Sarıyer Spor Kulübü olağan genel kurulunu iki ay gecikme ile yaptı. Güçlükle toplanan genel kurulda kulübün organları seçildi ve hemen göreve başladılar. Görev alanlara, bu görevi üstlendikleri için teşekkür ediyor ve başarılar diliyorum. Müthiş bir şey yaptılar, inanılmaz cesaret gösterdiler ve yönetim kuruluna seçilen arkadaşlar tabiri caizse ellerini ateşin içine soktular.
Yönetim kurulu çok büyük sorumluluk üstlendi. Ellerini ateşin içine soktukları gibi, aldıkları sorumlulukla bütün vücutlarını ateşin içine attılar. Kolay değil böyle bir sorumluluk üstlenmek. Hem de hiç kolay değil! Bu oluşumda kimin, kimlerin katkısı varsa onları tebrik etmek gerek, kutlamak gerek. Bu oluşum içinde yer alanların hepsi de Sarıyerlilikleriyle ne kadar övünseler azdır.
Transfer yasaklı, borç diz boyu, görev kabul etmeyen yöneticilerin gider ayarak kulübe yükledikleri yeni bir borç yükü! Önceden hazırlanan özel sözleşmelerin, görev bittikten ve ibra alındıktan sonra futbolculara dağıtılması ve yeni seçilen yönetimin elini kolunu bağlamak gibi üzüntü verici bir olayı yaratılması! Bu gibi olaylar bizim kulübümüzde ilk kez göründüğü için ayıplıyorum ve bu yapılmamalıydı diyorum. Madem böyle bir olay vardı, madem el altındaki dosyalar gün yüzüne çıkarılacaktı, bu kurallara uygun yapılmalı ve genel kurul öncesi kayıtlara geçirilmeli, raporlarda yer almalıydı. Demek ki bazı kimseler hala kulüpte görev almanın ciddiyetini henüz kavramış değil! YAZIK!
Sayın Mehmet Akdağ geçen dönem büyük özveri ile görev yaptı. Ama çok da büyük hatalar yaptı. Hata insanlara mahsustur, yapılır! Kabul edilir, uygunsa telafi yoluna gidilir. Ama bazı hatalar vardır ki onlar unutulmaz ve devamlı konuşulur. Örneğin: Kulübün kurumsallaştırılması yolunda verilen mücadelenin akim bırakılması! Kim tarafından, bu işi yapacağım diyenler tarafından. Bilhassa Sayın M. Akdağ tarafından! Bunu neden sonuçlandırmadı hala anlamış değilim.
Devamlı ileri sürülen tez, eleştirilen taraf TÜZÜK değişikliğinin yapılmadığıdır. Doğrudur yapılamadı. Yapılmak istenmedi mi? Buna yanıt vermemiz gerekir. Okurları bilgilendirmek isterim. Şöyle ki:
İbrahim Bozan’ın Başkanlığı döneminde kulüp tüzüğünün değiştirilmesi için komisyon kuruldu. İbrahim Balcı, Ali Ergenç, Sezai Kula, İrfan Terzi ve Adnan Özcan’dan meydana gelen bir komite kuruldu. Kulüp yönetim kurulundan üç kişi, divan yürütme kurulundan iki kişi (İ. Balcı ve S. Kula). Komisyon özveri ile çalıştı. Yeni tüzüğü hazırladı. Hazırlanan taslak üzerinde uzun tartışmalar ve düzeltmeler yapıldı. Genel kurula sunulabilirdi ama kulübün puan mücadelesindeki olumsuz durumu olağanüstü genel kurulun toplanmasına olanak vermedi. Aslında Kulüp yönetim kurulu son üç dört ay içinde toplanamaz hale gelince, olağanüstü genel kurul kararı alamadı ve tüzük değişikliğine gidemedi!
