Altınbaş Üniversitesi İsletme Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Arzu Çakar moderatörlüğünde düzenlenen Girişimcilik ve İnovasyon Konferansı’nda konuşan ünlü reklamcı Alemşah Öztürk, girişimcilerin kendilerine, “Bu projeye tutkuyla bağlı mıyım? Bu fikrin Türkiye’de karşılığı var mı? Bu işi yapacak yetkinliğim var mı?” sorularını sorması gerektiğini belirtti.
Altınbaş Üniversitesi İsletme Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Arzu Çakar moderatörlüğünde düzenlenen Girişimcilik ve İnovasyon Konferansları, reklam ajansı 4129Grey’in “Mutluluktan Sorumlu Başkanı” Alemşah Öztürk’ün katıldığı programla devam etti. Konferansta konuşan Alemşah Öztürk, şirket yöneticilerinin iki görevi olduğunu; bunların çalışanların ve müşterilerin mutluluğunu sağlamak olduğunu belirtti. Bu nedenle “Mutluluktan Sorumlu Başkan” unvanını uygun gördüğünü belirten Öztürk, “Mutluluğu sağlarsak zaten geri kalanını hallederiz” diye konuştu.
‘Amaç sadece para olmamalı’
Çoğu insanın sadece para kazanmak için girişimci olduğunu belirten Alemşah Öztürk, bunun yanlış olduğunu, kendisini projesine adamayan, hedefine tutkuyla bağlanmayan insanların başarılı olmasının güç olduğunu kaydetti. Öztürk, bu nedenle girişimci adaylarına sorduğu ilk sorunun, projeye tutku duyup duymadıkları olduğunu anlattı.
Öztürk’ün girişimcilere kendilerine sormalarını önerdiği ikinci sorununda “Pazarda buna ihtiyaç var mı?” olduğunu söyleyen Alemşah Öztürk, girişimlerin başarılı olabilmesi için fikrin iyi olmasının yetmediğini, pazar araştırmasının yapılarak Türkiye’de ticari karşılığının olup olmadığının da anlaşılması gerektiğini belirtti. Bazen girişim fikrinin iyi olduğunu ama Türkiye pazarının henüz hazır olmadığını belirten Öztürk, “Böyle girişimlerin başarılı olması da güç” diye konuştu.
Öztürk, girişimcilerin kendilerine sormaları gereken üçüncü sorunun ise “Bunu yapacak yetkinliğim var mı?” olduğunu belirtti. Öztürk, girişimcinin yaptığı iş konusunda yetkinliğinin olmaması durumunda bu yetkinliğe sahip insanlarla işbirliği yapması gerektiğini vurguladı.
“Marka sadakati azalıyor”
Tüketicilerin marka sadakatinin son yıllarda giderek azaldığına da dikkat çeken Alemşah Öztürk, bir ürünü yılda iki kez alanın bile günümüzde sadık müşteri sayıldığını belirtti. Bunun esas olarak ürün çeşitliliği ve fiyatların standardizasyonundan kaynaklandığını anlatan Alemşah Öztürk, tüketicilerin artık kampanyalı ürünleri satın aldığını veya duygusal davranarak sevdiği markaları tercih ettiğini anlattı. Tüketicilerin günümüzde markanın ne için var olduğunu sorguladığını belirten Öztürk, bu nedenle markaların tüketici ile bağ kurabilmek için kendilerine birer amaç edindiklerine dikkat çekti. Alemşah Öztürk, dünyaya katkı yapmayan markaların ve özellikle çevreyi kirletenlerin günümüz gençleri tarafından sevilmediğini vurguladı.
Başarılı bir reklam kampanyası için veri kaynaklarını çok detaylı biçimde analiz etmek gerektiğini de vurgulayan Alemşah Öztürk, yaratıcılığın veriler ve verilerden yola çıkılarak oluşturulan iç görülere dayanması gerektiğini ifade etti. Alemşah Öztürk, son yaptıkları kampanyaların birinde 600 bin sosyal medya paylaşımını analiz ettiklerini de aktardı.
Türkiye’nin pek çok kültürden etkilenen, teknolojiye çok hızlı uyum sağlayan ve en çok içerik tüketen ülkelerden biri olduğunu anlatan Alemşah Öztürk, böyle bir ülkede yaratıcılığın kolay olmadığını, kıvrak ve pratik davranmanın zorunlu olduğunu belirtti.
“Yapay zekâ yaratıcılığı insandan alamaz”
Yapay zekânın basit tekrarlara dayalı işlerin yerini alacağını ama yaratıcılığın yerini alamayacağına dair öngörüsünü de paylaşan Alemşah Öztürk, beynin işleyiş biçiminin henüz tam anlamıyla çözülemediğini belirtti. Yapay zekanın henüz insan gibi hayal edemediğini belirten ve bu nedenle sıfırdan orijinal ve yaratıcılık gerektiren işlerin yapay zeka tarafından yapılamadığını anlatan Öztürk, yapay zekanın henüz bilgisayar oyunu yaratamamasını buna örnek olarak gösterdi. Öztürk, “Yaratıcı işler 50-60 yıl daha insanlar tarafından yapılmaya devam edecek” dedi.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)