçdaroğlu, “Eğer biz gücümüzü kullanırsak, genç nüfusumuzun emeğini kullanabilirsek Türkiye bölgenin ve dünyanın önemli bir ülkesi haline gelecektir. Küresel dünyada söz sahibi olacaktır. Bu projeyi sadece bir ekonomik büyüme projesi olarak görmüyoruz. Barış projesi olarak da görüyoruz” dedi,
AKILLI KENT YAPACAĞIZ
Anadolu’da kurulacak mega kentin sadece bir ticaret merkezi olmayacağını söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ” Eğer dünya bizi konuşacaksa bu megakent bir kültür, bir sanat, bir fuar merkezi olacak. Dünyanın gözü megakentte olacak. Buradan çıkacak her şey bütün dünya tarafından konuşulur olsun. Mega kent kendi enerjisini kullanacak. Akıllı bir kent yapacağız. Anadolu’nun kalbinde yapacağız ?” ifadesini kullandı.
ANADOLU SES VERECEK
Proje ile Türkiye’yi orta gelir tuzağından çıkarmayı da hedeflediklerini söyleyen Kılıçdaroğlu,” Megakent için özel yasa çıkaracağız. Özel yasayla yönetilecek o kent. Bu bölge için özel teşvikler getireceğiz. Ürünleriyle dünyaya ses veren bir kent haline dönüştüreceğiz. Anadolu ses verecek. Bugün içi boşalan bir Anadolu var. Bölgesel eşitsizlikler var. Belki böyle bir projeyi beklemiyordu kamuoyu. Türkiye’nin ve dünyanın buna ihtiyacı var. Denize olmayan ülkeler için Türkiye’yi bir liman haline dönüştürüyoruz” dedi.
MADEM KURUCU PARTİYİZ…
Açıkladığı projenin daha önce açıkladıkları projelerle bütünleşik olduğunu söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu Türkiye’nin olağanüstü bir sıçrama yapması demektir. Bu proje diğer bütün projelerimizle uyum içinde. Lafla peynir gemisi yürümüyor. Bu projeyi hazırlarken nitelikli uzmanlarla çalıştık. Neyi nasıl yapabiliriz onu tartıştık. Madem ki Türkiye’nin kurucu partisiyiz. Anadolu’yu ve Trakya’yı öksüz bırakamayız. Türkiye’nin kendi iç kavgalarıyla enerjisini tüketmesini kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.
BİZE GÜVEN TÜRKİYE
“Yüzyılın projesini sadece Türkiye’nin değil dünyanın önünü koyuyoruz” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Dünyayla entegre olmak istiyoruz. Güçlü bir Türkiye, sözü dinlenen bir Türkiye, demokrasisi gelişmiş bir Türkiye, insan hakları gelişmiş bir Türkiye, refahı tabana yayılmış bir Türkiye. Kişi başına geliri, 35 bin dolar olan bir Türkiye. Bunu hedefliyor, bunu düşlüyoruz. Biz bunu yapacağız, kararlıyız. Ama yetkiyi millet bize verecek. O nedenle ben buradan bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. Güçlü olmak mı istiyorsun ? Türkiye’nin güçlü olmasını mı istiyorsun ? Bayrağının gönderde şerefle mi dalgalanmasını istiyorsun. Siyasetinin onurlu olmasını mı istiyorsun? Her kuruşun hesabının bu millete verildiği bir siyaset mi istiyorsun ?Ödediğin vergilerin sana kazanç olarak dönmesini mi istiyorsun ?Senin yıllık gelirinin 30 bin doların altına düşmemesini mi istiyorsun ? Adresin belli kardeşim. Eski kavgaları bir tarafa bırak. Eski algıları bir tarafa bırak. Adresin belli, yerin belli. Belli olmak zorunda. Ya büyüyeceğiz, ya bu treni kaçıracağız. Büyümekten yanayım. Gelişmekten yanayız. Bu güzel ülkede sokaklarda çatık kaşla gezmemeliyiz. Güler yüzle gezmeliyiz. Kendi ülkemizle kıvanç duymalıyız. İç kavgalarımızdan uzak olmalıyız. Gel kardeşim yüzyılın projesini hep beraber hayata geçirelim. Eğer CHP iktidarına evet derseniz yüzyılın projesine hep beraber merhaba diyeceğiz. Asla umutsuz değiliz. Güzel şeyler yapacağız. Çok güzel şeyler yapacağız. Türkiye’yi kısır çekişmelerin ötesinde görkemli bir ülke yapacağız. Azimliyiz ve kararlıyız. Bize güven Türkiye…” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri ayakta alkışlandı.
