Sarıyer kendi sahasında misafir ettiği Giresunspor’a 2-1 mağlup olarak beklenmedik bir yenilgi daha aldı. Maça ilgi çoktu. Bini aşkın rakip taraftarı ve bir o kadar da Sarıyer taraftarı takımlarına destek verdiler.
İki takım içinde büyük önem taşıyan bir müsabaka idi. Rakip takım üst üste aldığı galibiyetlerle atağa geçmiş ve lig beşinciliğine kadar yükselmiş, şampiyonlukta iddialı bir duruma gelmişti. Sarıyer ise ligin alt sıralarından kurtulmak ve tehlikeli bölgeden uzaklaşmak niyetindeydi, o nedenle kendi sahasında maç kaybetmek istemiyordu. Bu önemli olan maç seyircilerin coşkusu altında başladı. Rakip takım maça iyi başladı ve bu futbolunu devam ettirdi. Zaman zaman Sarıyer’de oyuna ağırlığını koydu ise de devam ettiremedi. Rakip iyi oynadığı dakikalarda bir penaltı kazandı. Hakem bu pozisyonu nasıl penaltı olarak değerlendirdi anlamak mümkün değil. İlk yarının son dakikaları oynanırken bu kez Sarıyer yoktan bir penaltı kazandı. Murat’ın düşmesini penaltı ile değerlendiren hakem skorun 1-1 olmasını sağladı. İkinci yarı takımlar kıyasiye bir mücadele verdiler. Sarıyer’in baskısı gol getirmedi. Cemre’nin müthiş şutu direkten döndü. Sonra da rakip geliştirdiği ani atak sonunda ikinci golünü buldu ve maçı kazanmayı bildi.
Anlaşılan o ki Sarıyer teknik elemanları rakip takımı hiç seyretmemiş! Rakip takımın can damarı 9 forma No. lu Ergün Çakır’dı. Deneyimli ve çok güçlü bir futbolcu olan Ergün, Eyüp de oynarken de Sarıyer’in baş belasıydı. Yine yaptı yapacağını. Sarıyer defansını yordu durdu ve sonunda da kafa ile nefis bir gol attı. Rakip takımın iyi adamları var. Örneğin; Emre (32),Hasan (34) ve harika bir futbol oynayan Cihan (77), bir de uzun boyu ile bütün hava toplarını alan Özgür (57). Eğer Sarıyerli teknik elemanları rakibi seyretselerdi, orta sahayı kalabalık tutar, Ergün’ün başından adamı eksik etmez, Cihan’a top vurdurmamak için bir adamını feda eder, havadan toplarla rakip defansı aşmak istemezdi… Ama olmadı, yapılamadı, sonuç ortada…
Sarıyer maçı kazanmak için oynadı. Hayli de gayret etti ama istediği futbolu oynayamadı. Orta alanda büyük sorun vardı. Bünyamin, Muhammet hiçbir varlık gösteremedi, Murat yine bekleneni vermedi…. Sinan takımın en çok koşan adamı ama nedense Ömer ile bir türlü hava yakalayamadılar..Ömer’in bu kadar durgun ve gayretsiz oluşuna şaşırdım. Oyundan alındığında ise yerine giren oyuncuya el uzatmaması, başarı dilememesi de tuhaftı… Sarıyer takımında defans yine başarılı sayılır. Tek hata yaptı o da gol oldu. Ani rakip atağında Emre Bayraktarbaşı geri gelemeyince, rakip futbolcu Cihan iyi top kesti ve Ergün’de golü yaptı… Bu hattın iyileri Emre Karaman ile Hamza idi. Feridun Cihan karşısında çok zorlandı. Kaleci kadem çok önemli iki pozisyonda rakibe imkân tanımadı. Ama geri pasa lakayt kalması ve topa gelişi güzel vurması takımını yakabilirdi. Aslında kendine güvenmesi iyi de riskli hareketler yapmaması gerekir.
Her neyse Sarıyer çok önemli üç puan kaybetti. Berabere kalıp bir puan alsaydı bile çok iyi olacaktı. Ama her zaman istenilen olmuyor ki.
Maçın hakemi iki hatalı penaltı kararı verdi. Rakip lehine verilen penaltı kararında hatalıydı, Sarıyer lehinde verilende de hata yaptı. Yani hatayı hata ile telafi etti, iyi değildi.
Bu maçın en kötü yanı protokol tribününde olanlardı. Protokol yani Şeref tribünümüdür, yoksa boks ringi, ya da herkesin rahatlıkla gireceği mesire yeri midir belli değil. İlçe Spor Müdürü Namık Şişmanoğlu işi gevşettikçe olaylar karışıyor. Benim bildiğim Protokol tribününe bilinen, belli insanlar girer. Önüne gelen giremez. Gireceklerin listesi önceden verilir ve o listede isimleri yazılı olanların dışında kimse giremez (yasal hakkı olanlar hariç). Misafir takımdan 15 kişi girebilir. O da isimleri birkaç gün önceden bildirilmesi kaydı ile. Yoksa bugünkü gibi olur. 96 kişilik protokol tribününde 150-160 kişi. Bunların 100 den fazlası Giresunlu! Al başına iş… Hiçbir neden yokken bir Giresunlu yaşlı adam yaygarayı kopardı ve protokol tribünü karıştı. Hele Şeref koltuğunda oturan misafirlerden biri Sarıyer Kulüp Başkanına vurma eyleminde bulunması ortalığı tamamen karıştırdı. Böyle adamların şeref tribününde ne işe var. Şeref tribününde şerefsizlik yapılır mı? Sarıyer’de Sarıyer Spor Kulübü Başkanına saldırı da bulunmak şerefsizliktir… Kabul edilemez. Bunun sorumlusu da iyi niyetinden şüphe etmediğim İlçe Spor Müdürümüzdür. İyi niyetle olmuyor Namık Bey! Sen kuralları ortaya koy, işlet, hakkı olmayan kimseyi içeri alma bak bakalım böyle bir şeyler olur mu? Temennimiz bundan sonra olmaması…
İki takım seyircinin dalaşmaması iyi! Ufak tefek şeyler olabilir ama sonuçta futbol oynandı. Sarıyer seyircisi iyi başladı ama zaman zaman kimin etkisi altında kalarak siyasi söylemlere döndüler bilemem… Aleyhte bağıranlara bakıyorum da bir anlam veremiyorum. Hem maça ücret ödemeden giriyorsunuz, belki de giren kişi sayısı kadar ücreti kulüp ödüyor, yine de aleyhte bağırmaya devam ediyorsunuz. Futbolcuya hakaret, yöneticiye hakaret, Belediye Başkanına istifa et… Olacak iş mi? Bu kulüp seyircinin maça giriş parası ile yönetilmiyor, yönetilemez, en küçüğünden en büyüğüne kadar seyircilerin bunu bilmesi gerekir. Kulübün birilerine ihtiyacı var… Onları da küstürmeyelim.
Aslında olan oluyor, hiç kimse görmüyor, duymuyor, anlamıyor. İşin düzeltilmesi yoluna gidilmesi gerekir zihniyeti ile hareket edilmiyor. Ama bizim işimiz görmek ve yazmak. Aklımız yettiğince yol göstermek… Gerisi yöneticilere, takımı hazırlayanlara, sahaya çıkan futbolculara ve sağduyusu ile hareket etmesi gereken seyircilere kalıyor…
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)