Chp Sarıyer Meclis Üyesi Sevim Ünlü Çelebi bugün Sarıyer Belediye Meclis’inde yapmış olduğu gündem dışı konuşmasında Cinsel İstismar Yasası ve Kadınların uğradığı şiddet olaylarının tarih içinde yaşanan rakamları açıkladı.
Chp Meclis Üyesi Sevim Çelebi meclis kürsüsünden yapmış olduğu açıklamalarda : 25 kasım kadınlara yönelik şiddette uluslararası mücadele ve dayanışma günüdür. Bu özel günün tarihçesine değinmeyeceğim. Ülkemizdeki kadınların durumuna değineceğim.
Şiddet konuları, aile içi şiddet ve zorbalığa maruz kalmak, toplumsal ve kültürel baskı, eğitim öğretim imkanlarından yoksun bırakılmak, çalışma hayatından yoksun bırakılmak, işyerinde ayrımcılık ve gelir adaletsizliği şeklindedir.
Yapılan araştırmalarda ülkemizde son yıllarda öldürülen kadın sayısında artış bulunmaktadır.
2016’nın ilk 11 ayında 236 kadın öldürüldü, 71 kadına tecavüz edildi. 368 kız çocuğuna yönelik de cinsel istismar vakası tesbit edildi. (Bianet org. Araştırma raporu). Kadın cinayetlerinde faillerin %67’si kocalar, eski kocalar, sevgililer ve yakın akrabalarındaki erkekler tarafından gerçekleştirildi. 2010’dan buyana öldürülen kadınların sayısı 1638’dir. Şiddet gören kadınların korunma talebiyle polise yada savcılığa başvurması da çözüm değildir. Çünkü koruma kararı alınmasına karşın bu kadınların % 73’ü öldürülüyor. Sığınma evlerine alınan kadınlar da ölümle burun buruna yaşıyor.
Hükümet Kadına yönelik şiddet sorununu çözmekten uzak, sorumluluktan sıyrılmanın hesaplarını yapmakta, kadını eve mahkum eden bir anlayışı savunmaktadır.
Cinsel istismar önergesinin geri çekilmesi için Ankara’da TBMM salonlarında eylem yapan ve Chp Sarıyer İlçesinin topladığı imzaları Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na teslim eden ekipte yer alan Meclis Üyesi Sevim Çelebi çok sert eleştirilerde bulunarak, önerge için “ Kadını yok saymak ve aşağılamak’dır” dedi.
Sevim Çelebi tepki gösterdi: En son, cinsel istismara maruz bırakılan mağdurun suçlu ile evlenmesi halinde cezanın ertelenebileceğine dair önergenin geri çekildiği yasa tasarısı meclis genel kurulunda kabul edildi. Yeni tasarıya göre, 12 yaşından büyük çocuklara cinsel istismarda bulunanlar ceza almaktan kurtulabilmek için ‘’rıza’’ kavramına başvurabilecekler.(26.11.2016)
18 Yaşından önce imza yetkisi yok, oy kullanamıyor ama 12 yaşından sonra eğer rızası olursa tecavüzcüsü ile evlenebiliyor.‘’12- 18 yaş arası çocukların reşit olmadan tek başlarına hiçbir yasal eylemde bulunamadıkları halde evlilik rızasını hangi yasaya dayanarak vereceklerini sizlere bırakıyorum.’’ Eğitim sistemimizdeki yapılan 4+4+4 kesintili eğitimle de kız çocuklarımızın eğitimlerini yarıda keserek küçük yaşta evlenmeleri ve eve kapanmaları sağlanmaktadır.
Kadın cinayetlerinde caydırıcılığı azaltıp, cezasızlığı ortaya çıkaran haksız tahrik, iyi hal, saygın tutum, aşırı sevgi indirimlerinin uygulanmaması için gerekli düzenlemeleri ve koruma kanununun düzgün uygulanmasını beklerken, hükümet yetkilileri ve diyanet tarafından kadınlar hakkında talihsiz birçok açıklamalar yapılmıştır. Bunlardan biri, 2015’de sağlık bakanı tarafından kadınlarla ilgili ‘’kadının kariyerinin annelik olduğu ve başka bir kariyerle ilgilenmemeleri gerektiği’’ açıklamasıdır. Bu açıklama kadını yok saymak ve kadını aşağılamaktır.
Kadınlar ölümü göze alarak erkek şiddetine karşı mücadele ediyorlar. Türkiye tarafından 2011’de imzalanan ancak uygulama yönetmeliğinin 2014’de yazıldığı İstanbul sözleşmesine göre , kadınların hak mücadelesinde önünün açılması için devletin her önlemi alması gerekiyor. Buna dair bir politika belirlenmediği ve bu belirsizlik sonucunda kadınlar haklarını ararlarken hukuksal olarak destek bulamadığından dolayı kadın cinayetleri ve tecavüzlerin her yıl katlanarak arttığını görmekteyiz. Çağdaş bir topluma yakışmayacak kanun maddeleri ve onların uygulamaları sonucunda evrensel hukuk sistemi askıya alarak keyfi uygulamalar yaparak ortaçağ toplumuna dönmek üzereyiz.
Kadına şiddet suçlarını ve cinsel suçları cezada pazarlık ve uzlaşma konusu haline getirecek düzenlemeler kabul edilemez. Hükümet, meclis ve devletin bütün yetkili organlarının yapması gereken; kadınların toplumda ve yaşamın her alanında haklarını kullanmasını kolaylaştıracak ve kadın cinayetleri ile kadına şiddetin önüne geçecek düzenleme yapmak ve bunları harfien uygulamak gerekmektedir.
Kadının toplumda birey olarak kabul edilmesi çağdaş ülkelerdeki kadın ile ilgili kanunların getirilmesi ve bunun gerçek anlamda uygulanması kadınları şiddetten koruyacağı gibi insanlarımızın çağdaş bireyler olmasını sağlayacaktır. Bunun için toplumun her kesiminin özellikle çocukların ve gençlerin iyi eğitim alarak çalışma ve sosyal hayatta aktif olmalarını sağlamak en azından ileri yıllarda bu sorunların azalacağını gösterir.
Kadınların şiddet yaşadığı, hak ve fırsatlardan eşit yararlanmadığı toplumlarda kalkınmadan söz edilemez.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)