“DÜNYANIN ÖNEMLİ BİR GÜCÜ, ÖNEMLİ BİR PARÇASI OLMA İDDİASINDAYIZ”
Kemal Kılıçdaroğlu, sadece projenin öngördükleri yeniden bir proje olmadığını ifade ederek, “Tanıtım filminde izlediniz, 3 dev proje zaten dünyada hayata geçmek üzere. Düğmeye basılmış ve üzerinde çalışılıyor. Latin Amerika’da, Güney Amerika Bölgesel alt yapıları birleştirme projesi. Devasa bir proje. İkincisi; Güney Doğu Asya’da tüm tren yollarını birbirine bağlamayı amaçlayan demiryolu projesi. Üçüncüsü; 2013’de Çinliler açıkladılar, İpek Yolu Ekonomik Kuşak Gelişimi ve 21. yüzyıl deniz İpek Yolu Projesi. Biz 4. projeyi, küresel dördüncü projeyi Türkiye’de hayata geçirmeyi amaçlıyoruz. Dünyanın önemli bir gücü, önemli bir parçası olma iddiasındayız. Bu coğrafi üstünlüğümüzü, genç nüfusumuzun bize verdiği avantajı değerlendirmek istiyoruz” diye konuştu.
PROJENİN AMACI
Kemal Kılıçdaroğlu proje ile amaçladıklarını şöyle sıraladı:
“Bu proje ile biz şunu amaçlıyoruz; 4.5 saatlik bir uçuş mesafesinde, 58 ülkeye ulaşıyoruz, 1.5 milyar nüfusa ulaşıyoruz, 21.6 trilyon dolarlık bir ekonomiye ulaşıyoruz. Hiç bir ülkeye nasip olamayacak olağan üstü bir avantaj. Ama bu avantaj bugüne kadar hep göz ardı edildi. Biz bu avantajı kullanmak istiyoruz, bundan yararlanmak istiyoruz. Devasa bir ekonominin güçlü bir parçası olmak istiyoruz, küresel ekonominin güçlü bir parçası olmak istiyoruz.”
“HER ŞEYİN MERKEZİ BU BÖLGEDE TÜRKİYE OLACAK”
Türkiye’nin proje ile demir, kara, hava ve deniz yolu ile küresel sisteme entegre olacağını belirten Kılıçdaroğlu, “Proje hayata geçtiğinde, Bağdat’ın ürününü Köstence’ye, Şangay’ın Tebriz’e, Aşkabat’ın ürününü Hamburg’a ulaştırmak mümkün olacak. Üstelik maliyetleri bir hayli düşürerek, herkese avantaj sağlayarak. Sadece bir lojistik merkezi yapmıyoruz biz. Sadece, kara, deniz, hava, demir yolunu birleştirmiyoruz. Mükemmel alt yapısı ile bir Anadolu’da bir mega kent oluşturuyoruz. Bu mega kentten ürünler Avrupa’ya, Asya’ya, Afrika’ya ulaşacak. O nedenle biz 21. Yüzyılın Projesi, Yüzyılın projesi ve Merkez Türkiye Projesi dedik. Her şeyin merkezi bu bölgede Türkiye olacak” şeklinde konuştu.
