Son Dakika Haberler
“width=“1293

EL BAB’TA NELER OLUYOR?

EL BAB’TA NELER OLUYOR?
Okunma : 845 views Yorum Yap

IŞİD tarafından 22 Aralık 2016 gecesi yayınlanan, rehin tutulan iki askerimizin yakılarak katledildiği iddia edilen propaganda videosu ile ilgili olarak Başbakan Binali YILDIRIM’ın yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na vermiş olduğu yazılı soru önergesi ve Başbakanlık’a yapmış olduğu bilgi edinme başvurusunun cevabını kamuoyu ile paylaşan CHP İstanbul Milletvekili Didem ENGİN, Hükümet’in sessiz kalmasını eleştirerek “Böylesi bir vahşet iddiası karşısında Hükümet konuyu hemen araştırıp, konunun gerçek olup olmadığını açıklayarak kamuoyu vicdanını rahatlatmalıydı!” dedi.

MECLİS BAŞKANLIĞI 18 GÜN SONRA SORU ÖNERGESİNİ İŞLEME ALMAYACAĞINI BİLDİRDİ!

IŞİD Terör Örgütü tarafından kaçırılarak rehin tutulan Sefter TAŞ ve Fethi ŞAHİN isimli askerlerimizin canlı canlı yakılarak vahşice katledildiklerinin iddia edildiği propaganda videosunun yayımlanmasının ardından Başbakan Binali YILDIRIM’ın yanıtlaması istemiyle vermiş olduğu yazılı soru önergesi ve bilgi edinme başvurusu ile konuyu Meclis gündemine taşıyan Didem ENGİN, videonun kamuoyunda ciddi bir infiale yol açtığını belirterek “Askerlerimizin vahşice öldürülmesi asla kabul edilemez!” demişti.

Başbakan’a “IŞİD tarafından yayınlanan videodaki görüntüler doğru mudur?” sorusunu yönelten Didem ENGİN, askerlerimizin ne kadar zamandan beri IŞİD tarafından rehin tutulduğu bilgisini sorarak “Bu iki askerimizin IŞİD tarafından rehin tutulması ile ilgili olarak ailelerine bilgi verilmiş miydi? Askerlerimizin şehit olmadan sağ salim ailelerine kavuşabilmesi için herhangi bir çaba gösterildi mi? Videodaki görüntüler gerçekse, çabalarınızın başarısız olma sebebi nedir? Rehin tutulan başkaca askerimiz varsa, bu askerlerimizin sağ salim ailelerine kavuşabilmeleri için hangi adımlar atılmıştır?” sorularını yöneltmişti.

Ancak önergesinin Meclis Başkanlığı tarafından TBMM İçtüzüğü’nün 96. maddesinde yer alan ‘Soru; kısa, gerekçesiz ve kişisel görüş ileri sürülmeksizin; kişilik ve özel yaşama ilişkin konuları içermeyen bir önerge ile açık ve belli konular hakkında bilgi istemekten ibarettir’ hükmü gerekçe gösterilerek reddedildiğini belirten Didem ENGİN, “Önergem içtüzüğe uygun olmasına rağmen reddedildi. Bu ret işlemi Meclis Başkan Vekili’nin açık ve aleni taraflılığının bir göstergesidir. Konunun hemen açıklığa kavuşturulması gerekirken, internet kısıtlamalarıyla konu unutturulmaya çalışıldı. Ayrıca önergemin reddedildiği ve işleme alınmayacağı bilgisi 18 gün sonra tarafıma iletildi. Böylesine önemli bir konuda 18 gün beklendikten sonra ret yanıtının verilmiş olmasını halkımızın vicdanına havale ediyorum” dedi.

BİLGİ EDİNMEDEN GELEN YANIT TEK CÜMLE!

Didem ENGİN’in yapmış olduğu bilgi edinme başvurusuna ise “Vurgulanan konu ile ilgili Milli Savunma Bakanı tarafından kamuoyuna açıklamalar yapılmıştır” yanıtı verildi.
Bu yanıt üzerine Didem ENGİN “Milli Savunma Bakanı Fikri IŞIK konuya ilişkin yaptığı açıklamada, ‘Evet, 3 tane askerimizin DEAŞ’ın elinde olduğunu değerlendiriyoruz ancak bundan öteki tüm yorumlar teyit edilmiş bilgi değildir. Bilgiler teyit edilmeden de bilgilere itibar edilmemesi gerektiğini söylüyoruz’ demişti. Ancak aradan geçen süreçte askerlerin akıbetine ilişkin resmi bir açıklama yapılmadığı gibi Fırat Kalkanı Harekâtı kapsamında görevdeyken IŞİD tarafından kaçırılan Astsubay Muhammet Duran KESKİN ve Astsubay Kıvanç KAŞIKÇI’nın acı haberini aldık. Askerlerimizin can güvenliğini sağlamak Hükümet’in temel göreviyken, Hükümet bu görevini yerine getiremediği gibi kamuoyunun bilgilenme hakkına da saygı duymuyor. Böylesi vahim bir iddia üzerine konu hemen açıklığa kavuşturulmalıyken, aradan günler geçtikten sonra üstünkörü cevaplarla askerlerimizin akıbeti geçiştirilmek isteniyor. Böylesi bir vahşet iddiası karşısında Hükümet’in susarak konuyu unutturmaya çalışması vicdanlarda onarılmaz yaralar açmaktadır” dedi.

HÜKÜMET FIRAT KALKANI HAREKÂTINI SİS PERDESİ ARDINA GİZLİYOR!

Didem ENGİN “Fırat Kalkanı Harekâtı’nda görev alan askerlerimizin aileleri El Bab’da olup bitenlerden habersiz endişe içinde beklerken gelen şehit ve çok sayıda yaralı haberlerine rağmen halkımız ne basından ne de askeri kaynaklardan tatmin edici bilgi edinemiyor. Çünkü Fırat Kalkanı kalın bir sis perdesi ardında tutularak gerçekler halkımızdan saklanıyor. Gerçekleri halkımızdan saklayanlar er ya da geç halkımıza hesap vereceklerdir” dedi.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)