Nihayet sona gelindi. AKP den sonra CHP de Belediye Başkan adayını açıkladı. İyi de ettiler. Nerede ise meraklılar ateşte mısır gibi patlayacaklardı.
Sarıyer iktidar için önemli bir seçim bölgesi. Çünkü Sarıyer belediye olduğu tarihten bu yana hiçbir parti üst üste iki kez seçim kazanamadı. Sarıyerli seçmen, beş yılda bir Başkan değiştirmeyi yararına görmüş olacak ki bu yolu tercih ediyor. Acaba 30 Mart seçimlerinde ne olacak? Şükrü Genç dolaysıyla CHP ikinci kez kazanabilecek mi? Göreceğiz.
Sarıyer seçmeni çok değişik! Her katmandan seçmeni var. Karun gibi zengin olanlar da var, açlık sınırında boğuşan, bir kilo makarnaya yüz gram kahveye muhtaç olan da… Belki Türkiye’de orta sınıf kalktı ama Sarıyer’de bu da var… Az gelirli, orta gelirli ve aç insanların da yoğun olduğu bir bölge… Böylesi bir bölgeden hangi parti arka arkaya seçim kazanabilir?
Sarıyer kültür düzeyi olarak da değişkenlik arz eder. Yalılar ve villalarında, büyük ve görkemli apartmanlarında oturanlar sıradan kişi değiller. Eski Sarıyer sokakları da orta sınıfın, memur ve esnaf gruplarının oturduğu yerler… Elbette ki kenar mahalleler ve varoşlar da var. Buralarda da değişik kültürle hamur olan insanların sayısı hayli fazla…. Demek isterim ki villaları, blok apartmanları kadar gecekonduları da çok olan bir seçim bölgesi… Seçmenleri de değişken.
Seçmeni hayli fazla.. . Belki de 250 bini aşmıştır. Bölgemizde yerli Sarıyerli aramanın anlamı kalmadı artık. Zira yerliler yerlerini terk edeli çok oldu… Otuz yedi bini aşkın Sivaslı, yirmi bini aşkın Giresunlu, on yedi bini aşkın Rizeli, on iki bini aşkın , on bir bini aşkın Kastamonulu ve on bini aşkın Samsun’lu var… Tabii Amasyalı, Ardahanlı, Karslı, Malatyalı, Çorumlu, Gümüşhaneli, Sinoplu, Erzurumlu, Erzincanlılar da sıralanır… Unutulmasın bunların hepsi de oy sandığına koşup gideceklerdir.
AKP de Belediye Başkanlığı için başvuranlar arasında önemli isimler vardı. İki dönem milletvekilliği yapmış olan Selami Uzun. Sivaslıların göz bebeği… Yine uzun yıllar Refah, Fazilet ve AKP ye bütün gücü ile hizmet veren Nurettin Çelik de bir Sivaslı. Sarıyerlilerin gönüller Sultanı olarak kabul ettiği Şems Çakıroğlu; sevecenliği, iyilikseverliği ile Salih Güzel, Sarıyerlilerin popüler ismi aynı zamanda her zaman aranan spor adamı Ali Düşmez ve Sabri Avcı, Başar Biberoğlu, Kazım Kılıçzaslan, İsmail Bülbül, Ali Rıza Zaman, İskender Yaman ve nihayet Sarıyer’in kıdemli siyasetçisi, eski belediye başkanı Sedat Özsoy…
Yoğun geçti propaganda süresi… Üst üste yapıldı kamuoyu yoklamaları. Netice de Sarıyerlilerin anketlerde destekledikleri Şems Çakıroğlu ve onu takip eden Selami Uzun ve Sedat Özsoy yarışmasında diğer adaylar geride kaldılar. Gözler Şems Çakıroğlu üzerine kilitlenmişken, adayların açıklanmasına bir iki hafta kalan yoğun propaganda ile Selami Uzun öne çıktı… Artık her şey tamam, iş bitti derken Sedat Özsoy’un adı bomba gibi patladı. Tabii kızgınlıklar, kırgınlıklar ve saire, bölgeciliğin getirdiği huzursuzluk..
