Son Dakika Haberler

ÇOCUKLUĞUMU GERİ VERİN. Aysin Günen

ÇOCUKLUĞUMU GERİ VERİN. Aysin Günen
Okunma : 867 views Yorum Yap
Aysin Günen

2 Kasım İTÜ Geliştirme vakfında Dç.Dç. Azmi Varanın seminerine katıldım. Bir anda çocuklarımızı yetiştirirken farkında olmadan yaptığımız hataların farkına varmamızda yüzleştiğimiz bir ayna oldu. Seminerin konusu PRENS VE PRENSESLERDİ. Anne babalığın sadece bir çatı altında yüzeysel  bir toplanmadan ibaret olmadığının önemine bir vurguydu. İnsan hayatının ilk yaşama merhaba dediği ile 7 yaş arasında başlamasıyla başlıyor. Farkında olmadan çocuktur deyip her türlü yaklaşımımızda incittiğimizin farkına varmışımıza bir ışık oluşuydu bu seminer.

Çocukluk dönemindeki incitmeler ilerdeki yaşamında yaratacağı travma olgunluk dönemine kadar ve sonraki yaşamında yetiştireceği nesillere kadar ittikal etmektedir. Doğar doğmaz kodlayarak kontrol altına aldığımız sonrasında Doğal çocuk,uyumlu çocuk ve isyankar çocuk diye adlandırdığımız çocuklara aslında bu oluşuma yetiştirirken yaptığımız hatalar zinciri sebep olmaktadır.

İçimizdeki doğal çocuğu kaybettiğimizde bütün duyguları da kaybederiz.

Yaşama tutunma enerjisini kaybedişimizle birlikte oluşan isyankar çocuk aslında bize verdiği mesaj baskıya tepkidir. Sürekli olarak görmek istediğimiz model otur deyince oturacak, derslerini çalışacak, kızdığımız zaman bize tepki vermeyen, sözümüzden çıkmayan çocuklar toplumumuzda akıllı sakin çocuklar olarak bakarız. Fakat bu çocuk yetişkinlik hayatına geçtiğinde baskıdan hep büyük olmak zorunda kalarak bastırılmış çocuklardır. ergenlik çağına geldiği zaman birden bire bizim yıllardır her dediğimize evet diyen çocuğumuz isyankarlık maskesini takarak karşımıza çıkınca bu çocuk böyle değildi ne oldu bu çocuğa deriz. Aslında sorgulamamız gereken bugüne kadar bir kalıplarda büyüttüğümüz çocuk kabuğunu kırışının resmidir. Farketmeden sürekli eleştirerek yaklaşmanın verdiği isyankarlıktır bu değişim.

Çocuklar doğdukları andan itibaren mesajlarımızla çocuk bazı değerlendirmeler yapar. Bazı çocuklar aşırı himayeci tavrımızdan büyümeme kararı alır. Yaşamı boyunca hep sorumluluklarını paylaşırken ailenin yardımına muhtaç büyür. Kimi çocuklar tam tersini çocukluğunu yaşayacağı yerde bir büyük gibi sorumluluk alır. Ailenin tüm yükünü omuzlarında taşır.

Erken yaşta okuması gerekiyorken okulunu erteleyip geçim sıkıntısına katkıda bulunur. Bazı çocuklar güçlü olmalıyım kararına varırlar yaşamları boyunca tek başına kararlar alırlar.Her türlü zorluğa katlanırlar.

Bu seminerin en önemli vurgusu çocukluk döneminin getirdiği kararlara göre bir senaryo doğrultusunda yaşamaya başlaması bir yaşamında seçimler yaparken günlük yaşamın seçimlerini yaparken hep kendimiz karar verdiğimizi sanırız diyor dç.dr Azmi bey bu büyük bir yanılgıdır.

Yaşamla ilgili kararları çok uzun yıllar önce geçirdiğimiz çocukluk dönemine bağlıdır. Yeni bir işe girerken,evlenirken,yeni bir iş kurarken, boşanırken,çocuğumuza davranışlarımızda,yada bir işte kararlığımızda yıllar önce geçirdiğimiz çocukluk dönemine bağlı bir senaryoyu canlandırışımızdır.Seminerin bize aktardığı gelecek nesillerin sağlıklı oluşmasında bir zemin oluşması için. yargılamadan konuşarak, paylaşarak ve kimliklerini kazanmada sorumluluk vererek ilerlemesini sağlamanın önemli vurgusuydu. En son sözünde ısrarla şu uyarıyı yapması çocuklarımıza yaklaşırken kesinlikle eleştirmeyelim. onların yaptıkları iyi olanı övgüyle kötü olanı uyararak ve en son kararı kendine bırakalım yönünü mutlaka bulacaktır..Kendini bulmasında kararlarlarına saygı duyalım.

Bu seminere katılıp bizlere kişiliğin oluşumunda çocukluk döneminin çok önemli olduğunu Anne ve babalığın bitmeyen bir üniversite olduğunu hatırlatan geçmişte yaptığımız hatalarımıza bir ayna olarak bakmamızı sağlayan Dç.Dr Azmi varan Özel Natuk Birkan ilköğretim okulu müdürü Selçuk Dereliye öğretmenlerine ve tüm ekibine sonsuz teşekkürler ediyorum.

 Birgün ormanda yürüyen iki bilge   yerde bir kelebek lavrasından kurtulmaya çalışırken eğilip avucuna koyarak yavru kelebeğin uçmasına yardım etmiş. Tam kanatlarını çırpmaya başlamış iki kanat çırpıp düşüvermiş. yanındaki bilge eyvah demiş ne yaptın bak ölümüne sebep oldun neden demiş o bür bilge?

 Benim amacım sadece uçmasına yardım etmekti. bilgenin cevabıyla sarsıldı hayır dedi sen onun lavrasından çıkarken verdiği mücadele kanatlarının gelişimi ve uçmasını kolaylaştırmak için bir gelişimiydi. sen onu kanat çırpmadan alıp doğaya saldığın için kanatları gelişmediği için iki kanat çırpıp ağaca çarptı ve öldü. ona iyilik yapayım derken ölmesine sebep oldun, yazık oldu. işte bu hikayede anlatıldığı gibi çocuklarımızın hayata atılmasında fazla müdahale ederek kanatlarını kırmayalım.                                                                                                 

AYSIN GÜNEN

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)