PRJENİN KAZANDIRACAKLARI
Kılıçdaroğlu, “Bu proje bölgemize ne kazandıracak?” diyerek şu ifadeleri kullandı:
“Bölgemize barışı, zenginleşmeyi getirecek, yoksulluğu bitirecek. Bölgeyi kendi içinde entegre edecek. Şangay’dan yüklenen bir mal eğer Bakü’ye gidecekse 50-55 gün geçiyor. Bu proje hayata geçtiğinde o mal 15 gün içinde o mal Bakü’de olacak, Merkez Türkiye’den. Maliyetlerde en az yüzde 15-20’lik avantaj sağlanacak.”
PROJENİN YAPIMI NE KADAR SÜRECEK?
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, projenin maliyeti konusunda ise şu ifadeleri kullandı:
“Projenin yapımı nasıl ve ne kadar sürecek? Kamu-özel işbirliği ile bu projeyi gerçekleştireceğiz. Projeyi gerçekleştirirken sadece Türkiye’nin fonlarını değil, uluslararası bu tür projelere destek veren Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası, Asya kalkınma Bankası gibi pek çok fondan yararlanacağız. İşe Türkiye’de Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu’da ki karayolu, demir yolu alt yapılarını yeniden ele alıp düzetmeyle başlayacağız. Ulaştırma, iletişim, enerji altyapısını yeniden düzenleyerek başlayacağız. Samsun ve Trabzon’u mega kent ile buluşturacağız. Mersin ve İskenderun’u mega kent ile buluşturacağız. Altyapılarını mükemmel bir şekilde hayata geçireceğiz. Mega kentin yapımı etap etap gerçekleştireceğiz ve güçlendireceğiz. Aklınıza şu soru gelebilir, ‘Neden etap etap’ diye. Çünkü mega kent projesi birbirini tamamlayan ve içten içe büyüyen bir proje olacak. 2015’de olgunlaşacaktır, ama 2035’te ama 2035’den sonra kendi içinde kendi iç dinamikleriyle kendi büyümesini sağlayacaktır.”
“VALİ ATANACAK”
Mega kentin yönetimi konusunda ise Kılıçdaroğlu, “Merkez Türkiye Projesi’nin kalbini oluşturan mega kent özel bir yasa ile kurulacak. Bürokrasinin sıfıra indiği özel bir yasa ile. Vali atanacak, ama yönetimi büyük ölçüde sivil toplum örgütlerinden oluşacak. Kente serbest ticaret bölgesi, organize sanayi bölgesi ve tekno park yerleşkesi olacak. Aynı zamanda bilim üssü olacak, bilgi üretecek burası. Yönetimde Odalar Borsalar Birliği, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Türkiye Nakliyeciler Derneği, Uluslararası taşımacılık ve Lojistik Hizmetleri üretenleri Derneği, Turizm Yatırımcıları Derneği gibi ekonomi ile doğrudan doğruya ilişkisi olan pek çok kuruluş burada görev alacak” dedi.
PROJENİN MALİYETİ
Kılıçdaroğlu, “Maliyeti ne olacak? 20 yılda tamamlanacak olan bu projenin maliyeti 200 milyar dolar olacak. Bunun 40 milyar dolarını kamu, 160 milyar doları özel sektör tarafından gerçekleşecek. Proje başladığı andan itibaren dünyanın bütün önemli kuruluşları bu projede yer almak için yarışacaklar” şeklinde konuştu.
TANITIM FİLMİ
CHP’nin “Merkez Türkiye” adını verdiği proje 6 dakikalık tanıtım filmi de gösterildi. Tanıtım filmine göre; dünyada ticaret yollarını birbirine bağlamayı amaçlayan üç proje var. Merkez Türkiye projesi ise dördüncü olacak. Bürokrasi sıfırlanacak, 2020’de faaliyete geçecek ve büyüyecek 2035 yılına gelindiğinde tamamlanacak. Yeni bir şehir, küresel bir proje. Akdeniz ve Karadeniz limanları üzerinden dünyaya bağlanan bir merkez. Otoyol ve demiryolu ağlarının tam ortasında yer alan bir şehir. AR-GE, tekno park şehri. Bölgenin en fazla yeşil alana sahip şehri olacak. 1 milyon 633 bin kişiye çevresine ile 2 milyon 200 bin kişiye istihdam yaratacak. 2035’te 100 milyar dolar katma değer yaratacak. 2035 yılında Türkiye insani gelişmişlikte dünyanın ilk 20 ülkesi arasına girecek. İşsizlik yüzde 5’in altına inecek büyüme hızı ortalama yüzde 6 olacak. Tüm yakın coğrafyaya barış mutluluk ve refah gelecek.
