Son Dakika Haberler

“NEREDE SİZİN İSLAMİ HASSASİYETİNİZ”

“NEREDE SİZİN İSLAMİ HASSASİYETİNİZ”
Okunma : 776 views Yorum Yap

Zeytinlik sahalarının, kıyıların ve meraların imara açılmasını öngören maddeleri ile kamuoyunun yoğun tepkisini çeken ve bu tepkiler sonucunda zeytinlik sahalarını düzenleyen maddesi komisyonda geri çekilen Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Kanun Tasarı’na ilişkin TBMM Genel Kurulu’nda CHP Grubu adına konuşma yapan İstanbul Milletvekili Didem ENGİN AKP’nin 15 yıllık iktidar döneminde ülkemizi tarımda nasıl ithalatçı duruma getirdiğini, Türk köylüsünü ve Türk çiftçisini nasıl fakirleştirdiğini, sanayileşme ve teknolojide nasıl çağın gerisinde kaldığını anlattı.

BİR YANDA ATATÜRK’ÜN DOĞA SEVGİSİ, DİĞER YANDA BAŞBAKANIN RANT SEVDASI!

Konuşmasına Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK‘ün Yalova köşkü inşaatı sırasında bir çınar ağacının dallarını nasıl koruduğunu anlatarak başlayan Didem ENGİN, “Yıl 1929. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK Yalova’da gördüğü bir çınar ağacının yanına bir köşk yapılması talimatını verir. Köşkün inşaatı yükselirken, çınar ağacının bazı dallarının kesilmesi gerektiği ATATÜRK’e bildirilir. ATATÜRK bu talebe şiddetle karşı çıkar ve dalların kesilmesi yerine köşkün kaydırılması talimatını verir. Köşk İstanbul’dan getirilen raylar üzerine yerleştirilerek büyük bir titizlikle kaydırılır, böylece dalların kesilmesi önlenmiş olur. Dikkatinizi çekerim, gösterilen hassasiyet ağacın kesilmesine değil, dalların kesilmesine!” dedi.
Bu olayın Yüce ATATÜRK’ün yeşilin ve doğanın korunmasının önemini belirtmek için, halkımıza verdiği bir mesaj olduğunu söyleyen Didem ENGİN, “Yıl 2017. Aradan 88 yıl geçmiş, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Meclis’te yaptığı konuşmada şu talihsiz ifade ile “Türkiye’nin geleceği açısından, zeytin mi daha önemli, yoksa yapılacak tesis mi?” diye soruyor. İşte aradaki fark!” diyerek aradaki zihniyet farkını vurguladı.

AKP GELENEKSEL TARIM ÜRÜNLERİMİZDEN SONRA ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞINDA DA ÜLKEMİZİ DIŞA BAĞIMLI KILMAK İSTİYOR

Didem ENGİN “Başbakan’ın ifadesi AKP’nin zihin yapısının çok açık bir itirafıdır. 15 yılda yeşil alanlarımızın nasıl ranta kurban verildiğinin itirafıdır. Türk halkının geleneksel üretimi olan nohutta, mercimekte, fasulyede, şeker pancarında, pamukta, buğdayda olduğu gibi, zeytin ve zeytinyağında da dışarıya, yani ithalata bağımlı hale getirilmek istenmesinin açık bir itirafıdır” diye konuştu.

AKP İKTİDARINDA BAKLİYATTA EKİM ALANLARIMIZ YARI YARIYA AZALDI

AKP’nin 15 yıllık iktidar döneminde ülkemizin bakliyatta nasıl ithalatçı duruma getirildiğini ve Türk köylüsünün, Türk çiftçisinin nasıl fakirleştirildiğini örneklerle anlatan Didem ENGİN, “Yıl 2002, yani AKP’nin iktidar olduğu yıl, nohutta Türkiye’nin toplam ekim alanı 6.600.000 dekar. Yıl 2016 nohutta ekim alanı 3.600.000 dekara, nerdeyse yarı yarıya düşmüş. Yıl 2002, fasulye ekim alanı 1.800.000 dekar. Yıl 2016 ekim alanı 900.000 dekara, yani yarıya inmiş. Yıl 2002 kırmızı mercimekte ekim alanı 4.200.000 dekar. Yıl 2016 ekim alanı 2.300.000 dekara inmiş, yani yarı yarıya azalmış. Kısacası AKP’nin 15 senelik tek başına iktidarında bakliyatta ekim alanlarımız yarı yarıya azaldı ve ülkemiz net ithalatçı konumuna düştü. Diğer geleneksel tarım ürünlerinde de aynı durum söz konusu” dedi.

SİZ GERÇEKTEN MİLLİYETÇİ MİSİNİZ?
MİLLİYETÇİLİK ÖYLE MEYDANLARDA KURU SIKI MİLLİYETÇİLİK NUTUKLARI ATMAKLA OLMAZ!

