Son Dakika Haberler

ÇOCUKLARINA İHANET EDENLER..Mustafa Balcı

ÇOCUKLARINA İHANET EDENLER..Mustafa Balcı
Okunma : 770 views Yorum Yap
Mustafa BALCI

Çocuk namuslu bir ailenin evladıdır. Lakin çocuğun beyin entrikaya çalışmaktadır. Aile ikinci plandadır.

Aile namuslu, lakin çocuk şeytandır. Belki dedesine, belki de dayısına çekmiştir. Ona lütuf olan entrikadır. Hele ki, siyasi geçmiş varsa.

Vesikalıdır.

Mesela, problem sunulduğunda. Kendilerini Koç gurubundan zannedenler. Bir anda yeniden doğuş gurubuna geçebilirler. Ki bunların Ferit Şahenk’le alakası yoktur.

Yeniden doğuşçudurlar.

Başka versiyon ise. Her dönem kendilerinin önemli olmasını istedikleri ve önem konuma göre söz hakkına sahip olduklarını sananlar vardır.

Bunların amacı, her koşulda ve şartlarda biz mevzubahis olalım demektedirler, yani aday ve seçim söz konusu değildir. Sadece söz hakkına sahip olalım.

Yani biz her türlü pazarlıkta olalım.

Oysa her dönem koç amblemi taşıyanlar, yeni koçlar oluştuğundan mevzileri kaptırmışlardır.

Kendilerini koç gurubundan zannedenler, yeni adımlar için pazarlık haklarını kaptırmışlardır.

Maalesef koççu olan tek kişi vardır!

Oysaki, gerçek nominal değerler hakkı onundur. tek başına kalsa da onun savaşıdır. Ve kimsenin yanında olması mümkün değildir. Ulaşılmaz olması gerekmektedir.

lakin dötü kaptırmıştır.

Çaresizlikten.

Etrafında ki herkes koççu olmuştur…

Ve nihayetinde kendisi saf dışlı kalmıştır..

Acı ama gerçek…. dötü kaptırdın…canım…

İşte ENTRİKACI nedir….

SİYASETTE DÖTÜ KAPTIRANA “ENTRİKACI“ DERLER….

Şimdi kendi aranızda, kendi mahallenizde beş tane duayen seçin.

Ahmet,  Mehmet, Hasan, Hüseyin, Süreyya.

Her biri, her dönem, her yere adaylar!

Kitleyi oluşturan ise sensin…

Kitle! Sen olmazsan onlar olmaz..

Ve Kitle…

 Her dönem her yere aday olan insanlara artık dur demektedir.

Yani. DUR!

Çünkü yıllardır, bu insanları sırtında taşıyan kitle artık dur demektedir.

Yani hiç kimse 25,30 yaşında değildir.

10. 15 yıl önce  25.30 yaşında olan kitle, artık belirli olgunluğa erişmiş yaştadır.

kimse kimseyi dinlememektedir.

Dinleyemez.

Her biri, belirli siyasi olgunluğa erişmiş insan kitleleri de artık kendi çocukları.

“Kendi çocukluk yaşlarındadır.”

Yani dün, 25. 30 yaşında olanlar, bugün 40- 50 lili yaşlardadır. Bugün her birinin çocukları kendi çocukluk yaşlarındadır.

Ve bunlar utanmazlar, arlanmazlar, darılmazlar, pişman olmazlar, karşılarında kendi çocukları olsa dahi, karşılarında rakip olarak görürler.. sadece ben, ben olacağım sevdalarındadırlar..

Ve babalarına küs çocuklar…

Ve bu insanlar, kimseyi, Koç’cu, Keskin’ci, Tarhan’cı, Tekinci, Sarıgül’cü veya Baykal’cı olarak benimsememektedirler,

Bir yola çıkılmış, içsel hesaplar. Kazanımlar olmuş. Yaşamak için kazanmak zorundayız hesaplarındadırlar.

“Yeni nesil. Yeni oluşum, Yeni kadro, Kazanmak zorundadır.”

Oysa ki; Şu’cu bu’cu diyerek hiçbir pazarlıktan menfaat beklememektedirler. Bekleyenleri de yarı yolda bırakacaklardır.

İşte katsayısı, yani katmanlardır.

Olmayan değerler üzerinden hesaplaşmak mı?,

Yoksa olan değerler üzerinden hesaplaşmak mı?

Sonuç olan değerlerin hesaplaşmasından çıkan sonuçtur.

GERÇEK DEĞERLERDİR.

Ne Tuaftır ki; herkes kendini Darı ambarında buğday tanesi saymaktadır!

Yıllarca terekte bekletilmiş, buğday tanesini, ekseniz bile tohum vermez!

Sonuç! Tohuma kaçtınız beyler!

Herkes kendi yoluna….

Sayın Genel Merkeze mektup diye bitirebilirdim aslında yazımı…

Sonra düşündüm!

Genel Merkez entrikacıları  anlamıştır…

KUZEY’DE KAR HAVASI BAŞLADI….  HAYDE……

Mustafa Balcı…

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)