Görev başına gelen Mehmet Akdağ da tüzük üzerine önemle eğildi. Komisyonumuz adına Ali Ergenç’in hazırladığı taslak üzerinde görüşmeler devam etti ve son halini alınca da tarafımızdan tüzük dosyası gerekçesi ile birlikte Sayın Mehmet Akdağ’a sunuldu. Biz (İ.Balcı, S. Kula, A. Özcan ve İ. Terzi) sayın başkandan teşekkür beklerken, başkanın yanı başında bulanan bir şahısın müdahalesi ile karşılaştık. Avukatmış ismi Sükan Kaya olacak yanılmıyorsam! Şöyle dedi: “Aslında Sarıyer Spor Kulübü yok, Sarıyer Spor Kulübü münfesihtir. Sizin bundan haberiniz yoktur”. Bu kara cahil avukata gereken yanıt tarafımdan verilmiştir. Kendisine şöyle söyledik. “Sarıyer S. K. münfesih değil, hükmi şahsiyettir. Münfesih olsa Lig maçı oynatılmaz, iddaa geliri alamaz, TFF tarafından var sayılmaz, İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü ve Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından tescili silinir, kaydı kapatılır. Eğer siz bu görüşle tüzük yaptınızsa kulübün içine edersiniz” diyerek, ücret alarak yaptığı bu işte başarılı olamayacağını, işin üstesinden gelemeyeceğini anlattık. Teknik konularda da Sezai Kula gerekli sözleri söyledi.
Ortada kurulan ve çalışmalarına devam eden, hazırladığı taslağı sunan bir komisyon var, ama öte yanda bu komisyonun haberi olmadan kulüp yönetim kurulu tarafından para ile bir hukukçuya yaptırılan bir başka tüzük taslağı var. Komisyonumuz “Allah kahretsin” diyerek toplantıyı terk edecek yerde, sırf Sarıyerli olmanın sorumluluğu ve özverisi, ücretle yaptırılan yeni tüzük üzerinde de çalışmasını devam ettirmiş ve önemli gördüğü kısımlarda değişiklik veya ilaveler yapılarak nihai raporunu vermiştir. Bu arada Kulüp başkanı Sayın M. Akdağ’ın “Seçimler üç yıl süreli olsun, her yıl kongre yapmayalım” önerisi dikkate alınmış ve “Sürenin bir yıl mı? İki yıl mı? Üç yıl mı olsun? buna genel kurul karar versin” diyerek istediği kararı genel kuruldan çıkarabileceği ve kendisine üyeler tarafından destek verilebileceği işaret edilmiştir. Ama nedense her şey unutuldu. Yönetim kurulu ne düşündü ise düşündü ve tüzük değişikliğini gündeme almadı. Böyle olunca da istenen ve herkes tarafından beklenen değişiklikler yapılamadı.
Bu çok önemli konu da ellerini ateşin içine sokan bu yönetim kuruluna kaldı. Yönetim kurulumuz ne düşünür, ne yapar bunu bilemem. Ama behemahal bir tüzük değişikliğinin yapılmasının da zaruretine inanıyorum. Yönetim kurulumuz bunu yapar ve başarı ile sonuçlandırırsa çok büyük bir hizmete daha imza atmış olur.
Çok güç koşullar altında transfer faaliyetine başlayan yönetim kurulu tamamen boşalmış bir kadro buldu. Alacakları nedeni ile futbolcuların hemen hepsi serbest kalacak durumdaydılar. Buna rağmen yoğun bir çalışma yapılarak kadro oluşturuldu. Başarılı olundu veya olunamadı. Takım kadrosu iyi veya kötü! Bunu zaman gösterecek. Elbette ki mali açıdan zor günler geçiren Sarıyer S. K. yönetim kurulundan çok daha güçlü kadro kurması beklenemezdi. Ne olursa olsun, Yönetim kurulu iyi niyetle ve hevesle başladığı görevi yerine getirmek için vereceği onurlu mücadeleyi devam ettirmesini diliyor, başarılı olacakları inancını taşıyorum.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)