Bir seçim daha geride kaldı.Nihal Yeşilbaş

”Direne direne kazanacağız ” ”Çalışa çalışa kazanacağız” ” Bu daha başlangıç,mücadeleye devam”

Diyerek,sloganlar atarak bu seçimde Sarıyer için nihayet amacımıza ulaştık.Kazanan taraf olduk.Bir değil bir çok defalar kendi kendimize telkinlerde bulunmuştuk.. ‘biz bu seçimi almak zorundayız.’ diye. Öyle de oldu sonunda.

Daha işin en başında,seçimlere bile giremeyeceğiz diye korkarak başlayan seçim sürecinin, zafer ile sonuçlanması,yapmış olduğumuz mücadelenin gücünü net olarak gösteriyor.Kadın,erkek,genç,yaşlı tam bir dayanışma içinde verilen emeğin tam karşılığı da bu olmalıydı dememek mümkün değil.

Beklentiler içinde olanlardan tutunda,kendi menfaat ve çıkarlarını partisinden önde tutanlara kadar bir çok insanlara tanık olduk.Kaybetmeyi hazmedemeyenlerden tutunda,destek olmak yerine köstek olmayı tercih edenlere kadar bir çok kişilere tanık olduk.

Gerçekçiler ile hayal peşinde olanların,kimler olduklarını öğrenmiş olduk.Bu seçim bizlere bir çok şey öğretmiş oldu da,biz kimlerle yürüdüğümüzün farkına da varmış olduk. neyseeee

Biz kendi konumuza geri dönelim..

Yapılan fedakarlıklar,ekip ruhunu akıllıca kullanma,zorluklara göğüs gerip,olumsuzluklara karşı direnme bu seçimde ön plana çıkan en anlamlı mücadele şekli oldu bir bakıma.
Hasta olmak yok ! yorulmak yok ! boşa zaman harcamak yok ! uyumak yok ! bütün bunlar, ekip olarak hemfikir olunarak alınan ortak kararlarımızdı bizim.

Ekip ruhu taşımayan bir çalışma grubundan verim beklenemezdi zaten.Tam bir uyum içinde,tüm coşkumuzla ve heyecanımızla bir mücadele verdik.Heyecanımızı hiç yitirmedik.Coşkumuzu ise tüketmedik.

Ne olursa olsun biz Sarıyer’i tekrar almalıydık.. kaybetme gibi bir şansımız olamazdı.Yeri geldi ağladık,yeri geldi hastalandık ama,durmadık ! duramazdık.Zaman ile bir yarış vardı ve rakibimiz de küçümsenecek boyutta da değildi bir kere..

Ne demiştik sloganımız da, ” Çalışa çalışa kazanacağız ” aynen böyle olmalıydı. Ve oldu da…
Çalışa çalışa kazandık! Sarıyer yine bizim.Kadın gücüyle,erkek gücüyle,gençlerin bitmeyen heyecanı ile,Sarıyer’imizi yine kazandık.

İstanbul’da bizim olmalıydı ama olmadı işte.. Bir yerlerde yanlışlar mı var ? eksikler mi var ? her ne varsa,her ne olduysa da oldu ama İstanbul’u alamadık. Şeytanlıklar,sahtelikler seçim tuzakları her zamanki gibi bu seçimde de yerini almıştı yine.Sandıklarda yaşanan aksilikler,sınıflarda çıkan kavgalar,trafolara girip elektirikleri kesen kediler,daha neler, neler..

Özlenen seçim sonuçlarına ulaşamadık belki ama,en azından vicdanlarımız rahat bir şekilde diğer gelecek seçimlere kendimizi hazırlayabiliriz.Her ne kadar rahat vicdanlar bu memlekete ne de halka bir fayda sağlayacak olmasa da,..

Yaşanan o kadar olumsuzluklara rağmen, ( rüşvet-yolsuzluk vs. ) halkımızın hala bunları yaşatanlardan yana tercihte bulunmaları,bizleri her ne kadar üzmüş olsa dahi,ben hala bir yerlerde eksikler ve yanlışlar olduğunu düşünmeden edemiyorum.Sarıyer’deki çalışmalarımızı göz önüne aldığımda,ve duyduğum bazı diğer bölgelerde ki çalışmalar ile kıyas yaptığımda bu düşüncemde haklı olduğuma kendimi inandırıyorum.

Oralarda ki çalışmaların eksikliklerini,yapılan yanlışları duydukça,yetersizlikler yüzünden kaybetmenin üzüntüsü had safhaya çıkıyor malesef..

Hep derim,bizim ülkemiz yapılan yanlışlardan ve hatalardan ders alarak gelişen bir ülke durumunda kalıyor hep.. ” bir musibet,bin nasihatten iyidir ” gibi yani.

…..

”Yarım kalsa da bazı mutluluklar,içinden alınacak bir umut mutlaka var ”

Sarıyer bizim oldu,İstanbul yarım kalan bir mutluluk,başka bahara kalan.. Bitse de kışın hazanı,bahar da hep bir beklenti var..

Nihal Yeşilbaş