Cumhuriyet Gazetesi’nin 9 yazar ve yöneticisinin tutuklanmasının ardından destek ziyaretleri sürüyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu eşi ile birlikte Cumhuriyet Gazetesi’ne gelerek destek ziyaretinde bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet Gazetesi ziyareti sırasında
CHP İstanbul Milletvekillleri Gürsel Tekin, Barış Yarkadaş, Oğuz Kaan Salıcı, Dursun Çiçek, Ali Şeker, Ali Özcan, Onursal Adıgüzel, Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcı, Gaziantep Milletvekili Mehmet Gökdağ, Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer,
CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat ve il başkan yardımcıları, 39 ilçe başkanı, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Başkan Yardımcıları Gökan Zeybek, İsmail Erdem, Meclis Üyeleri ve Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak katılanlar arasındaydı.
Cumhuriyet Gazetesi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu’na, “Benim Cumhuriyetim” yazılı rozet takıldı.
CHP liderini Cumhuriyet ziyaretinde CHP’li vekiller yalnız bırakmadı.
Kılıçdaroğlu Cumhuriyet Gazetesi’ni ziyaretinin ardından çıkışta açıklamalarda bulundu.
CHP lideri şöyle dedi: Bugün 10 Kasım Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü sonsuzluğa uğurladığımız gün. Minnet ve şükranla yad ediyoruz. Onun koyduğu ilkelerin bugün çok daha önemli hale geldiğini görüyoruz.
HEPİMİZİN MEDYAYA İHTYACI VAR
Eğer bir ülkede medya özgür değilse, medya üzerinde baskı varsa, gazeteciler hapisteyse o toplumda demokrasiden söz edilemez. Özgürlüklerden söz edilemez. Eğer medya özgürlüğü yoksa, halkın haber alma kanalları tıkanmış demektir. Kuşkusuz bir medyadan söz ederken, medyadaki çeşitliliğe özenle vurgu yapıyoruz. İktidarın yanında veya karşısında diye bir ayrımdan özenle kaçınmamız gerektiğini biliyoruz. Hapiste gazeteci olmaz. Gazetecinin kalemi, kağıdı vardır. Arzu ederseniz katılırsınız, arzu etmezseniz katılmazsınız. Bu bağlamda medya özgürlüğüne hepimizin ihtiyacı var.
HAVA KURŞUN GİBİ AĞIR
Hapisteki gazetecilerin sayısının 142’ye ulaştığı söyleniyor. Dünyada bizimki kadar hapiste gazetecisi olan ikinci bir ülke yok. Bu çok ağır bir tablodur. Şairin dediği gibi “Hava kurşun gibi ağır” Şairin dediği gibi “Hava kurşun gibi ağır” Medya açısından, demokrasimiz açısından, özgürlükler açısından hava kurşun gibi ağır. Bu ağırlık sadece medyayı vurmuyor. Bu ağırlık esnafı da ,turizmiciyi de, esnafı da, sanayiciyi de, taciri de, çiftçiyi de vuruyor. Ürününü satamıyor. Biz hiç ayrım yapmadık gazeteciler açısından. Kim tutukluysa onun yanında olmaya çalıştık.
KEŞKE BUNLARI SÖYLEYECEK ORTAM OLMASAYDI
Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Musa Kart, Hakan Kara, Güray Öz, Turhan Günay, Önder Çelik, Mustafa Kemal Güngör, Bülent Utku, Nazlı Ilıcak, Murat Aksoy, Ali Bulaç, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Şahin Alpay, Ahmet Turan Alkan, Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay, Atilla Taş… Sayabileceğim 142 kişi… Hiçbir ayrım yapmıyorum: Bu bizi destekledi, şu karşı çıktı diye bir ayrımı da yapmıyorum Eline kyalem alıp gazetecilik yapan herkese ama herkese saygı gösteriyorum. Ve bunu Cumhuriyet’in önünde, Cumhuriyet’le yaşıt bir gazetenin önünde söylemekten gurur duyuyorum. Keşke bunları söyleyebilecek bir ortam olmasaydı.
YARIN ONLAR İÇİN DE GEÇERLİ OLABİLİR
Bu bağlamda medyanın özgürlüğü herkes için önemli. Demokrasi ve özgürlükler konusunda herkesin hassas olması gerekiyor. Yargıçlara sesleniyorum. Yargı, Türkiye’nin önünün açmalıdır. Baskıya direnmelidir yargı. 12 Eylül’de bile yargı daha bağımsızdı. Bugün Cumhuriyet’e uygulanan baskıcı özgürlükleri kısıtlayan uygulamalar yarın yargı için de geçerli olabilir.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)