Mir Dengir Fırat Paralel yapı için AKP Yİ suçladı, Devlet içinde kadrolaşmaları ve bu yapının paralel yapıya dönüşmesi dolayısıyla hükümeti sorumlu tutan Fırat, Paralel yapının Ergekon olduğunu belirterek, Gülen hareketini suçladı.

AKP’nin kurucularından, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun getirdiği hayali ihracat iddiaları nedeniyle zor durumda kalarak genel başkan yardımcılığından istifa etmek zorunda kalan Dengir Mir Mehmet Fırat, Başbakan’ın Gülen Cemaati’ne ateş püskürürken söylediği “paralel devletin” AKP Hükümeti tarafından atandığını ima etti. Ancak Fırat ardından da “paralel devletin” Ergenekon olduğunu söylerken, isim vermeden Gülen Cemaati’ni suç örgütü olarak niteledi.

Dengir Mir Mehmet Fırat, Vatan’a konuştu. Deniz Güçer’in haberine göre; AKP’nin Meclis’e sunduğu Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Yasası değişiklik teklifinin önemli tehlikeler barındırdığını söylen Dengir Mir Mehmet Fırat, istihbarat örgütlerinin denetim altında tutulmasının önemine dikkat çekti.

AKP kurucularından, eski Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın değerlendirmeleri şöyle:

HESAP VERMELİ: Gerek istihbarat örgütlerinin, gerekse kolluk kuvvetlerinin çok geniş yetkilerle donatılması, şu anda içinde yaşamış olduğumuz ortamı doğruyor. Dolayısıyla hukuk çerçevesi içerisinde bunların belli denetimlere tabii tutulmasında fayda var. Yoksa ondan sonra bir şekliyle yok paralel yapı, yok devlet içinde yasal olmayan yapılanmalar diye anmaya başlıyoruz. Devlet gücünü kullanan hatta silah kullanabilme yetkisine sahip olan unsurların -istihbarat da buna dahildir- hukukla sınırlandırılması, evrensel hukuku içeren bir yasal düzenlemeyle sınırlanması lazım. Özellikle denetimi çok önemli. ABD’de bunu görüyoruz. Orada istihbarat örgütleri belli zamanlarda yasama organının oluşturduğu komisyonlara devamlı hesap vermek ve sorgulanmak durumunda.

DİNLEME REZALETİ: Yetkiler hem geniş hem denetlenmekten uzak bana göre. Dinleme rezaletini hatırlayın…Bunlar yasaya uygun olarak yapıldı. O zaman “Yapmayın, hukukla sınırlandırılması lazım” dememize rağmen yasalara istinaden o dinlemeler yapıldı. İnsanların özel hayatına müdahale edildi. Gayri yasal şeyler değildi, gayri hukukiydi. Her ülkenin çok güçlü bir istihbarat örgütünün olması lazım ama tüm devlet örgütlerini sınırlayan evrensel hukuk kaideleri mutlak ama mutlak olmalı.

SINIRSIZ YETKİ: Paralel yapı kendi kendine oluşmadı. Gökten zembille de inmedi. Eğer hakikaten böyle bir yapı varsa, böyle bir şikayetimiz varsa birileri bunları atadı. Birileri o sınırsız yetkilerle donattı. Ve denetimden uzaklaştırdı. Onun neticesi de bu oldu. Aynı şekilde, aynı hatayı yaparsanız bir süre sonra başka komplikasyonlarla karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz olur. Demokratik ülkelerde temel kaide devletin ve bunların devletin kontrolü altında yasal hatta dediğim gibi Meclis’in kontrolü altında olması lazım. Olamadığı taktirde o zaman başka noktalara gidiyor. Demokrasi dışı bir yapılanmaya gitmiş oluyorsunuz. Şuanda Türkiye bunu yaşıyor ve büyük zarar görüyor.

PARALEL YAPI ERGENEKON’DUR: Devlet içinde suç örgütlerine mani olmak lazım. Ergenekon’u bir paralel yapı olarak düşünüyorum. Ama bu diğeri bana göre suç örgütü oluyor. Bana göre orada bir isimlendirme hatası var. Çünkü Devlet emniyet ve yargıdan müteşekkil değildir. Yasama, yürütme ve yargıdan oluşur. Bu üç ayağın tümünde bir yapılanma varsa ancak o zaman bir paralel yapılanmadan söz edilebilir.