Son Dakika Haberler

HAYAL DEĞİL- XLII

HAYAL DEĞİL- XLII
Okunma : 1.919 views Yorum Yap

Yarını (Pazar) iple çekiyoruz. Çünkü 65 yaş ve üstü insanlar için izin günü. 12.00 den 17.00 ye kadar beş saat iyi zaman dilimi. En iyi şekilde değerlendirmek gerekir. Ne var ki bir hayli de zorluğu da var. Mesela oturacak bir yerin yoktu. Hep ayakta kalacaksın. Tuvaletin gelirse WC ler açık değil, canın bir şey içmek ya da almak isterse ona da imkân yok. Bu demektir ki izin olmasına rağmen mahrumiyeti oynayacağız. Ne yapalım mevcutla yetineceğiz. Biz de anıları yazmaya devam edeceğiz, ta ki arifeye kadar. Sonra kendimi izinli sayacağım.


Sarıyer amatör takımı müthiş bir ekipti. Aynı şekilde çok iyi ekip olan Küçükköy ile çekişiyordu. Son maçı Küçükköy ile oynayacak, berabere kalsa bile şampiyonluğunu ilan edecek, yenilmesi halinde rakip şampiyon olacak. Maç 28.05.1978 günü Fenerbahçe Dereağzındaki stadında oynanacak. Maç saat 10.00 yani erken bir saatte. Sabahleyin bir minibüsle gittik. Bizden hemen sonra Küçükköysporlu kafilesi geldi ve hemen bizim futbolculara laf atmaya başladılar. Ayhan Çınar onları bir kenara çekti, cevap vermemelerini ısrarla ikaz ediyor. Bir anda iki minibüs daha geldi. Bunlar Küçükköylü taraftarlar. Minibüsten çıkanın elinde joplar, sopalar, taşlar var. işi tehlikeli gördüm. Hakem odasına koştum. Hakem iyi bir insandı. Kemal Karaer, jimnastik öğretmeni durumu ona anlattım, bakayım dedi, müşahidi aradım o da çıkageldi.

Fenerbahçe eski büyük futbolculardan Reşat Nayir ona da durumu anlattım lütfen çıkın bakın ve maçı erteleyin dedim. Dışarı çıktılar ki savaş alanı. Hemen emniyete telefon edildi, iki üç dakika içinde bir minibüs polis geldi. Devamlı havaya silah atarak rakip taraftarları uzaklaştırdılar. Onların yöneticileri lisanslar ellerinde geldi, hakem “maçı erteliyorum, güvenlik yok, bu maç oynanmaz, olayı gördüm” dedi. Küçükköy yöneticisi bana dönerek “Bu maç oynanacaktı, sen mani oldun, bunun hesabını verirsin, unutma” dedi. “Unutmam” dedim. Polis ekibi önce onları sonra da bizi yolcu etti. Bu maçın İnönü Stadında oynanmasını istedik. Bölge kabul ettik. Küçükköylü taraftarları Numaralı tribün tarafına, Sarıyerli taraftarları kapalı tribün tarafına aldılar. Mükemmel bir maç oldu ve maç 0-0 berabere bitince Sarıyer şampiyonluk turu attı. Şampiyon Sarıyer amatör takımı: HAYDAR- ARİF (NACİ), NUMAN- OSMAN, ENDER, MUAMMER (FUAT)- OĞUZ, HASAN, TURGAY, ERGİN, ALTAY tertibi ile sahada yer almıştı.


1977/78 sezonu Sarıyer altyapı takımları için başarılı bir yıl sezon oldu. Amatör takım Grup Şampiyonu olurken Hamdi Hürman’ıon çalıştırdığı genç takımda Bahar Kupası şampiyonluğunu kazandı.


Sarıyer S. K. tarihinin en büyük genel kurulu 1978 de yapıldı. Mevcut 1600 kadar üyenin 1178 zi aidatını yatırarak genel kurula katılma hakkını kazandı. Toplantı Gezi Sinemasında yapıldı. Divan Başkanlığına Fikret Canlı, Bşk. Yardımcılığına ben seçilince yönetim kurulunu destekleyen üye sayısının çok olduğu anlaşıldı. Bunu gören muhalefet sertliğe başvurdu. İlere geri konuşmalar, tehditler, ithamlar ve gereksiz benzetmelerle üyeleri yıldırma yoluna gidildi ise de tutmadı ama pek çok üye de oy kullanmadan çekip gittiler. Yapılan seçimde görevde olan yönetim kurulu listesi 471 karşı liste de 277 oy aldı.


Anadolu Hisar’da oturan büyük kaynım Hacı Muhammet evden çıkarken “Sarıyer’e gidiyorum, beni merak etmeyin” demiş. Beykoz’a gitmiş, buradan motor la Yeniköy’e geçmiş ve sahilden gelen 40 numaralı otobüse binmiş Sarıyer gelmek için. Otobüs müthiş bir hızla gidiyor, bir iki itiraz olmuş ama şoför oralı değil ve sonuçta otobüs Tarabya otelini geçtikten sonra ki sert virajı alamayınca denize uçmuş. Orası, hem akıntılı ve hem de derin bir yer. Otobüs sulara gömülmüş, bir maç kişi kendini dışarı atabilmiş diğerleri sulara gömülmüş. Olayı o gece Muharrem ‘den (Balcı) öğrendik. “Bende arabadaydım, adam o kadar süratli gidiyordu ki, korktum ve Emirgan’da indim” dedi. Biz eşimin ağabeyisinin otobüste olduğunu o gecenin sabahında öğrendik. İlgililer arama başlattılar, dalgıç daldırdılar. İki kişi çıkardılar, kaynım yok. Ertesi gün Hacı Ağabeyimin kayığı ile Rumeli ve Anadolu yakasını aradık bulamadık. Sonraki gün ağabeyimler üç kollu çapaya ip bağlayarak denizi dipten taramaya başladı. İki ceset buldular. Biri Orman Fakültesi öğrencisi diğeri de Canlı Balıkta garson olan bir arkadaşın üniversite öğrencisi oğlu çıktı. Nihayet 20.06.1978 günü ağabeyimler iki ceset daha buldular. Biri genç biri diğeri ise eşimin ağabeyisi… Tabii ertesi günü A. Hisarında defnedildi.


Sarıyer Kapalı Spor Salonu hizmete açılacak. Her şey hazır akşam mesai yapılıyor ve biz kulüp yöneticileri de yardımcı oluyoruz çalışanlara. Saat 19.00 haberleri Olimpiyat Şampiyonu Ağır siklet Güreşçisi Mersinli Ahmet’in öldüğü haberini geçti. Aradan yarım saat geçmeden emir geldi Spor Bakanlığından “Salonun ismi Mersinli Ahmet Kapalı Salonu” olacak diye… Takılmak üzere olan İsim tabelası terk edildi yeni tabela yapıldı. Salonun açılışı 21.08.1978 de yapıldı. Bir daha da ismini değiştiremedik, şimdi ismi değişti ama yine bir başkasının ismini taşıyor.

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)