Yerel seçimlerle ilgili iki yazı yazdım ve Sarıyer Times’de yayınlandı. Seçimin galibinin CHP ve dolaysıyla Şükrü olacağını her iki yazımda da belirtmiştim. Birinci yazımda Şükrü Genç’in AKP den Sedat Özsoy’a karşı daha şanslı ve bir adım önde olduğunu yazmıştım. İkinci yazımı seçime üç dört gün kala yazdığım bir yazıydı, CHP ve dolaysıyla Şükrü Genç’in seçimi kazanacağını ve bu kez iki adım önde olduğunu belirtmiştir. Bu görüşüm gerçekleşti ve yarışı farklı bir şekilde Şükrü Genç kazandı. Yani yanılmadım, Şükrü Genç kazandı. Bu başarısı nedeni ile Şükrü Genç’i tebrik ediyor, Sedat Özsoy’a da geçmiş olsun diyorum.
Sedat Özsoy neden kaybetti, Şükrü Genç neden kazandı… Konu üzerinde durmak gerekir diye düşünüyorum.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, uzun soluklu bir bekleyişten sonra Sedat Özsoy, Kadir Topbaş’ın desteğini alarak, güçlü arkadaşları arasından sıyrıldı. Örneğin; Şems Çakıroğlu, Salih Güzel, Selami Uzun, Ali Düşmez ve yıllarını hiç kulvar değiştirmeden aynı çizgide devam ettiren Nurettin Çelik’i ekarte etmek kolay bir şey değil! Hele NHurettin Çelik’ten sıyrılmak çok zor, Selami Uzun’u ekarte etmek büyük bir uğraşın sonucudur. Keza küçükten büyüğe herkesin sevgi ve sempati duyduğu Şems Çakıroğlu’ndan sıyralmak, ve sempatisi ile gönül adamı Salih Güzel ile derneklerin aradığı isim olarak ön plana çıkan Ali Düşmez’i ekarte etmek Sedat Özsoy’un aday olmasını sağladı. Patron’un desteği olmasa elbette ki bunlar olmazdı…
Ne var ki destek verenler Sarıyer’i, Sarıyerlileri ve Sedat Özsoy’un nereden nereye geldiğini hiç düşünmediler. Zannettiler ki büyük patron ne derse o olacak… Çok yerde olduğu gibi Sarıyer’de olması da doğaldı ama daha doğal olan Sarıyerlilerin tepkisini ölçememiş olmalarıydı.
Sedat Özsoy için en büyük handikap idealini, seçilmeye bağlamış olmasıydı. Hangi siyasi parti olursa olsun, değişmez yeter ki aday gösterilsin ve yarışa girsin. Bu anlayışı terk edemediği için Sedat Özsoy çok tepki çekti. Çok önceleri Doğruyol Partisi, sonraları Anavatan Partisi ve bu partiden Belediye Başkanlığı kazanması, sonraki etaplarda CHP ile uzun süre flört ve beklediği olmayınca son günde MHP den aday olması…
Sedat Özsoy’in MHP den aday olması çok tepki çekti. AKP liler bunu hiç unutmadı. Zira MHP adına yaptığı konuşmada “Onlardan hesap soracağım” derken şüphesiz kesinlikle seçileceği inancını taşıyordu. Yarış bittiğinde olan oldu. Sedat Özsoy seçilemedi ama 26 bin oy alarak, AKP’nin Belediye Başkanlığını kaybetmesine neden oldu. AKP ile CHP arasındaki fark 10 civarındaydı. Eğer Sedat Özsoy aday olmasaydı, “Sarıyer çocuğu” olarak topladığı oyların çok büyük bir bölümü AKP adayına gider ve seçimi alır giderlerdi… AKP ye geçen dönem en büyük darbe CHP adayı Şükrü Genç’ten değil, MHP adayı Sedat Özsoy’dan geldi. Başta MHP liler ve ona “Sarıyer çocuğu” diye oy verenler, bu kez AKP den aday olunca kandırıldıklarını kabul ederek ve adeta ona oy vermemek için inat ettiler… Ayrıca, hazırlanan Belediye Meclis Üye listesinin iyi tanzim edilmediği anlayışı hâkim oldu. Örneğin, parti içinde yılların denge unsuru Hamdi Akdağ’ın yer almaması, mecliste konuşan değil adeta savaşan Cemil Özbalta’nın, yine meclisin en çalışkanlarından ve konuşanlarından Halil Canarıkan’ın ve nihayet tutarlılığı ile tanınan Ayşe Bahçekapılı’nın listede yer almaması çok yadırgandı…
Sedat Özsoy bakımından en enteresan taraf, AKP İlçe teşkilatının kendisini benimsememesi ve kendisine yeteri kadar destek vermemesiydi. İlçe gezilirken, mahallelerde halkla bire bir temas edilirken beklenen ortam yaratılamadı ve Sedat Özsoy iki üç kişi ile kaldı. Yanında İlçe Başkanı İsmail Özdemir bulunuyor; diğer kişiler beş on metre geriden geliyordu. Adeta yalnızlaştırılmıştı. Bu durumu bir yetkiliye söylediğimde aldığım yanıt enteresandı. Şöyle diyordu: “Biz teşkilat olarak Sedat Bey’in yalnız gezmesini uygun gördük,. Böyle daha etkili olur”… Bu kadar yanlış bir strateji olabilir mi? Bir diğer konu da Sedat Özsoy’un yıllardan beri yanında olan eski kader arkadaşlarından pek çoğunu bir çırpıda kendisinden uzaklaştırmasıydı… Onları yanına çekecek yerde uzaklaştırması da büyük bir yanlıştı… Sarıyer turlarında, son birkaç gün içinde İki Milletvekili Osman Aşık ve İsmail Safi Sedat Özsoy ile birlikte dolaşarak az bucuk zevahiri kurtardıla ama yetmedi! Bir de hazırlanan kitapçık dikkat çekti ve alay konusu oldu… Sanki Sedat Özsoy, geçen beş yıl içinde Sarıyer Belediye Başkanıymış gibi İstanbul B.Ş.B. Başkanlığı tarafından yapılan faaliyetleri onun faaliyetleri gibi gösterilmesi halkı çok şaşırttı… “Eyvah” dedirtti…
