Son Dakika Haberler
“width=“1293

Rakı sofralarında konuşan adam bana lazım değil

Rakı sofralarında konuşan adam bana lazım değil
Okunma : 749 views Yorum Yap

imageCHP 18. Olağanüstü Kurultayı’nda genel başkan adayı Muharrem İnce’nin uzun bir konuşma yapmasının ardından mevcut başkan ve genel başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “Öyle uzun uzun konuşmayacağım…Diyorlar ki CHP Atatürk’ü dışladı, CHP elitist parti… Ben de diyorum ki CHP çağdaş, yiğit bir partidir. CHP’nin genlerinde Kuva-yı Milliye vardır” dedi. Kılıçdaroğlu, partinin sağa kaydığı eleştirileriyle ilgili olarak ise “Kimliğe ve inanca saygı göstermek, sağa kaymak değildir” diye konuştu. “Demokrasi ortak sesle çıkar” diyen Kılıçdaroğlu, “Farklı ses çıkaranların farklı adresleri olacaktır” mesajı ile partide tasfiye işareti verdi.

Kılıçdaroğlu, “Bazı elitistler var; rakı sofralarında Türkiye’yi kurtarırlar. Bunlardan partiyi temizleyeceğim. Bunu herkes iyi bilsin. Bana çalışan adam lazım, rakı sofralarında konuşan adam değil” ifadesini kullandı.

CHP’nin 18’inci olağanüstü kurultayı ATO Congressium’da başladı. Genel Başkan adayı Muharrem İnce’nin ardından kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partililere ve delegelere hitap etti.

İşte Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları:

Öyle uzun uzun konuşmayacağım…Diyorlar ki CHP Atatürk’ü dışladı, CHP elitist parti… Ben de diyorum ki CHP çağdaş, yiğit bir partidir. CHP’nin genlerinde Kuva-yı Milliye vardır

ir ülkeyi yönetirken ya ülkeyi ileriye taşırsınız ya da geriye götürürsünüz. İçinde yaşadığımız tablo Türkiye’nin çağdaşlıktan kopuşudur

İnce ‘ikinci büyük devrimi yapacağız’ dedi. CHP 3 büyük devrimin altında imzası olan partidir.

1-CHP cumhuriyeti kuran partidir.

2- 1946’da çok partili rejimi getiren partidir

3- 1970’lerde sosyal demokrasiyi getiren partidir

Kimliğe ve inanca saygı göstermek, sağa kaymak değildir. CHP şimdi dördüncü devrime hazırlanıyor.

CHP sağa kaydı diyorlar. 12 Eylül darbe hukukuna açıkça karşı çıkan parti CHP’dir. Şimdi biz sağa mı kaydık. Yüzde 10 seçim barajının kaldırılmasını savunan parti CHP’dir. Şimdi biz sağa mı kaydık.

‘AKP’li savcılar fezlekemi gönderdiler’

Ankara’ya gelmeden önce AKP’li savcılar fezlekemi gönderdiler. Çıkıp fezlekenin karşısında ‘’Dokunulmazlığımı kaldırmazsanız namertsiniz’’ diyen de benim.

‘Yerel yönetim özerklik şartını mutlaka getireceğiz’

‘Sen doğuda başka batıda başka konuşuyorsun’ dediler. Nereye gittiysem aynı şeyi söyledim. CHP iktidarında yerel yönetim özerklik şartını mutlaka getireceğiz. Sadece ve sadece CHP’li olduğu için kentsel dönüşüm kararnamesi 2.5 yıl bekledi. Yerel yönetim özerklik şartı olsa bunlar olmayacaktı. Özerkliği mi, demokrasiyi mi savunuyorsunuz. Yerel yönetici yani belediye başkanı Maliye Bakanı’nın kapısında saatlerce beklememelidir.

Demokrasi ve özgürlüğü yeteri kadar savunamadı diyorlar. Batman’da belediye başkanlarının ellerine kelepçe takılmış, sıraya dizilmiş, fotoğrafları çekiliyor. Tahammül edemedim. Doğru değil dedim, yine de diyorum. Hangi genel başkan Deniz Gezmiş’in mezarına gitti? Üç fidana sahip çıktım ben, onların mezarına gidip karanfil bıraktım ben. Devrimciliğimiz kağıttan devrimcilik değil. Devrimcilik yürek ister. Baskıcı devlete karşı çıktım.