AKP’nin milliyetçi söylemlerinin sözde kaldığını belirten Didem ENGİN, “Şimdi AKP’nin tüm yöneticilerine soruyorum: Siz gerçekten milliyetçi misiniz? Milliyetçilik, öyle meydanlarda kuru sıkı milliyetçilik nutukları atmakla olmaz! Gerçek milliyetçilik, Türk halkının, Türk çiftçisinin haklarını korumakla olur. Geleneksel ürünlerimizde halkımızı ithalata muhtaç duruma getireceksiniz, Türk çiftçisini yoksullaştıracaksınız, sonra da meydanlarda “biz milliyetçiyiz” diyeceksiniz. Hadi canım sen de!” sözleri ile tepki gösterdi.
“Ne zeytinin ülke ekonomimize ve sağlığımıza yararı, ne yoksullaşacak binlerce zeytin üreticisi, ne doğal zenginliklerimiz, ne de çevre ve ekosistemin korunması, sizi hiç ama hiç ilgilendirmiyor” diyen Didem ENGİN, AKP’nin şimdi de zeytinliklerimizi ve meralarımızı, birilerine peşkeş çekmeye çalıştığını vurguladı.

NEREDE SİZİN İSLAMİ HASSASİYETİNİZ?
DEMEK Kİ PARA VE ÇIKARLARINIZ HERŞEYDEN ÖNCE GELİYOR

Zeytin ağacının binlerce yıllık geçmişi olan, birçok efsaneye konu olmuş, kutsal bir ağaç olduğunu söyleyen Didem ENGİN, “Bütün dinlerde zeytin bereketin ve kutsal erdemlerin, zeytin dalı ise barışın sembolüdür. İslami hassasiyeti olan bir iktidar olduğunuzu iddia ediyorsunuz ama, kutsal zeytinliklerin birilerinin çıkarlarına peşkeş çekilmesi, sizi hiç ama hiç rahatsız etmiyor. Demek ki, sizin dünyanızda para ve çıkarlarınız her şeyden önce geliyor!” dedi.
Zeytinliklerle ilgili maddenin komisyonda son dakikada geri çekildiğini, günlerce üreticilerimize ve halkımıza rağmen geçirilmek için iktidar partisinin direttiğini vurgulayan Didem ENGİN, “Sadece zeytinlik değil, kıyılar ve meralarla ilgili maddelerin de yeni bir ambalajla tekrar karşımıza getirilmemesini, tasarıdan tamamen çıkartılmasını talep ediyoruz!” dedi.

İSTANBUL’UN TARİHİ SİLUETİNİ 22 YILDA SİZ YOK ETTİNİZ!

“AKP’nin sadece yeşile alerjisi yok, kültürel değerlerimizle de sorunu var” diyen Didem ENGİN, “İşte İstanbul örneği. İstanbul’un tarihi silueti sizin döneminizde yok oldu. Dünyanın incisi İstanbul’a telafisi mümkün olmayan en büyük kötülüğü siz yaptınız. İstanbul’u ranta ve çıkarlarınıza kurban verdiniz” sözleri ile tepki gösterdi.

İŞTE SİZİN MİLLİYETÇİLİĞİNİZ!
İŞTE SİZİN MUHAFAZAKARLIĞINIZ!
İŞTE SİZİN OSMANLILIĞINIZ!

“Osmanlı’dan bahsedilince, mangalda kül bırakmıyordunuz. Şimdi Osmanlı’nın bize bıraktığı en değerli mirası, tarihi camilerimizi, gökdelenlerin gölgesinde bıraktınız!” diyen Didem ENGİN, “İstanbul’u adeta bir taş yığınına, bir betonkente dönüştürdünüz! Şimdi seçimler yaklaşınca, ‘İstanbul’un siluetini bozan binaları yıkın’ diye talimat vererek günah çıkarmaya çalışıyorsunuz. 22 yıldır İstanbul’u siz yönetmiyor musunuz? Şimdi mi aklınız başınıza geldi? Hadi yıkın da görelim. Halkımız tarihi mirasımıza yapılan ve her gün yaşayarak şahit olduğu bu ihanetleri asla affetmeyecektir. Ziya Paşa’nın dediği gibi ‘Siz herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsınız?'” dedi.
Dünya güzeli kıyılarımızın da turizme açılma gerekçesiyle ranta kurban verildiğini söyleyen Didem ENGİN, “İşte sizin milliyetçiliğiniz! İşte sizin muhafazakârlığınız! İşte sizin Osmanlılığınız!” dedi.