BÜTÜN İLLERİ VE TÜM TÜRKİYE’Yİ KALKINDIRACAK
Türkiye, petrol ve doğal gazı dünya piyasalarına taşıyor. Şimdi “Merkez Türkiye” ile artık dünyanın yükünü, ürününü taşıyacak, işleyecek, katma değer yaratacak ve yeniden ihraç edecek. “Merkez Türkiye” ile, Orta Doğu, Kafkasya ve Orta Asya Bölgeleri Türkiye limanlarıyla Avrupa’ya ve küresel ticaret yollarına bağlanacak. Afro-Avrasya coğrafyasında önemli bir ticari merkez haline gelecek. Çevresindeki bütün illeri ve tüm Türkiye’yi kalkındıracak. GAP bölgesinin ve diğer illerimizin üreteceği ürünler bu merkezden Kafkasya’ya, Asya’ya, Orta Doğu’ya, Afrika’ya, Karadeniz’e, Avrupa’ya dağılacak.
TOPLAM YATIRIM TUTARI 317 MİLYAR DOLARA ULAŞACAK
“Merkez Türkiye” projesi önümüzdeki 20 yılda toplam 200 milyar dolarlık bir yatırımla gerçekleştirilecek. Bu yatırım tutarının 40 milyar dolarını önümüzdeki 20 yılda doğrudan kamu yapacak. Kamunun yapacağı yatırımlar önden yüklemeli olacak. Bu çerçevede kamu yatırımlarının % 70’i 2023’e kadar tamamlanacak. Merkez Türkiye’nin inşası için yapılacak yatırımlar, geri bağlantılarla, tüm ekonomide 117 milyar dolarlık bir yatırımı daha tetikleyecek. Dolayısıyla daha ilk kazma vurulduğu anda Türkiye’nin her yerinde yeni yatırım imkanları doğacak. Böylece Türkiye genelinde toplam yatırım tutarı 317 milyar dolara ulaşacak.
DÜNYANIN VE TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ FİRMALARI MERKEZ TÜRKİYE’DE OLACAK
Dünyanın lider lojistik, finans, hafif imalat, otomotiv markaları bu merkezde yer alacak. Ayrıca ambalajlama ve paketleme, paket tasarımı, yeniden işleme, ısı kontrollü depolama ve dağıtım, ürün montajı, etiketleme, yapı malzemeleri imalat ve dağıtımı, ilaç depolama ve dağıtımı, tarımsal gıda işleme, standartizasyon- gözetim ve sertifikasyon, fuarcılık, yedek parça dağıtımı, tarımsal gıda işleme, tahıl depolama siloları, ürün borsaları, lojistiği destekleyen yan sanayi, sigorta şirketleri, teknoloji şirketleri bu merkezde konuşlanacak.
