Sarıyer Belediyesi kadına cinayetleri ve kadına şiddet uygulamaları konusunda gündem dışı söz alan CHP Sarıyer Meclis Üyesi Birgül Tekçe, geçtiğimiz hafta 24 saatte 8 kadın katledildi, bu kürsüden söyleyeceğim isimlerin kimler olduğuna dair bilginiz varmı. Bu kadınlar neden ve niçin katledildiği sordu.
Mahizer Gökyıldız,Gülsüm Mertoğlu, Hilal Kar, Ayten Çağıran, Şükran Eba, Fatma Bercan Dağı, Kübra Gültekin bu isimlerin kim olduğuna dair bir fikriniz var mı? bilmiyorum bir kısmını duymuşsunuzdur ya da hiçbiriniz duymadınız, sizlere bu kürsüde bu kadınlara dair güzel haberler vermek isterdim.
Geçtiğimiz hafta 24 Haziran’da 24 saatte tam 8 kadın katledildi bu ülkede, 24 saatte 8 kadın katlediliyor, bu cümleyi kurmak ne kadar kolay değil mi, ne kadar korkunç bir durumdan bahsetmek istiyorum. Her geçen gün daha vahimleşen bir durumdan 2003 yılına göre 2004 yılında kadın cinayetlerinde tam %50 artış görülmekte, bakın sadece Mayıs ayında 40 kadın katledilmiş, şüpheli ölümlerden bahsetmiyorum, bu cinayetlere baktığımızda %65’ini Kadınların kendi evlerinde gerçekleştiğini görüyoruz Yani en korunaklı olduğu kutsal ilan ettiğimiz aile evlerinde, öldürülme bahanelerine baktığımızda boşanmak istemek, ayrılmak istemek, barışmayı reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi aslında kendi hayatlarına dair karar almak istemeleri ortaya irade koymaları kadınlar bu ülkede kendi yaşamlarını tayin etmek istediklerinde maalesef öldürülüyorlar.
Birgül Tekçe konuşmasında devlet politikası erkeklere cesaret veriyor, Erkekler bu cesaretlerini kimlerden alıyor, uygulanmayan yasalardan, bu yasalar caydırıcı cezalara dönüşmedikçe şiddetin boyutu çok değişecek farkındamısınız. Kadının eylemi veya yürüyüşünde sesini duyurmak istediğinde devlete karşı yapılan politik eylem olarak algılanıyor dedi.
Meclis üyesi Birgil Tekçe kürsüden konuşmasını şöyle devam etti.
“Erkeklerin bu cesareti nerden aldığına gelin bakalım. Adil yargılanma yapılmayan, caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulamadıkça şiddetin boyutu değiştirerek sürüyor ve artmaya devam ediyor.”
6284 sayılı kanunun etkin uygulanmadığı için kadınlar korunamıyor, siyasi iktidar 20 Mart 2021 yılında İstanbul sözleşmesinden çekilme kararı alarak kadınların yaşam hakkına yönelik bir saldırıda bulunmuştur.
Bu durum kadınların her türlü bahanelerle öldürülmesine, faillerin cesaret bulmasına sebep olmuştur, cinayetlerin artmasına, şiddetin boyutunun yükselmesine, ayrıca son yıllarda giderek artan şüpheli ölümlerin artmasına sebep olmuştur. Katledilen kadınların çoğu şikayetçi olmuş, kanıt sunduğu halde ayrıca koruma kararına rağmen öldürmüşlerdir.
Birgül Tekçe Görevlilerin mazeretine isyan etti. Devlette elektronik kelepçe nasıl biter derken, verilen cevap karşısında siyasiler şaşırmadı.
Birgül Tekçe şiddet ve katliamın uyarılarını açıkladılar neden uygulanmadığı hatırlattı. Yaşanılanları aktardı.
“Geçtiğimiz hafta haftalarca öldürüleceğini Sevilay Karşı’ya defalarca söyleyip, gün ve saat verdiği halde, mahkemeye sunduğu halde Sevilay Karla takipsizlik kararı verilen eski eşi tarafından katledildi. Devlet koruyamadı. Mamak’ta yaşayan Esra Yılmaz eski eşi Barış Kolukırık tarafından 13 yerinden bıçaklanarak uzun bir süre yoğun bakımda kaldı. mahkeme saldırganı denetimli serbestlikte bıraktı, elektronik kelepçe uygulamadı. Yılmaz’ın beyanına göre polislerin kelepçe takmamasının sebebini duyduğunuzda sizi de şaşıracaksınız elinizde kalmadı dediler.”
Biz Kadınlar böyle bir Mazereti asla tanımıyoruz, aklımızla da hayatımızla da oynandığı aşikardır. Bu şartlarda hiçbir kadının can güvenliği yoktur.
“Her adliyede kadına yönelik büroların aktif olarak çalıştığıyla övünen siyasi erk olsa da bizler bu kurumların sadece tabelada kaldığını görmekteyiz, kolluk güçlerinin atılan adımlarının ciddiyetle yapılmadığının farkındayız. Atılan adımlar kadına yönelik ise şüphesiz ki politiktir. Bu korkunç sayılar siyasi yapıyla doğru orantılıdır, kadınların hayatlarını haklarını koruyan gerçek uygulamalar talep ediyoruz, yasaların etkin uygulanılmasını istiyoruz, cezasızlık politikalarının son bulmasını istiyoruz, eşitlikçi özgürlükçü bütüncül bir devlet politikasının toplumsal farkındalığın tüm topluma sirayet etmesini istiyoruz, değişim ancak böyle mümkün olur, bir kadın bile şiddete maruz kalmayana kadar mücadelemiz devam edecek, bizleri yok saymaya çalışan bu karanlık zihniyetle her alanda mücadele edeceğiz. biliyoruz ki bu zihniyet bugün benim bu kürsüde olmama dahi istemiyordur. ama ben bugün buradayım tüm kadınlar her yerde her alanda olacak”dedi.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)