Balyoz davası sonuçlandı… Ceza alan alana… İtirazlar Yargıtay’da devam ediyor. Bakalım ne olacak? Bekleyeceğiz ve göreceğiz.
Burada enteresan olan TANIK VE SANIK’ların durumu… Sanıkların suçluluğu, hukukçuların ve bilhassa Dava vekili avukatların iddiasına göre subuta ermemiş. Yani yoktan yaratılan belgelerle, CD ler ve ihbarlarla açılan dava ve iddia makamının dayatması, mahkeme heyetinin bol keseden cezalar vermesi… Beraat eden ya da cezası yeterli görülerek salıverilen birkaç kişi olsa da önemli değil, taş olup göle düşseler zifiri karanlıkta yakamoz yapmaz…
Tanıklar çok önemliydi. Nedense tanık olarak dinlenenlerin fazla bir şey söyledikleri yok. Ama öyle bir tanık var ki onlar ne söylemişlerse ÇUK oturmuş ve mahkeme heyeti kararları bu tanıkların beyanları üzerine vermiş. Bunlar çeşitli kod adları ile GİZLİ TANIK olarak ifade verenler. Bir gizli tanık PKK nın ön önemli üst düzey adamlarından ve tarihin kaydettiği en büyük canilerden biri olanŞemdin SAKIK… Hani şu silahsız olarak yolcu otobüsü ile giden 34 erin katlini organize eden pis yaratık. Bu adam beni tanık olarak dinleyin diyor ve gizli tanık olarak dinleniyor. Aklına ne gelirse söylüyor. Adeta PKK nın intikamını Türk Ordusunun Güneydoğuda görev yapan subaylarından alıyor. Verdiği ifadeler sonucu onlarca Türk Subayı ağır cezalar alıyor… Balyoz Davası akabinde Ergenekon Davası ve peşi sıra gelen ağır hapis cezaları… Müebbet hapis ve diğer ağır cezalar… Toplamı belki de beş bın yılın üzerinde..
Unutmamak gerekir. Çok yakından tanıdığımız Sarıyerli Tümamiral Cem Gürdeniz’deyanılmıyorsam 16 ağır hapis cezası aldı. Hem de Cem Gürdeniz(!) Birisi Cem Gürdeniz karınca ezip öldürdü dese, onu tanıyan hiç kimse buna inanmaz… Ama ceza aldı… Gerisini düşünün… Üzülmemek elde mi? Ve diğerleri hepsi de PKK ya kan kusturanlar. Bir da ABD’ne karşı oldukları söyleniyor, belki doğrudur, bilemem.
Ergenekon davası da yakın zamanda sonuçlandı. Üç bin yılı aşkın ceza.. Ceza alanların feryadı: Olmayan suçlardan içerdeyiz. Vatan Sağ olsun ve bizi kullanarak Öcalan’a af çıkarmayın…
Genel Kurmay Başkanları, Ordu Komutanları, Kolordu Komutanları, Tümen Komutanları, Deniz Kuvvetleri Komutanları, Hava Kuvvetleri Komutanları ve diğer birlik komutanları çeşitli cezalar aldılar… Hele İ.Ü. Eski Rektörü Kemal Alemdaroğlu’nun “Nasıl olsa bana ceza verecekler” deyip mahkemeye bavulu ile gitmesi enteresandı. MGK eski Genel Sekreteri Org. Tuncer Kılınç’ın valizini aldığı gibi gidip teslim olması çok enteresan. Ama daha enteresan olan taraf, Mahkeme de altı saat bekletildikten sonra, cezasının yüzüne karşı okunmasıydı. Yani iki dakikalık bir iş için altı saat bekletildi! Neyin intikamı alındı acaba?
İnsanın aklını şeytan karıştırıyor. Eskiden Askeri okullara öğrenci alınırken kılı kırk yararlardı. Yoksa son yıllarda bu uygulama terk mi edildi.
Org. İbrahim Fırtına, Org. Çetin Doğan, Oramiral Özden Örnek, Org. Bilgin Balanlı, Org. Ergin Saygun, Org. Şükrü Sarıışık, Org. Hurşit Tolon, Org. İrfan Başbuğ, Org. Tuncer Kılınç, Org. Şener Eruygur ve daha pek çok Org ve Korg. Amiraller içerde… Verilen kararlara Yargıtay nezdinde itirazları var. Allah kolaylık versin…
Malum ya Yüksek Mahkemelere yapılan operasyon sonucu Yargıtay’a 160 yeni atama yapıldı. Yüksek Yargıç oldukları için ince eleyip sık dokuyacakları muhakkak. Adil yolu bulacakları, gözden kaçan hususları da dikkate alacaklarını düşünüyoruz. Böylesi halde ceza alanlardan pek çoğu kurtulabilir.
Ergenekon ve Balyoz Davası ile ilgili olarak yargılanan komutanların arka arkaya kitapları yayınlanıyor. Hepsi de yaşananları anılarını kitaplaştırarak kamuoyu ile paylaşıyor. Yarın tarihçilere çok yardımcı olacaklar. Ama burada önemli olan; sadece yargılananların değil; Tanıklık yapanların da anılarını yazması çok önemlidir. Bu arada Mahkeme başkanı ve üyeleri ile savcıların kesinlikle özel yetki ile görev yaptıkları bu davalarla ilgili anılarını yazmaları gerekir. Anılar yazılmasa gerçekler öğrenilemez ve tarih, tarih olmaktan çıkar. Malum ya ısmarlama tarih, tarih değildir. Bu, Padişahının Osmanlı Tarihini ücret karşılığı Hammer’e yazdırmasına benzer. Hele Özel Yetkili Savcı Zekeriya Öz’ün hatıralarını yazması kesinlikle gerekmektedir.
Özel Yetkili Savcılar ve Özel Yetkili hâkimlerin anılarını yazmasını tavsiye ediyorum. Zira ahrette, Lepra (Cüzzam) denilen iğrenç ve ürkütücü hastalığın kökünü kazıyan, ülkeye binlerceKARDELEN kazandıran Prof. Dr. Türkân ŞAYLAN’ın yüzüne bakamaz, mahcup olurlar.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)