‘Taksim Meydanı Gezicilere
açıldıysa onu yapan CHP’lilerdir’

Siyasetimizin odağında insan var. Ekmek alıyorsa mutluyum. Sofraya oturuyorsa mutluyum. Gezi eylemlerinden kısa bir bölüm izledik. Taksim’i gençlere kapatmışlar. Diktatör bozuntusunun talimatıyla kapatmışlar. Mitingi iptal edip Taksim’e yürüdük. Taksim Meydanı Gezicilere açıldıysa onu yapan CHP’lilerdir. Bizim demokrasi anlayışımızdır.

Kılıçdaroğlu’nun dili sürçtü

Konuşmasına devam ederken dili sürçen Kılıçdaroğlu, “Allah insanın yarattığı en değerli varlıktır” dedi.

Kılıçdaroğlu konşmasına şöyle devam etti:

İnsanlar arasında ayrım yapmadım. Açıkça söylüyorum bütün dünya dinlesin. Solcuları değil sağcıları seviyorsun efendim. Sağcı solcu ayrımı yapmadan bütün insanlarımı seviyorum. İktidar olduktan sonra sadece solculara değil bu ülkenin tüm insanlarına hizmet edeceğiz.

Bu ülkenin en temel sorunu yoksulluktur. Proje ürettik adına aile sigortası dedik. Bu projeyi ürettik diye mi sağa kaydık. Yoksulluğu yenmek ne zaman bizim hedeflerimizden dışarı kaydı. Türkiye’de hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek dedim. Şimdi ben sağcı mı oldum. CHP sağa mı kaydı. Yok böyle bir şey. CHP neredeyse orada durmaya devam edecektir. Ama ilerleyerek devam edecektir.

Bana oy versin vermesin, merdiven altı atölyelerde çalışan bütün işçileri sigortalı yapmak benim boynumun borcudur. Çöpten kağıt toplayan yüzbinler var. O annelerin, babaların, kadınların haklarını kim savundu? Biz savunduk. Nasıl oluyor da onların hakkını savunurken sağa kayıyoruz.

Karadenizlilere sözüm var. Kaçak çay var tonlarca geliyor. Kimin hakkını sömürüyor. Onun hakkını ben koruyacağım. Bu mu sağcılık? CHP sağa kaydı mı sosyal açıdan bakalım. İşsizlik Türkiye’nin en büyük sorunu. İşsizlik ve Kürt sorunu iki temel sorun. 12 yıllık iktidarda işsizlik sorunu çözülemedi.

Üreten Türkiye, zenginleşen Türkiye neden diyoruz? İşsizliği bitirmek için. İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Uyuşturucunun, boşanma davalarının, toplumsal uyumsuzluk mu bakın arkasında işsizlik var. İşsizlik sorununu çözme konusunda açık iradesini koyan tek parti CHP’dir. Şimdi biz sağcı mı olduk? Atatürk’ün güzel bir sözü var. Savaş meydanlarında kazanılan zaferler ekonomik zaferlerle taçlandırılmadıkça Türkiye bağımsızlığını kazanamaz.

Sosyal demokrat olarak düne kadar paylaşmaktan söz ederdik. Şimdi kuralı değiştirdik. Önce üreteceğiz, sonra hakça paylaşacağız.

‘Şimdi ben sağcı mı oldum’

Bu ülkenin en temel sorunu yoksulluktur. Proje ürettik adına aile sigortası dedik. Bu projeyi ürettik diye mi sağa kaydık. Yoksulluğu yenmek ne zaman bizim hedeflerimizden dışarı kaydı. Türkiye’de hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek dedim. Şimdi ben sağcı mı oldum. CHP sağa mı kaydı. Yok böyle bir şey. CHP neredeyse orada durmaya devam edecektir. Ama ilerleyerek devam edecektir.
Bana oy versin vermesin, merdiven altı atölyelerde çalışan bütün işçileri sigortalı yapmak benim boynumun borcudur. Çöpten kağıt toplayan yüzbinler var. O annelerin, babaların, kadınların haklarını kim savundu? Biz savunduk. Nasıl oluyor da onların hakkını savunurken sağa kayıyoruz.

