Bu yıl kutlanan 14 Şubat Sevgililer Günü kapitalizmin tüketim çılgınlığından çıkıp kadınlara ve çocuklarımıza insanlık dolu davranışlardan toplumun daha çok duyarlı olması ve eyleme dönüşmesi çok sevindirdi.
Bir milyar kadın şiddete ‘hayır’ demek için dans eylemi yaptı aslında bu isyan dansıydı Türkiye de çalışan kadınların %40.7’si çalışmayanların ise %46.9’u eşinden fiziksel şiddet görüyor.Dünyada kız çocuklarına yönelik şiddete,tecavüzlere,enseste,sex köleliğine dikkat çekmek için V-DAY(one billion rising) hareketi dahilinde dünyanın tüm kadınları kuruluşunun 15. yıl dönümünde 14 şubat günü küresel ayaklanmaya kadının kendisini göstermesi adına şiddete itiraz yeni bir varoluş biçimi zincirlerini kırması,bir dayanışma oluşumunda Sarıyer Belediyesi Kent konseyi iş birliğinde bu eyleme bizlerde katıldık.
İstinye park’ta saat 12:00 -13:00 arasında yapılan dans eyleminde kadınımızın yoğun desteği görülmeye değerdi. Bugüne kadar şiddete kurban giden kadınlarımız: Güldanya Tören,Ayşe Paşalı ve onlar gibi bir çok kadın belki geç kalmış olsakta ruhlarını şadetmek etmek adına bu eylem gelecekteki şiddeti önlemeye vesile olması dileğiyle.
Her 100 kadından biri %74’ü eş kıskançlığından %21’i cinsel istismar’a, %17’si eşi evdeki eşyaları kırmış,%14’ü dayak ve tehdit,%13’ü eşi ailesini görmesini yasaklamış,%11’i eşi tarafından evden kovulmuş. Kocasından şiddetten kaçmak isteyip polise başvuran kadının aile içinde olur böyle şeyler barışın teklifi ve telkini ile evi dönmek zorunda kalışı ve sonra geliyorum diyen felaket,defalarca bıçaklanarak öldürülmesi acının en büyüğü.
Bu şiddet felaketi sadece eş ile yetinmeyen erkek eşinden sonra çocuklarınada uygulamaktadır. Araştırma rakamları göre 100 erkekten %93.0’ı çocuklarına şiddet uygulaması ne kadar acı.
Bir erkeğin geçmişine baktığımızda çocukken ailesinden şiddet görmesinin etken olduğu görülmekte. Sadece eşlerden şiddet görmüyoruz kadının çocukken ve genç kızken babasından annesinden erkek kardeşinden dayak yemesi bu vehameti daha da düşündürücüdür.
Kadını toplumda şiddetten korumak adına aile ve sosyal projeler bakanımız Fatma Şahinin önderliğinde uygulanan ‘Şiddeti önleme ve izleme merkezi(KOZA)’ Projesi iyi değerlendirilmelidir.’TOPLUM OLARAK HEP 3 MAYMUNU OYNADIK ARTIK SINIRLAR DUVARLAR YIKILDI’ Fatma Şahinin bu sözü sessizliği bozmaya yarayacağına inanıyorum.
Kozanın amacı kuruluşunda viyane modeli oluşu en büyük ayağı, yıllardır sadece cezalarla değil şiddeti tedavi ve eğitim,mağdurun talebine göre okuma-yazma,hukuki destek,psikolojik destek,meslek,iş bulmak yedi bakanlık kapsamında polis,hemşire,avukat meslek uzmanından oluşmakta.
KOZA sığınma evi değil mağdur evinde korunuyor eşi ile ilgili sorunu çözmede sıkı takip sistemi. Toplumun her kesimi bu koza merkezlerine destek vermeli,ayrıca kadını şiddetten korumak adına ALO 183 hattı yardım etmekte.
Töre ile mücadeleye baktığımızda Güneydoğu da kız çocuklarını okutmayan ataerkil sistem çocuğunu bir baş hayvana satan,küçük yaşta evlendirilen küçük gelinler Türkiyenin ayrı bir yarasıdır.Bu konuda Sabancı Vakıfı başkanı Güler Sabancı ‘uçan süpürge’adı altında fon ayırarak %32’yi bulan küçük gelinlerin engellenmesinde mücadele etmekte.Amaç kız çocuklarını okumaktan mahrum etmemek ve bilinçlendirmek.Kendilerine bu konuda teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Bu kadar şiddet içinde yasalarımızın esnek oluşu tecavüz etmiş sapıklar serbest bırakılıyorsa çok az bir cezayla salınıveriliyorsa, tecavüzüne uğradığı erkekle evlendiriliyorsa,buton sistemi ile kadın kendini ne kadar koruyabilir? Toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadının farkındalığı arttırılmadıkça toplumsal hayata katılmasında seminerler eğitimlerle kazanılabileceğine eminim.
Kadın istihdamını yönetici sayısını arttırmaktan geçmekte. Kadın her alanda siyaset alanında da yeterli sayıya ulaşamamakta.KADER’in raporuna göre hükümette 25 erkek 1 kadın bulunuyor.2012 raporu Türkiye de kadınların 14.2’si mecliste temsil edilme oranında 88. sırada yer alması gün geçtikçe kadın hakkının azınlığa düşme tehlikesi artmaktadır.Her konuda kadının desteklenmesi adına bu toplumda bir ışık olarak görmelerini sağlamalıyız.Dünyayı sallayarak 1 milyar ayaklanıyor sloganıyla dans ederek kadının ayak sesleriyle inletmeleri el ele vermenin gücünün göstergesiydi.Bizler artık bu şiddete dur demek adına daha çok dans ederek Türkiyemin her yerinden kadınlarımız destek verse de kadın milletvekillerimizden bu desteği sadece seçim çözme amaçlı radikal kararlar görmek istiyoruz.
ŞİDDETE HAYIR SINAVINDA zamanı değil seçilmek için onları meclise taşıyan kadınlarımızın arasında olmalarını diliyoruz.Mecliste şiddeti GÖSTERDİĞİNİZ ÇABA İÇİN TEŞEKKÜRLER TÜRKİYEMİN KADINLARI BUNDAN SONRA HER KADIN ZİNCİRLERİNİ BİLİNÇLERİYLE KIRARAK YOL ALACAKTIR BU MESAJ UMARIM BİRİLERİNİN DÜŞÜNMESİNİ SAĞLAYACAKTIR.’HAYDİ HANIMLAR KIRIN ZİNCİRLERİ SEVGİ ÇİÇEKLERİYLE’.
AYSIN GÜNEN
aysin.gunen@mynet.com
twitter:AysinGunen
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)