CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, cezaevinde sürdürdüğü açlık grevinde 118 günü geride bırakan Nuriye Gülmen’in kız kardeşinin kaldığı devlet yurdundan atılma tehdidiyle karşı karşıya bırakılmasını Meclis’e taşıdı.
OHAL KHK’sı ile işinden edilen ve bugün itibari ile başlattığı açlık grevinde 118 günü geride bırakan Nuriye Gülmen’in kız kardeşi Beyza Gülmen, sosyal medya hesabından “Nuriye ve Semih için adalet istemek suç değildir! Ablama destek vermek için ‘dilek feneri’ uçurmak ve halay çekmekten dolayı, kaldığım devlet yurdundan hakkımda ‘süresiz ilişik kesme’yle ilgili işlem başlatıldı. Ablamı ve on binleri işinden attınız. Beni de ablam için ‘dilek feneri’ uçurmaktan ve halay çekmekten mi atacaksınız?” ifadelerini içeren bir paylaşımda bulunmuştu. Beyza Gülmen’in iddialarını Başbakan Binali Yıldırım tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesi ile Meclis gündemine taşıyan Adıgüzel, “Hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde tutuklanarak, cezaevine konan Nuriye Gülmen’in kız kardeşinin salt “dilek feneri uçurmak” gibi son derece naif bir eylemlilik biçimi gerekçesi ile devlet yurdundan atılmak istenmesi kabul edilebilir bir tutum değildir” dedi.
“Dilek Feneri Uçurmak Suç Mu?”
Adıgüzel, “Beyza Gülmen hakkında ablası için uçurduğu dilek feneri gerekçe gösterilerek, kaldığı yurttan ‘süresiz ilişik kesme’ işleminin başlatılması bile, bugün 20. gününü geride bıraktığımız Adalet Yürüyüşü’müzün gerekliliğini ve haklılığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. İşi, ekmeği, onuru için mücadele eden Nuriye Gülmen ve Semih Özakça hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde tutuklanarak cezaevine konmuştur. Her gün ölüme bir adım daha yaklaşan Gülmen ve Özakça karşısında, iktidar nasır tutmuş bir vicdan ile adım atmamakta ısrarcı. Öte yandan, Nuriye Gülmen’in kardeşine ilişkin ortaya konulan iddialar, OHAL KHK’ların yarattığı mağduriyetlerin de bir diğer somut örneğidir” dedi.
AKP’nin hukuka ve vicdana sığmayan eylemler ile kendisine muhalif gördüğü tüm toplum kesimlerini, OHAL KHK’ları ile işlerinden edilen insanları tüm yakınları ve sevdikleri ile birlikte birer sosyal ölü haline getirme hevesinde olduğunu belirten Adıgüzel “Eğitimci bir insanın kardeşinin eğitim için kaldığı yurdundan dilek feneri uçurduğu için atılmak istenmesi iktidarın keyfi ve yanlı tutumunun ispatıdır. Temennim bir an evvel bu yanlıştan dönülmesi ve OHAL mağdurlarının aileleri ile birlikte cezalandırılmasına bir son verilmesidir” diye konuştu.
Adıgüzel soru önergesinde “Söz konusu iddialara ilişkin doğruluk payı nedir? Beyza Gülmen hakkında devlet yurdundan süresiz ilişik kesme işlemi başlatıldığı iddiası doğru mudur? Süresiz ilişik kesme işlemi başlatıldı ise, bu işlemin gerekçesi nedir? İlgili işlemin esas gerekçesi OHAL KHK’ları ile işlerinden edilen insanları tüm yakınları ve sevdikleri ile birlikte birer sosyal ölü haline getirmek midir?” sorularını yöneltti.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)