Sedat Özsoy parti değiştirmeyi alışkanlık haline getirmiş bir isim. Değişik partilerde aktif görevler aldı. Anavatan’dan Belediye başkanı olarak görev yaptı, CHP ye başvurdu olmadı, MHP den aday oldu ve seçime girdi. Sarıyerlilerin çocuğu olarak hayli oy aldı ama seçimi CHP adayı Şükrü Genç kazandı. Sedat Özsoy’un yine MHP den aday olacağı bekleniyordu ama beklenen olmadı. AKP den aday oldu. Oysa Başkanlığı seven Sedat Özsoy AKP den dirsek temasını hiç kesmemişti ve isteği kabul gördü. Bu kabulde elbette ki aday olması halinde MHP ye götürdüğü 23 bin oyu AKP ye getireceği anlayışı hâkimdi. Bu durumu dikkate alınarak Sivaslıların bir türlü vazgeçemediği Selami Uzun ekarte edildi ve Sedat Özsoy aday gösterildi.
Bekleyeceğiz göreceğiz. “Bizim çocuktur, oyumuzu ona verelim” zihniyeti de artık iflas etmiş durumda. MHP den anormal tepki var. MHP oyları Sedat yerine ya CHP ye gider ya da kendi adaylarına! Birlik Partisi de akla gelebilir. Her dönem değişik partiden aday olan, ister istemez tepki çekiyor. Tepkinin sonucunu göreceğiz.
Aday tespitinde fazla bir zorlanma olmadı. AKP de teslimiyetçilik ve biatçı zihniyet hâkim olduğundan üst kademeden gelen direktif her şeyi halleder. Bu tüm AKP lilerce bilindiği için, bilhassa Selami Uzun’un seçilememesi ile verilen tepkiler şu anda duruldu gibi… Diğer aday adayları ise bir hafta kadar kırılganlık gösterdi ise de kısa sürede toparlandılar ve başta İlçe teşkilatı olmak üzere devamlı bir araya gelerek seçim çalışmalarına başladılar. Şimdilik her hangi aleyhte bir tepki görülmüyor ama sandıkta ne olur onu da zaman gösterecek. Şunu kesinlikle söyleyebiliriz: Sedat Özsoy’un işi kolay değil, hatta çok zor! Çünkü üç dönem ayrı partiden aday olması en büyük handikapı…
CHP de de aday adayları inanılmaz bir yarış içine girdiler. Aday adayları yabana atılamaz… Pek çoğu önemli isim… Dr. Cengiz Alp daha önce de aday olarak yarışa girdi. CHP ve DSP den aday oldu yarıştı, kazanmadı ise de önemli bir isim olarak her zaman akla geldi. Erol Aydın da deneyimli bir belediyeci. Daha önce de DSP den aday oldu ve seçilemedi ama siyasi mücadelesini devamlı sürdürdü. Resul Can da güçlü bir isim. Belediyecilik deneyimi olan bir kişi, Av. Necati Yıldırım çalışkan ve derneklerin aradığı adam, İhsan Tanyıldız, Ali İhsan Özdemir hayli etkin isimler… Haydar Aksoy bir başka belediyeci aday aday… Hanım adaylardan Betül İstanbullu hayli popüler, Nazan Özbaykal ve Güner Şahin de kadronun zenginliği… Tabii bir de Belediye Başkanı olarak görev yapan ve yine aday olan Şükrü Genç…
CHP li aday adayları müthiş bir tanıtım mücadelesi verdiler. Dolaşmadık yer, adım atmadık semt, sokak ve elini sıkmadık seçmen bırakmadılar. Hayli de etkili propaganda yaptılar. Hatta seçilemezsem arkadaşlarım meclis üyesi olsun anlayışı ile birlik kombinezonlarına girdiler. Seçmenin ağzı çuval değil ki büzesin, adayların içinde değilsin ki doğruyu bulasın…. Dinleyip durdurduk her aday kendisini seçilir gördü. İyi de öne çıkan Dr. Cengiz Alp, Resul Can, Erol Aydın, Ali İhsan Özdemir ve İhsan Tanyıldız oldular… Adaylık süresince belediye çalışmaları dışında kendisini sokaklara atmayan sadece Şükrü Genç oldu… Belediye Başkanı Şükrü Genç Başkan olmanın avantajını üst düzeyde siyaset yaparak gösterdi.
Ne bekleniyordu ne oldu? Bütün yollar Roma’ya çıkar gibi, bütün yolların Erol Aydın’a çıkacağı ve ipi göğüsleyeceği herkese inandırıcı geliyordu. Erol Aydın o kadar yoğun bir çalışma içine girdi ki, gerçekten Sarıyer’de ismi ile çok şeyler yapabilecek olan Cengiz Alp bile birkaç adım geride kaldı… Resul Can son günlere kadar hayli etkin isim oldu, Keza İhsan Tanyıldız, ve Ali İhsan Özdemir hep gündem de kaldılar….