Karadenizlilere sözüm var. Kaçak çay var tonlarca geliyor. Kimin hakkını sömürüyor. Onun hakkını ben koruyacağım. Bu mu sağcılık?
CHP sağa kaydı mı sosyal açıdan bakalım. İşsizlik Türkiye’nin en büyük sorunu. İşsizlik ve Kürt sorunu iki temel sorun. 12 yıllık iktidarda işsizlik sorunu çözülemedi.
Üreten Türkiye, zenginleşen Türkiye neden diyoruz? İşsizliği bitirmek için. İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Uyuşturucunun, boşanma davalarının, toplumsal uyumsuzluk mu bakın arkasında işsizlik var.
İşsizlik sorununu çözme konusunda açık iradesini koyan tek parti CHP’dir. Şimdi biz sağcı mı olduk?
Atatürk’ün güzel bir sözü var. Savaş meydanlarında kazanılan zaferler ekonomik zaferlerle taçlandırılmadıkça Türkiye bağımsızlığını kazanamaz.
Sosyal demokrat olarak düne kadar paylaşmaktan söz ederdik. Şimdi kuralı değiştirdik. Önce üreteceğiz, sonra hakça paylaşacağız

‘Soma’yı, Davutpaşa’yı unuttuk mu?’

İş kazalarını biliyorsunuz. Her ay en az 100 kişi iş kazalarından hayatını kaybediyor. Bunu toplumun gündemine getiren parti hangisi? CHP. Soma’yı, Davutpaşa’yı unuttuk mu? Unutmadık ve unutmayacağız. Hedefimiz huzurlu, iş güvencesi olan Türkiye.
Birileri yılbaşını keyifle arkadaşlarıyla kutlarken bu kardeşiniz CHP genel başkanı olarak yerin yüzlerce metre altında kömür işçileriyle kutladı.
Sendika ağalarını hep eleştirdik. Sendika işçinin hakkını korumazsa onun karşısına önce ben çıkarım, CHP çıkar. Ben şimdi sağa mı kaydım.
Taşeronlaşmayı Türkiye’nin gündemine getiren kim? CHP iktidarında kamuda taşeron işçilik olmayacaktır.
Emeklilerin hakkını savundum, intibak yasasını dile getirdim. Ben şimdi sağcı mı oldum.

Esnaf genelde CHP’ye mesafelidir. Ama biz o mesafeyi kapatmak istiyoruz. Nasıl bir işçi işini kaybeder, işini kaybettiğinde işsizlik sigortasından gelir desteği alırsa iflas eden ya da işini kapatan esnaf kardeşime de aynı olanağı CHP sağlayacaktır.
Düne kadar CHP proje üretmez deniyordu. Şimdi bunu kimse söyleyemiyor. Yoksulluktan milli eğitime, sanayiye, esnafa hayatın her alanı ile ilgili çözümler var. Sorun bu çözümleri yeteri kadar anlatamıyoruz
Ben hesap uzmanlığı yaptım. Benim ağzımdan çıkan söz, telaffuz ettiğim rakamlar gece yatıp sabah dile getirdiğim rakamlar değildir.

Araştırma nedir, inceleme nedir, bütçe denkliği nedir bunu iyi bilirim.

Seçimlerden önce mazot 1,5 lira olacak demiştim. Şimdi yeni bir çalışma yapıyoruz mazot ne kadar olacak göreceğiz.

‘Bana çalışan adam lazım, rakı sofralarında konuşan adam değil’

CHP elitist bir parti diyorlar. Elitlere saygım var, aydındır. Ama bir elitistler var. Rakı sofralarında Türkiye’yi kurtarırlar. Bunlardan partiyi temizleyeceğim. Bunu herkes iyi bilsin. Bana çalışan adam lazım, rakı sofralarında konuşan adam değil.