AKP’NİN TASARISI ÇAĞDAŞ DÜNYANIN 50 SENE GERİSİNDE

Genel Kurul’a getirilen tasarının “Üretim Reform Paketi” adıyla süslendiğini söyleyen Didem ENGİN, “Sözde sanayinin geliştirilmesi ve üretimin desteklenmesi için hazırlanan bu tasarı, içeriğinin niteliği itibariyle AKP’nin 15 yıllık iktidar döneminin gerek sanayide ve teknolojide, gerekse eğitimde neden kayıp yıllar olduğunun da açık bir göstergesidir” diye konuştu.
“Gönül isterdi ki bu tasarı bugün dünyamızda sanayi ve üretim teknolojilerinde gerçekleşen dönüşüme, dijitalleşmeye ve Endüstri 4.0 devrimine, sanayimizi hazırlama niteliği taşıyan bir tasarı olsun. Ve yine gönül isterdi ki bu tasarı, içerdiği palyatif önlemlerden ziyade üreticilerimizin hızla yüksek teknolojiye ve yüksek katma değer üreten bir yapıya dönüşümünü içeren bir sanayileşme stratejisinin yansıması olsun” diyen Didem ENGİN, “Oysa bu tasarı, sanayimizin acil yapısal reform ihtiyaçlarının dahi farkında olmayan bir tasarı. Sanki bundan 40-50 sene önce hazırlanmış gibi…” sözleri ile tasarının yetersizliğini vurguladı.

KÜRESEL YÜKSEK TEKNOLOJİ İHRACATINDA PAYIMIZ SADECE BİNDE 11!

Türkiye’nin imalat sanayinde yüksek teknolojili ürünler payının %3 civarında olduğunu ve yabancı ortaklı şirketler çıkarıldığında, daha da feci bir tablo çıktığını vurgulayan Didem ENGİN, “Dünyada yüksek teknoloji ihracatındaki payımız ise sadece binde 11. İhracatımızın yıllardır yerinde saymasının nedeni işte budur. AKP’nin 15 yıllık döneminin, sanayileşmede kayıp yıllar olmasının sebebi de budur” dedi.

BURADA HAVANDA SU DÖVÜYORUZ!
KALKINMA VE SANAYİLEŞME İÇİN HUKUK DEVLETİ OLMAZSA OLMAZDIR!

Bir ülkenin kalkınmasının, o ülkenin hukuk devleti oluşuyla bire bir ilişkili olduğunu söyleyen Didem ENGİN, “Eğer bir ülkede adalet siyasileşmişse, hukuk devleti olma niteliği yok olmuşsa, devlet bir parti devletine dönüşmüşse, kalkınma ve sanayileşme için yapılan tüm konuşmalar, tabiri caizse havanda su dövmekten öteye gidemez. Tıpkı şimdi bu tasarıda olduğu gibi” dedi.
“Evet burada sadece havanda su dövüyoruz. Çünkü, Meclisimizi devre dışı bıraktınız. Ülkemizi OHAL içinde Kanun Hükmünde Kararnamelerle yönetiyorsunuz. Saygın bilim insanlarını üniversitelerden ihraç ederek, üniversitelerde bilimsel özerkliği yok ettiniz. Sorgulayan gazetecileri hapse attınız. Uluslararası saygınlığımızı yok ettiniz. Dış politikada ülkemizi dünyadan soyutladınız, dost ülke bırakmadınız. Liyakati bir kenara bırakarak, devlet kadrolarını yandaşlarınızla doldurdunuz. Vizyonsuzluğunuzla ülkemizde genç işsizler ordusu yarattınız” ifadelerini kullanan Didem ENGİN, “Evet havanda su dövüyoruz. Çünkü, demokrasimiz hasta. Her ağzınızı açtığınızda demokrasi dediniz, insan hakları dediniz. Demokrasi söylemiyle iktidara geldiniz, ama özgürlüklerimizi ve haklarımızı kısıtlayarak, ülkemizin demokratikleşme mücadelesine en büyük darbeyi siz vurdunuz” dedi.

AKP’NİN SARARAN YAPRAKLARINI YEŞERTEMEYECEKSİNİZ

“Bir ağaç, eğer köklerinden çürümeye başlamışsa, eğer toprak, artık o ağacı beslemiyorsa, siz istediğiniz kadar o ağaca su verin, istediğiniz kadar dallarını budayarak can vermeye çalışın, o ağacı yaşatamazsınız. Tıpkı AKP iktidarı gibi! Siz ister her gün bir kongre toplayıp demokrasi nutukları atın, ister her gün toplama kalabalıklarla gövde gösterileri yapmaya çalışın, ister her gün yeni hayalleri halkımıza satmaya çalışın, metal yorgunluğu gerekçesiyle kadrolarınızı gençleştirme masalları anlatın, AKP’nin sararan yapraklarını yeşertemeyeceksiniz. Çünkü söylemlerinizin de, sattığınız hayallerin de artık halkımızda inandırıcılığı ve heyecanı kalmamıştır” sözleri ile AKP’yi eleştiren Didem ENGİN, konuşmasını “Şairin dediği gibi ‘Bir kere ağaran saç, bir daha kararmaz'” diyerek bitirdi.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)