Sarıyer İlçesi Türkiye’nin balıkçılık sektöründeki en önemli bir merkezidir. Sarıyer, B. Dere, Y. Mahalle, R. Kavak, Garipçe ve R. Fener AKP nin oy deposu olarak biliniyordu. Seçimde buralarda yeteri kadar oy alamadılar. Yenikapı mitingine bir dönem evvel yüzden fazla balıkçı teknesi insan dolu olarak giderken bu kez sadece iki küçük balıkçı teknesi gitti. Bunu görenlerin bir kısmı üzülerek “Eyvah, yandık” dediler. Gerçekten böyle düşünenler yandı.
İşte Sedat Özsoy açısından seçim böyle başladı ve böyle devam etti. Kendi Köyü Uskumruköy’de CHP 2728 oy alırken, kendisinin sadece 512 oy alması durumun vahametini gösterir…
Söylemler de çok önemli… Başkan adaylarının mahallelerde, miting ve diğer toplantılarda yapacakları konuşmalar çok önemli… Rakibini acımasızca eleştirmek, yalanla dolanla iddia ve iftiralarda bulunmak tasvip görmüyor ve aleyhte işliyor. Duyum o dur ki Sedat Özsoy bu yolu tercih etti ve yanlışı cezalandırıldı…
Görünen köy kılavuz istemez… AKP Sedat Özsoy’u aday göstermekle yenilgiyi peşin kabul etmiş oldu. İddia bu! CHP Adayı Şükrü Genç 107.886 oy alırken AKP adayı Sedat Özsoy 82.655 oy aldı. Aradaki fark Şükrü Genç lehine 25.231 oldu ve seçilmesine yetti…
Şükrü Genç neden kazandı? Şükrü Genç mevcut Belediye Başkanı olması nedeni ile zaten Sedat Özsoy’dan bir adım önde yarışa başladı. Zira Belediye başkanlarının avantajları inkâr edilemez. Şükrü Genç bu avantajını fevkalade güzel kullandı. Örneğin; beş yıl boyunca Sarıyer ilçesi içindeki Sivil Toplum Kuruluşları ile mükemmel bir bağ ve iletişim kurdu… Derneklerin her türlü etkinliğine destek verdi, yardımcı oldu. Spor Kulüplerini adeta koltuğunun altına aldı ve tüm sorunları ile ilgilendi, yardımcı oldu… Köylere o kadar çok gitti ki her köy Şükrü Beyi kendilerine kendi muhtarları kadar yakın gördüler… Köylerdeki etkin isimleri tespit etmekte ve onlarla diyalog kurmakta ustaca hareket etti ve teması hiç aksatmadı… Çevresine aldığı aktif kişilerle, gelen her isteği değerlendirdi ve anında müdahalelerle dikkat çekti. Her semtte, belirlediği kişilere o kadar yakın ilgi gösterdi ki, o kişi kendisini Şükrü Genç’in kader arkadaşlarından biri kabul etti. Belediyenin imkânlarını fevkalade güzel ve yerinde kullandı. Her yere yetişmeye çalıştı. Adeta koltuğuna oturmadı, devamlı halkın arasında oldu… İlçe teşkilatı kendisine mükemmel destek oldu. İlçe teşkilatı, kadınlar kolu, gençlik kolu ve hukuk kurulu müthiş bir çalışma içine girdiler. Mahalle mahalle, site site, apartman apartman, ev ev dolaştılar ve Şükrü Genç’i, partiyi, parti politikasını, Belediyenin yeni dönemde izleyeceği yol ve yöntemi anlattılar… Şükrü Genç hiç kimseye kırgınlık göstermedi, konuşmalarında ölçülü oldu ve rakipleri için kırıcı ve üzücü sözler etmedi… “Sana oy vermem” diyenlere de “Haklısın” diyerek sempatisini göstererek onlarında takdirini aldı… Amatör spor kulüplerinden ilgisini esirgemedi, onlara yardım elini uzattı. İlçe içerisinde yapılan hemen her etkinliğe katıldı ve belediye imkânlarını en iyi şekilde kullandı ve haklı olarak takdir topladı…
Sarıyer ilçe belediyesi olarak, İstanbul Büyük Şehir Belediyesinden yardım alamadı. Ama bunu hissettirmemeye çalıştı ve bunu da başardı. Yolsa yol, parksa park, cadde ise cadde yaptı, onardı ve halka hizmet v ermeye devam etti. Kocataş tepesi yerleşim bölgesine götürdüğü yol unutulmadı. Köylere kurulan iletişim noktaları, muhtarlara sağlanan kolaylıklar, düşkünlere, hasta ve darda kalanlara yapılan yardımlar hep kazanç olarak hanesine yazıldı.