Elitizmi reddediyorum. Dersimli Kemalim, devrimci Kemalim. Bir cumhuriyet çocuğuyum ben. İnsanıma aşığım ben.

Dersim’in köyünde bir Aralık ayında doğdum. 7 kardeşiz. En büyük ablam okuma yazma bilmez. Annem de okuma yazma bilmiyor. Babam küçük bir memur. Yedi kardeşten üniversiteye giden tek benim. Haram lokma yemedim. Helalin peşinde oldum.
Kitabımda hırsızlık, kul hakkı yemek yok.

‘Düne kadar sustum…’

Kılıçdaroğlu seçildi, çok demokrattı şimdi baskıcı olmaya başladı. Kimse demokrat dersi vermesin, kimse de kusura bakmasın. Demokrasinin de disiplinin de ne olduğunu bilirim. Düne kadar sustum. Sabah mikrofonu gören koşa koşa gidip CHP’yi eleştirirse kimse kusura bakmasın buna izin vermeyeceğim.

Benim genel başkanlığım zamanında o tüzük değişikliği olmasaydı yeni bir genel başkan adayı çıkamazdı.
Ben genel başkan adayları çıksın diye çaba harcıyorum. Ben bu yarışın bütün koşullarını hazırladım.

‘Ama demokrasi kaos demek değildir’

Yan yana oturuyoruz. Telefon ettim. Ne kadar istiyorsa davetiye de gönderelim. Demokrasiden yanayız. Ama demokrasi kaos demek değildir.
Ya bu partinin kurallarına bağlanırsınız ya da ayrılırsınız.
Tüzüğü değiştirdik. Yüzde 33 cinsiyet kotası getirdik. 2015 seçimleri kadın ağırlıklı bir seçim olacak.
Aktif pasif üyelik getireceğiz. Aidatını ödeyen gelecek seçme seçilme hakkını kullanacak. Mobil aidat ama.

‘Parti ağalarını da sileceğim’

Bir sendika ağaları var bir de parti ağaları. Parti ağalarını da sileceğim. Yok öyle bir şey. Demokrasiyi partiye CHP olarak getirdik. CHP geçmişiyle neden yüzleşmesin. Özgüveni olan bir partiyiz. Yer zamanı geldiğinde elbette yüzleşiriz. Geçmişimizle onur duyuyoruz.

Atatürk 77 milyonun yüreğinde olan kişidir. Atatürk’ten söz edildiğinde bütün CHP’lilerin yüreği oynar, gözleri dolar. Atatürk düşmanlarının bile saygı duyduğu biri. Ben Kenan Evren Atatürkçüsü değilim. İlhan Selçuk’un da dediği gibi gardırop Atatürkçüsü değilim. Ben yüreğinde Mustafa Kemal Atatürk’e yer açan biriyim.

Atatürkçülük hiç kimsenin önünde diz çökmemektir. Büyümek, üretmek, kazanmak, kazandığını hakça bölüşmektir. Mazlumdan yana olmak, zulme direnmektir.
Otur masa başına, Atatürkçülük edebiyatı yap. Biz onlardan değiliz kimse kusura bakmasın.
Eski nüfus cüzdanıma ‘’Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir’’ yazmıştım.
Atatürk’ü dar kalıplar içine Evren ve arkadaşları yaptı.

Bunların hiçbiri de sağ politika değil. Peki neden CHP sağa kayıyor diyorlar. Benmerkezci sol anlayış bunu söyletiyor. Ben yoksam CHP solda değil anlayışı. Sol kimsenin tekelinde değil.
Benmerkezci anlayıştan halk merkezli sol anlayışa geçtik biz. Sağır kulaklar duysun. CHP neredeyse aslanlar gibi ordadır. Kimsenin endişesi olmasın.
Yoksulluk edebiyatı ile solculuk olmaz. Bunu da değiştireceğim artık. Ben daha fazla yoksulum ben daha fazla solcuyum. Yok böyle bir şey.