50-55 GÜN BEKLEMEK YERİNE 15 SAATTE İSTEDİĞİ ÜRÜNE KAVUŞABİLECEK
Bu projeyle, tüm Orta Doğu, Kafkaslar, Orta Asya ve Afrika’ya erişim daha kolay hale gelecek. Küresel ticaret yollarına uzak olan bölgelerle ticaret kolaylaşacak. Çin’in Şangay Limanından gemiye yüklenen bir ürün Mersin veya İskenderun limanlarına ulaştıktan sonra tren yoluyla “Merkez Türkiye” ye gelecek. Ürünler burada depolanacak, işlenecek, ambalajlanacak ve Türkiye’nin çeşitli yerlerine, Orta ve Güney Avrupa’ya, Rusya’ya, Azerbaycan’a, İran’a, Kazakistan’a, Türkmenistan’a “Merkez Türkiye” den gönderilebilecek. Örneğin Şangay Limanından Bakü’ye gönderilen bir mal daha önce 50-55 günde alıcısına ulaşırken, “Merkez Türkiye”de depolanan mallar trenle 15 saatte Bakü’ye ulaşacak. Bakü’deki alıcı her mal siparişinde 50-55 gün beklemek yerine “Merkez Türkiye”den 15 saatte istediği ürüne kavuşabilecek. Firmaların stoklama maliyeti de gerileyecek. Bunlar, bölgede refahın artmasına, insanların alım gücünün yükselmesine ve ticaretin daha da gelişmesine imkan tanıyacak. Yine bölgemizdeki ekonomiler arasında ulaşım bağlantılarının gelişmesi bu bağlantı yolları üzerinde tedarik ve değer zincirleri oluşturacak. Bu zincirler etrafında “doğrudan yabancı sermaye yatırımları” artacak, tüm bölge yeni bir büyüme ve yatırım iklimine kavuşacak.
KOBİ’LER DÜNYA EKONOMİSİYLE ENTEGRE OLACAK
Diğer yandan ulaşım bağlantılarının güçlenmesi gerek diğer ülkelerdeki, gerekse bizdeki KOBİ’lerin küresel ekonomiye eklemlenmesini ve küresel değer zincirleri içinde rol almalarını kolaylaştıracak. Her ulaşım yolu, petrol ve doğalgaz hattı, enerji nakil ve iletişim hattı ülkeleri birbirine yaklaştırmakta; barış, huzur ve istikrar için ekonomik bir neden sunmaktadır. Kamu-Özel Sektör İşbirliğinin Başarılı Bir Örneği “Merkez Türkiye” Projesi, Kamu-Özel İşbirliği Modeli çerçevesinde inşa edilecek. Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası, Asya Kalkınma Bankası gibi büyüme ve kalkınma amaçlı uluslararası fon kaynaklarından azami ölçüde faydalanılacak.
ŞEHRİN İNŞAATINA 2017’DE BAŞLANACAK
Şehrin inşaatına ise CHP’nin ikinci iktidar yılında yani 2017’de başlanacak. Etap etap inşa edilecek. 2020’de ülke ekonomisine katkı verir hale gelecek. Tüm ulaştırma, lojistik, hafif sanayi, turizm-konaklama, eğitim, sağlık ve yaşam alanlarıyla beraber 20 yıl sonra yani 2035’de tamamen bitecek ve bölgesinde önemli bir çekim merkezi olacak. Altyapısı en gelişmiş teknolojiler kullanılarak oluşturulacak bu şehir, bölgedeki diğer şehirlerin kaynaklarını çeken, onlara rakip bir şehir olmayacak. Aksine diğer illerdeki gelişmeyi destekleyen, bu illerdeki iktisadi ve sosyal gelişmeyi özendiren, tetikleyen bir işlev görecek.
ÖZEL YÖNETİM MODELİ
“Merkez Türkiye” nin özel bir yasası olacak. Vali özel yetkilerle güçlendirilecek, dinamik bir yönetim anlayışı uygulanacak. Valinin görevi şehirde bürokrasiyi mümkün olduğunca azaltmak ve ticareti kolaylaştırmak olacak. “Merkez Türkiye” de kurulacak serbest ticaret bölgesi, Organize Sanayi Bölgesi ve Teknopark yerleşkeleri kendi kendini yönetecek. “Merkez Türkiye” nin yönetiminde ise TOBB, TİM, UND, UTİKAD (Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmetler Üretenleri Derneği), Turizm Yatırımcıları Derneği gibi sivil toplum kuruluşlarının yer almasını sağlayacak bir yapı kurulacak.