Şükrü Genç aday olurken mevcut Belediye Başkanı olmasının avantajını iyi kullandı. Öncelikle, çok güçlü isimler arasından sıyrılmayı bildi. Erol Aydın gibi seveni çok fazla olan, belediyeciliği ve inancı ile de her zaman takdir edilen bir kişiden sıyrılmayı bildi. DR. Cengiz yılların deneyimine rağmen, Resul Can çok tanınan bir kişi olmasına rağmen geride kaldılar ve ipi Şükrü Genç göğüsledi… Şükrü Genç parti üst kademesi ile kurduğu iyi diyalogla adaylığını kesinleştirdi. Şükrü Genç’in bir şansı, dava arkadaşlarının kendisine küsmemeleri ve seçim sürecinde kendisine yardımcı olmalarıydı.
CHP Belediye Meclis üye listesinin de yeteri kadar özenle seçilmediği iddiası söylenip durdu. Çok istenen bazı kişilerin listede yer almaması eleştirildi ve bilhassa tercih yoklamasının dikkate alınmaması günlerce siyasi ortamı gerdi ise de deneyimli CHP li ağır toplar bu olumsuz havayı dağıtmakta, birlikteliği sağlamakta başarılı oldular. Tabii liste oluşturmasında önemli bazı adımlar da atıldı. Engellilere listede seçilebilir bir yerde yer verildi. Sivil Toplum Kuruluşlarına, basına, esnafa da ayrı ayrı seçilebilir yerde yer verildi. Ayrıca kadınlara kapılar ardına kadar açıldı… CHP listesinde yer alanlar ilk sıralardan son sıralara kadar hiç yılgınlık göstermeden seçim sürecinde koşturup durdular ve başarılı oldular.
Elbette ki CHP bir kârı da son olaylardı. Örneğin; Gezi Direnişi… Bu direnişe destek verildi ve halka ne olduğu anlatıldı. Sonra gelen 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk olayları halkın iktidara karşı olan sempatisini yıkarken CHP bunu da iyi kullandı…
Sarıyer’in oy dağılımı yıllardan beri değişkenlik gösterir… İktidarın son icraatlarından biri olan Köylerin Büyükşehir Belediyesine oy kullanacak olması (yani köyden mahalleye dönüştürülmesi), Ayazağa, Huzur Mahallesi ve Maslak’ın Sarıyer’e bağlanması olayı da Şükrü Genç tarafından çok iyi kullanıldı. AKP nin bütün umudu oy deposu alan Ayazağa idi. Ama Huzur mahallesi ile Maslak’ı dikkate almadılar. Bu iki mahalleden gelen oylar Ayazağa’dan gelen blok AKP oylarını da yarı yarıya eritti… Köylerden ve sitelerden gelen oylar ise Şükrü Genç adına büyük şanstı. Ama unutulmamalı Şükrü Genç ile arkadaşları gitmedikleri site, ulaşmadıkları apartman bırakmadılar ve halkın oylarını aldılar.
Sonuç olarak şunu söylemek gerekir. Seçim süresince yaptığı konuşmalarda rakiplerine hiç yüklenmeyen, onları aşağılamayan, hatta iktidarı yermeyen, büyük şehir belediyesini ağır sözlerle eleştirmeyen Şükrü Genç, bu sevecen ve durumu ile halkın sempatisini ve oyunu almayı bildi ve Sarıyer Belediye Başkanlığına seçildi.
Şükrü Genç bir ilki gerçekleştirdi ve Sarıyer Belediye Başkanlığını üst üste ikinci kez kazanmış oldu. Daha önce iki kez seçilen oldu ise bu aralıklı olarak gerçekleşmişti. Bir ilki gerçekleştiren ve ikinci kez Sarıyer Belediye Başkanlığına seçilen Şükrü Genç’i kutlar, çalışmalarında başarılar dilerim.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)