‘Yandaşlarım köşeyi dönecek diye bir mücadele içinde değilim’

Halkıma sesleniyorum. Kimliğinle şeref duy kimliğine saygı duyulsun istiyorsan adresin bellidir: CHP
Barışı, umudu, geleceği vaat ediyorum. Yandaşlarım köşeyi dönecek diye bir mücadele içinde değilim. Birileri köşeyi dönecekse bu halktır.
60 yıldır kalkınmakta olan Türkiye ya da gelişmekte olan Türkiye diyorlar. Ya neden gelişmiş Türkiye değil.

‘Ben değişiyorsam sen de değişeceksin’

Biz Güney Kore’den önce otomobil üreten bir Türkiye’yiz. 1930’larda ilk denizaltının omurgasını Haliç’te indiren ülkeyiz.

Bugün otomobilimiz var mı? Yok. Değişeceksin. Ben değişiyorsam sen de değişeceksin.

Atatürk der ki ‘’Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden rahat yaşamak isteyenler istikballerini kaybederler.’’ Biz arkadan nal toplayan bir Türkiye olmamalıyız. Zeka ekonomisinin en olduğunu Adalet ve Kalkınma Partisinin yöneticileri biliyor mu? Emin olun bilmiyorlar. İlk TV Amerika’da bulundu ama ABD TV üretmiyor.

Çamaşır makinesi 1800’lerin ürünü. Biz çamaşır makinesi üretiyoruz diye övüyoruz. 1800’lerdeki makineyi üretip de övünmek nedir. Bir bakanı 2Bizden mucit çıkmaz, biz Müslüman ülkeyiz’ dedi. Müslümanlığı da bilmiyorlar. Avrupa’da rönesansa kaynaklık eden İslam’daki gelişmedir. Biz şimdi bunu bile bilmiyoruz.

Eğitim sistemi düzelecek dedik. Güney Kore’den önce otomobil ürettik. 1 milyon kişiye düşen buluş sayısı Türkiye’de 9. Güney Kore’de bir milyon kişiye 1429 düşüyor. Kim bilgi toplumu. 60 yıldır bize gelişmekte olan ülke diyorlar. CHP iktidar olsaydı bize gelişmiş ülke diyeceklerdi.

Çocuklarımızı kobay gibi kullanıyoruz. Hangi okula girecekleri belli değil. 2.5 yılda bir eğitim politikası değişiyor.

Sokaktaki vatandaş Türkiye’nin sorunları ile uğraşmıyor. Borç batağında ay başını nasıl getireceğim diye uğraşıyor. Desteği ver borçtan nasıl kurtulacağını göstereceğim sana. Önceden söyleyeceğim zaten. Demokrasisi gelişmiş olmayan bir ülke asla büyüyemez. 2012 verilerine göre 7 milyar nüfus var. 785 milyon kişi demokrasisi gelişmiş ülkelerde yaşıyor. 30-60 bin arasında kişi başına gelir.

Kürt sorunu silahla çözülmez

Kürt sorunu ağırdır En net görüşleri ortaya koya parti CHP. Adres olarak parlamentoyu gösterdik. Bu sorun silahla çözülmez. Siz Sivas’ın ötesine gidemezsiniz diyorlardı. Şimdi CHP her yere gidiyor, onlar gidemiyor. Bu sorunu da çözeceğiz Bu sorunun temelinde özgürlük ve demokrasi var. Etle tırnak gibi bütünlüklü bir politika güdeceğiz Türkiye’nin birliği için çalışacağız Dış politikayı en çok eleştiren genel başkan benim. Ortadoğu’da Müslüman kanı akıyor. Akılcı yöntemlerle bunun çözülmesi lazım.

24 saat çalışacağım

3 büyük başkentte elçimiz yok. İktidara;1-Çok başlılıkla değil güçlü liderlik 2 – Bölünmüşlükle değil örgütsel birlik 3 – Tek adamlıkla değil uyum içinde çalışan inançlı kişiler lazım. Herkesin ayrı telden çalmasına izin vermeyeceğim. Demokrasi ortak ses çıkarmaktır. Farklı ses çıkaranların ayrılacakları yer vardır. Bu kurultay asla bir tasfiye kurultayı değil. Tasfiye değil ama birlikten yanayız Bir karar çıkıp da onaylanırsa hiç kimse çıkıp TV ekranlarında konuşamaz. Buna izin vermeyeceğim.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)