Sayın başbakanımızın geçen gün dershanelerin akibetiyle ilgili açıklamasıyla kimse darılmasın dershaneler kapatılacak.4+4+4 eğitim sistemini daha çocuklar kavramadan bir de yeni demeçle ortalık toz duman oldu.
ülkemizde 3bin 961 dershane bulunmakta.1 milyon 219 bin 472 öğrenci sınavlara hazırlanmakta.Bu dershanelerin sadece 263 nün fiziki şartlara uygun okula dönüştürülmesi için. 25 bine yakın öğretmen görev yaptığını bu dershanelerin kapatılmasıyla öğretmenlerinde akibeti ne olacak?
Avrupa dershaneler birliği başkanı HAGITEGAS dershanelerin kapatılmasının kolay olmayacağı getireceği yükü ve bütün dünyada var olan eğitim özgürlüğü prensibine aykırı deyişiyle bu özgürlüğün bizim eğitim sistemimize pek uymadığı 4+4+4 sisteminin dayatma sistemle karşı karşıya kalmış 66 aylık çocuklarımızın gelecekte okul sendromundan habersiz dayatmacı bir sistem zorlayarak okula başlaması ne kadar özgürlük hakkını kulladığımız açık görünmektedir.
60-72 aylık çocuklarımızın okulla tanıştığı şu dönemde hem öğretmenin psikolojisinden hem öğrencinin kimse haberdar değil. Bir çok öğretmen ders anlatmayı bırakıp annenin görevini almakta.Tuvalet alışkanlığı beslenme alışkanlığını kavramadan okul sıralarına yerleştirdiğimiz bu çocuklarımız okulun ilk günlerinde pantolonunu bile toplamakta zorlanan en acısı bazı veliler çocuklarını çocuklar sıralarından kalkmaması için tembihlerken öğretmeni iğne yapar diyerek korkutması daha da acı.
Çevremizde hangi çocuğa sorsak, okulu seviyormusun parmağımızın sayısını geçmez. Neden bu çocuklar bu ışık yuvalarından okulun eğitim yuvasından çok zorunluluk yeri görmesinde etken ezberci sistem, sağlıklı yaklaşamama sorunları altında bunalan çocuğumuza anlatamadan 66 aylık çocukların bu zorlu dönem gelecekte okul fobisi oluşmasına nasıl sebeb olmaz.70 kişilik sınıflarda ne kadar eğitim alabileceğini düşünün. Bu kadar sınıf yoğunluğunda eğitimin yeterli olmadığının bilincinde olan geleceğe daha iyi hazırlamak adına zorunlu olarak boğazlarından keserek 6-7 bin lirayı gözden çıkarmak zorunda bırakılması her velinin tercihi değildir.
Sistemin çarpıklığına kurban giden Geçen gün otobüste giderken yanıma oturan bir kızcağıza sordum. kaça gidiyorsun. 5 gidiyorum demezmi, bu kadar erken mi başladın niye dedim? sınıflarımız 70 kişilik 4 kişi bir sırayı paylaşıyoruz.kalemlerimiz bile birbirine çarpmaktan ders notları deftere düşmüyor. Tam yazacak ken ara ders zili çalıyor. Ondan sonra yeni ders saatine hazırlandığından arkadaşlar tahtayı siliyor. siz gelin okuyun bu sınıfta. Onun için tatilimden ferakat edip yeni sınıfa geçmem için geçmiş sınıfı kavrama anlamında ailem hazırlanmam için en yakın yere dershaneye yolluyor. çok zorlanıyoruz ama ne yapalım ki sistem bu. kızcağız bunları bana aktarırken aklıma 66 aylık çocukların da bu maratonna nasıl katılacağı takılı verdi birden. Bu çocukların bu kadar zor cendereden başarıyla çıktığını düşünelim.Üniversite maratonu daha ağır şartlarda dershane rekabetinde boy boy resimleri şapkalarıyla kazandığı üniversiteyi başarısının arkasında reklamını yapmak zorunda bırakılması başarısının sevincini anlayamadan bir çok özel üniversite gençliği kazanmak için sunulan cazip tekliflerle geleceğini ipotek altına alarak götürmekte. bir çok genç bu cazip teklif karşısında karmaşa yaşamakta. devletmi özelmi arasında mekik dökumak zorunda bırakılması yine eğitimin yetersizliği değilmidir.
Daha aydınlık yarınlara ulaşmada en büyük ışıklarımızın karanlıkla mücadele ederek bu zorlu tünelde sadece ailelerin desteğiyle yol almakta. Her dönem yap boz tahtasına dönen eğitim sistemi okyanusta yol alan bir gemi gibi yükü ağır rotası yok. içindeki yolcuları çocuklarımız can simitsiz yol almakta yüzmeyi öğretmeden kaptansız bu yolculuğa uğurladığımız bu çocuklar ufkunuz geniş , rüzgarınız bol aydınlık yarınlara ulaşmanız dileğiyle.
Aysın Günen
aysin.gunen@mynet.com
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)