2035 YILINA KİŞİ BAŞINA GELİR 33 BİN 323 DOLAR OLACAK
“Merkez Türkiye” projesi 2035 yılına gelindiğinde doğrudan 100 milyar dolarlık katma değer yaratacak. Bu katma değerin 20 milyar doları lojistik ve ulaştırma sektöründen gelecek. 2035 yılına gelindiğinde “Merkez Türkiye” de kişi başına gelir 33 bin 323 dolar olacak. Gerek Türkiye’de gerekse, bölgede önemli bir cazibe merkezi haline gelecek. Kurulacak şehir 1 milyon 633 bin vatandaşımıza iş imkanı sağlayacak. Yine diğer illerimizde yapılacak yatırımlar nedeniyle bu illerimizde de ilave 550 bin civarında istihdam imkanı doğacak. Kurulacak bu yeni merkez 2035 yılına gelindiğinde en az 65 milyar dolarlık ihracat yapacak. Diğer illerimizin ihracatına da katkı sunacak.
İNSAN İHTİYACI GÖZ ÖNÜNE ALARAK GELİŞTİRİLMİŞ
Bu rastgele seçilmiş bir yıl değildir. Önümüzdeki 20 yıl bize çok önemli bir fırsat sunuyor. Çalışma çağındaki nüfusumuzun, çalışamayacak durumdaki nüfusumuzdan daha fazla olduğu bir dönemin içindeyiz. 20 yıl sonra şu an açık olan bu fırsat penceresi kapanacak. Türkiye yaşlı ülkeler sınıfına geçecek. Dolayısıyla şu anda içinde bulunduğumuz “orta gelir” ve ” orta teknoloji” tuzağından çıkabilmek, insani gelişmişlikte ilk 20 ülke arasına girebilmek için önümüzde sadece 20 yıllık bir zaman dilimi var. Bu nedenle sahip olduğumuz iki önemli mukayeseli üstünlüğümüzü yani coğrafyamızı ve genç nüfus avantajımızı eş zamanlı olarak kullanacak strateji, politika ve projelere büyük ihtiyaç var. “Merkez Türkiye” projesi bu ihtiyaç göz önüne alınarak geliştirilmiştir. Bu iki avantajımızı iyi kullanarak Türkiye’yi her alanda içine düştüğü vasatlık tuzağından kurtarmak CHP’nin öncelikli hedefidir.
690 MİLYAR DOLAR İHRACAT HEDEFİ VE İLK 20’YE GİREN BİR TÜRKİYE
2035 yılına gelindiğinde ülkemizin (2014 Dolar Kuru ve Fiyatlarıyla) 2,7 trilyon dolarlık bir ekonomi olması sağlanacak, ihracat 690 milyar dolara taşınacak. Önümüzdeki 20 yılda yaklaşık 20 milyon ilave istihdam yaratılacak. 2035 yılına gelindiğinde insani gelişmişlikte bugün bulunduğu 69. sıradan ilk 20’ye taşınmış bir Türkiye olacak.
3 MİLYON NÜFUSLU CAZİBE MERKEZİ
“Merkez Türkiye” , sadece küresel bir lojistik merkez olmayacak. Büyüyecek, gelişecek, 2035 yılına gelindiğinde 3 milyon nüfusa ulaşacak, yaşanacak bir cazibe merkezi, alt yapısı mükemmel, yepyeni ve akıllı bir kent olacak. Ağırlıklı olarak güneş enerjisinden yararlanacak. Tüm bölgenin en yeşil, en planlı şehri olacak.
SOSYAL VE KÜLTÜREL HAYAT ZENGİNLEŞECEK
“Merkez Türkiye” tüm yakın coğrafyanın önemli bir üniversite ve bilim yuvası olacak. Sadece bizim öğrencilerimiz değil; Azeri, Gürcü, İtalyan, İranlı, Iraklı, Amerikalı, Alman, Türkmen, Kazak, Özbek ve dünyanın daha pek çok yerinden gençler bu şehire okumaya gelecek. Bölgenin önemli bir sanat, bilim, kültür ve fuar merkezi olacak. Bundan 92 yıl önce Anadolu bozkırının ortasında yeni bir şehri, Ankara’yı inşa etmeye başlayan CHP, şimdi yine Anadolu’nun bir başka köşesinde bu sefer önemli bir küresel ticari-lojistik merkez ve yaşam alanı inşa edecek.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)