Gelin bu Ramazan hocaları az. Allah’ı çok dinleyelim!

Hoş geldin Ya Şehr-i Ramazan: İslam alemi olarak üç ayların sonuncusu 11 ayın sultanı bir Ramazan ayına daha ulaşmanın sevincini yaşıyoruz. Bu vesile ile şahsım ve Sarıyer Times ailesi olarak Sizlerin ve tüm İslam aleminin Ramazanı Şerifini kutlarız.
Yine sahurlar, iftarlar yapılacak, oruçlar tutulacak, teravih namazları kılınacak, nafile ibadetler yapılacak inşallah.

Ramazana özgü klasiklerimizi yaşayacağız yine…

Sahurlara kalkacağız, uykulu gözlerle işimize okulumuza gideceğiz, oruç tutmanın mutluluğu içerisinde akşam iftara yetişmek için koşuşturacağız, birçoğumuz sıcak Ramazan pidesi almak için sıra bekleyeceğiz. İftar sofralarını özenle hazırlayacak mümkün olduğunca ailece iftarlar yapacağız.

İftar sofralarında ya da sohbetlerde özellikle 40 yaşın üzerinde olanlar ‘’nerede o eski Ramazan’lar’’ diyecekler yine. Gün geçtikçe artan dünya koşuşturmaları, hızlı tüketim alışkanlıkları, doymayan nefislerin tükenmek bitmeyen istekleri, kısacası dünyacılık hayat tarzları, sevgi ve vicdanlardaki körelmeler hiçbir şeyi eskisi gibi huzur içerisinde yaşamamıza engel olmuyormuş gibi, sanki değişen insanlar değil de Ramazan’larmış gibi!

Son zaman Ramazan’larının başka bir klasiğini de yaşayacağız.

Her televizyon kanalında yine bildiğimiz tanıdığımız yüzler, ünlü ilahiyatçılar ve hocalar iftar ve sahur programları yapacaklar, güzel ülkemin güzel insanlarının merak ettikleri soruları sabırla yanıtlayacaklar.

İslam dinini, ibadetleri, Peygamber Efendimizi, sahabeleri ve yaşantılarını daha önce anlamayanlar, bu sene bir yaş daha büyüyen ve sorgulamaya başlayan kardeşlerimiz ve bilgilerini tazelemek isteyen herkes için anlatacaklar.

İnşallah hayırlısı ile bir Ramazan daha geçireceğiz hep birlikte,

Pandemi, küresel enflasyon, gelmesi beklenen gıda da kıtlık tehlikesi ve hatta tüm dünyayı etkileyen savaşla birlikte!

Ramazan’lar aynı da bu Ramazan bizler ve şartlar biraz daha değişik!

Gelin bu Ramazan ayını her şeye rağmen eski günlerdeki gibi huzur içerisinde geçirelim.

Gündelik koşuşturmaların geçici sıkıntılardan ibaret olduğunu, bu dünyada misafir olduğumuzu hatırlayalım mesela,

Gün içerisinde birbirimize karşı biraz daha anlayışlı olalım,

Trafikte canavarlaşmayalım, birbirimize bağırıp çağıracağımıza selam verelim, yol verelim, gülümseyelim,

Ağzımızda oruç dilimizde küfür olmasın,

Kalp kırmayalım,

O, bu, şu oruç tutuyor tutmuyor gibi gereksiz konuşmalara girmeyelim, dedikodu yapmayalım örneğin,

İftara yetişmek için acele edelim ama ne kendimizi ne başkalarını rahatsız edecek ya da tehlikeye atacak hal ve hareketlerde bulunmayalım,

Pide kuyruğunda fırıncının tanıdığı ya da akrabası olduğun için sırayı geçip sıra beklemeden pide almayalım mesela, akşama kadar ibadet için aç kalıp akşam kul hakkına girmeyelim!

Gelin bu Ramazan’da hocaları az Allah’ı çok dinleyelim!

Bu Ramazan birkaç yerden maaş alan, binlerce liralık takım elbiseler giyen, sponsor saatler takan, hatta milyonluk arabalara binen hocaların yaptıkları programları izlemeyelim mesela!

Öğrenmedik mi? Peygamber Efendimizin iki yeleği olduğunu, iki hurma ile sahur ve iftar yaptığını!

Bıkmadık mı? Hocalara sorulan o saçma sapan sorulardan!

Birkaç güzel örneği aşağıda;

Hocam eşimi aldattım vicdan azabı çekiyorum ne yapmalıyım?

Sevdiğime kavuşmak için dua ediyorum, o da kendi sevdiğine kavuşmak için dua ediyor, hangimizin duası kabul olur?

Cinsiyet değiştiren kişi öldüğünde kadın hocamı, erkek hocamı yıkar?

Bir gelin kayınvalidesine bakmak zorunda mıdır?

Çarşamba günü çocuk yıkamanın günah olduğu söyleniyor, doğru mudur?

Bedduanın tuttuğu belli bir saat var mıdır?

Sevdiğin insana umut verip yarı yolda bırakmanın günahı nedir?

Eşimin dayısı bana helal midir?

Oruçluyken denize girilir mi?

Yıllardır dinledik, daha farklı ne anlatmalarını bekliyoruz ki, yine yarı ağlamaklı çoğu zaman bir hikaye anlatır edasında daha fazla reyting uğruna kafiyeli kafiyeli anlatmalarını çok Ramazan’dır izlemedik mi?

Evet gelin bu Ramazan hocaları az Allah’ı daha çok dinleyelim!

İnandığımız dinin Peygamberine Hz. Cebrail’in getirdiği ilk vahyin ‘’OKU’’ emriyle başladığını ve bu emrin iki kez tekrarlandığını hatırlayalım!

İlk vahiy ilk emir hatta Kuran-ı Kerim sıralamasında ilk olmasa da ilk inen ayet kabul edilen ALAK Suresi birinci ayette;

‘’Oku! Yaradan Rabbinin adıyla oku. ‘’ Ayetini idrak edelim.

Dinle değil! ‘’OKU’’

Kutsal Kitap Kuran-ı Kerim’i okuyalım, Arapça bilmiyorsak ta Türkçesini okuyalım, önce Allah bize ne diyor onu anlayalım!

Sonra kafamızda netleşmeyen konuları ise sahih hadis kabul edilen hadislerden araştıralım,

Gelin bu Ramazan önce Allah’ın Peygamberimiz nezdinde tüm inananlara verdiği ilk emri uygulayalım ve okuyalım, anlayalım, sonra hocalara hacılara daha anlamlı sorular soralım.

Birde oruçluyken enerji vermesi için önerim var yeni öğrendim, manda yoğurduna kestane balı dökerek içerisinde iki hurma doğrayıp biraz da yulaf ekleyip yemeyi unutmayalım!

Tüm İslam alemine huzur içerisinde geçirecekleri nice Ramazan’lar dilerim.

Kalın Sağlıcakla
Mustafa GÜLLÜ
01.04.2022