CHP İstanbul Büyükşehir ve Sarıyer Meclis Üyesi Sevim Yalınkılıç, 5 Aralık Dünya Kadın hakları Günü dolayısı ile Sarıyer Belediye Meclisinde yapmış olduğu konuşmasında “Demokratik ve çağdaş bir toplum olma yolunda kadınlarımızın toplumsal alanda güçlendirilmeleri ve Bir toplumun medeniyet düzeyi, o toplumun insanlara ve özellikle kadınlara verdiği önemle değerlendirilmelidir açıklaması ile Dünya Kadın Haklarını kutladı.
KADINA SEÇME SEÇİLME HAKKININ 80 YILI
Sevim Yalınkılıç meclis kürsüsünden yapmış olduğu açıklamada, Bugün 5 Aralık, aydınlanma devrimlerinden biri olan kadına seçme ve seçilme hakkının verildiği günün 80.yıldönümü. Hepimize kutlu olsun.
“80 yıl önce kurtuluş savaşının kazanılmasında büyük emeği olan kadınların ülkenin çağdaşlaşma ve kalkınma hamlelerinde mutlaka yer almasını isteyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bunu cumhuriyetin ilk yıllarında gerçekleştirilen devrimler ile yaşama kazandırmıştır.”
Biz kadınlar, sosyal ve kültürel alanlarda, eğitimde, hukukta, aile hayatında ve siyasette eşit haklara sahip olmasını sağlayan Ulu önder Atatürk’ü minnet, şükran ve saygı ile anıyoruz.
Ben bugün burada ve bu mecliste konuşabiliyorsam eğer, bunu Atatürk’ün açtığı yol ile sahip olduğumu çok iyi biliyorum.
“1934 yılında bir çok ülkeden önce Türk kadınına verilen haklar maalesef günümüzde kadını eve kapatan, kadına evinin kadını, çocuklarının annesi rolü öğütlenen,kız çocuklarının eğitimi geri plana itilen,gençliğin kızlı-erkekli ayrıştığı,hatta kadın erkek eşitliği bile sorgulanan bir anlayışla karşı karşıyayız.”
Bu ve bunun gibi anlayışların ülkemizdeki sonuçları ise son yıllarda kadınlar açısından maalesef hiç iç açıcı değil.
Geçen hafta kadına şiddetle mücadele günü dolayısı ile yayınlanan rakamlara baktığımızda ise, 2002-2012 yılları arasında 4.675 kadın, erkek şiddeti sonucu hayatını kaybetmiş.
Son 10 ayda öldürülen kadın sayısı ise 255, şiddet gören ve adli birimlere başvurmayan kadın sayısı ise belirsiz.
Sadece fiziksel şiddet olarak düşünmeyin. Buna küçük yaşta evlendirmeyi,çocuk doğurmaya zorlamayı,erkeğe bağımlı hale getirmeyi,töre cinayetlerini,evde ve iş yerinde emek sömürüsünü de eklemek gerekir.
“Bu tür anlayışların bitirilmesi ve toplum bilincinin gelişmesi, kadınlarımızın kendi kaderi ile birlikte ülke kaderinde de söz sahibi olmasının yolu karar mekanizmalarında ve siyasette etkin rol alması ile gerçekleşir ve eşit temsil ile sağlanır.
21.yüzyılda toplumun yarısını oluşturan biz kadınların bu mekanizmalarda çok az temsil edilmesi uçan bir kuşun kanadının kırık olmasına benzer.
Anayasamızın 10.maddesi;
“kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliği yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.” diyor.
Bu maddeye istinaden; cinsiyet eşitliğini sağlayacak politikalar üretilmelidir.
Kadınlarımızın seçme hakkını özgürce kullandığı, Ayrıca dilediği göreve rahatlıkla aday olabilmesi için toplum bilinci oluşturulmalı ve kadının üstlendiği rolleri kolaylaştıracak adımların atılması gerekmektedir.
Çağdaş bir toplum ancak her alanda eşitlik temeline oturtulmuş yaşam biçimi ile sağlanabilir.
Sözlerime son verirken, kadın ve erkeğin ülkenin ve insanlığın her başarısında ve her sorununda dayanışma içerisinde olması gerektiği inancımla hepinizi selamlıyorum.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)