Sade vatandaş ne düşünüyordu? İşte önemli olan buydu! Konu ortaya atıldığında en rahat söylenen şey Şükrü Genç varsa, Sedat Özsoy kazanamaz oluyordu. Bu öylesine yaygındı ki AKP lilerin bu yargıyı kırmaları kolay görünmüyor. Öylesine ki hemşerilik duygusu bile yeterli olmuyor buna… Öylesine ki Sedat Özsoy’un temelini atıp inşaatını başlattığı, Yusuf Tülün’ün minaresini yapıp bitiremediği Sarıyer Yeni Merkez Camiini Şükrü Genç “Bunu bitirmek bana nasip olsun” deyip iki üç ay gibi kısa bir sürede, cemaatinde yardımları ile bitirmesi halkın belleğine öylesine yer etti ki, kendisine artı birkaç puan getireceği kesin. Ayrıca halkla teması, Sivil Toplum Kuruluşları, Spor kulüpleri ve esnafla anormal derecede diyalog kurması Şükrü Genç’e artı puan getireceği kesin…
Bir de eski tüfekler var… Siyaseti yaptılar ve kenarı çekildiler, gerektiğinde yine sahne alacaklar olanlar. Yani eski Adalet partililer, Doğru Yolcular, Anavatan Partililer, Demokrat Partililer… Bunların da nabzını tutmak gerekir. Birlikte olduk, görüştük, dertleştik. Sedat Özsoy’u dışlamışlar gibi geldi bana… Eski tüfekler “Bizi dışlayanı biz de dışlarız” anlayışı içindeler, ben öyle gördüm…
Ama benim anladığım ve tespitim o dur ki işin üstesinden teşkilat gelecektir. AKP teşkilatı biat kültürü içinde, her hangi bir kırıklık göstermeden çalışmalarını aynı yönde devam ettirirse ki öyle görünüyor başarılı olurlar. İlk iki günün tepkisi dışında aleyhte başka tepkileri yok… Örnek hareket ediyorlar, ya da kırgınlıklarını belli etmiyorlar… Eğer kazanacaklarsa en büyük pay AKP İlçe teşkilatının olacaktır…
CHP de işler karışık. Kabullenememek durumu var. Kimi? Şükrü Genç’i! Neden? Nedeni yok! Var da yok! AKP de adaylar birbirlerinin aleyhinde tek kelime etmezken, fikirlerin çok tartışıldığı, çeşitli görüşlerin sofraya konduğu CHP de tam tersi adaylar adeta birbirlerini yer gibi hareket içinde oldular. Sanki birbirlerinin yüzlerine hiç bakmayacaklarmış gibi! İlçe teşkilatı temayül yoklamalarında iyi sınav verdi. Katılım çok daha fazla olabilirdi, burada bir noksanlık mı var bilemem!
Bildiğim kadarı ile CHP Sarıyer ilçe teşkilatı öteden beri Bel. Bşk. Şükrü Genç ile ters! Nedenini açıklayan da yok! Belki vardır da dışarı sızmıyor… Ama İlçenin Şükrü Genç’e destek vermediği söyleniyor. Şükrü Genç’in de İlçeye yardımcı olmadığı söylemleri yaygın… Onca STK na yardımcı olan bir Belediye Başkanı partisine yardım etmez mi? İnanılacak gibi değil! Neyse İlçe teşkilatı ile Bel. Bşk. Şükrü Genç arasında olanlar konumuz değil. Ancak unutmayalım bu çekişme yıkımı da beraberinde getirir. Şükrü Genç’in Genel Merkez tarafından, İlçe’nin isteği hilafına tercih edilmesi, İlçe teşkilatına “Haddinizi bilin, birbirinizi destekleyin” der gibidir. Doğrusu da budur.
Bu yerel seçimde önemli unsurlardan biri de bölgecilik, yani hemşericiliktir. Sivaslılar, Giresunlular, Rizeliler, Trabzonlular, Kastamonu ve Samsunlular dernekleri vasıtası ile oylarını kendi hemşerilerine kanalize ettiği takdirde çok şeyler olur. Çok şeyler değişir. Bunun dikkate alınarak çalışmalar yapılacağı muhakkaktır. Gerekende budur.
Söylemek istediğim TERCİH yapılmıştır, artık yarıştan çekilenlerin BARIŞ havası içine girmesi ve YARIŞ’ı birlikte elbirliği ile sürdürmeleri yolunu kabul etmelerinin gerektiğidir.
Aklın yolu birdir.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)