Son Dakika Haberler

SARIYER BİR MAÇ KAYBETTİ HEPSİ BU KADAR

SARIYER BİR MAÇ KAYBETTİ HEPSİ BU KADAR
Okunma : 635 views Yorum Yap

Sarıyer lider olarak gittiği Diyarbakır deplasmanından 2-1
yenilgi alarak dönerken liderliği de ezeli rakiplerinden Sakaryaspor’a
devretti.

Futbol üç neticeli bir takım oyunu. Takımların gücü ne
olursa olsun, her an bir sürpriz olacağı üzerinden hareket edilir.
Kesin sonuç maç bitmeden ortaya çıkmaz. Sarıyer’de böyle bir olayla
karşılaştı. Yani maçın normal süresi 1-1 devam ederken gelen 6
dakikalık uzatmanın 6’ci dakikasında rakibin kaydettiği muhteşem golle
maçı 2-1 kaybetti. O anda Sarıyerlilerin ne hale geldiğini
düşünüyorum… Herkes haklı, herkes üzüntülü, herkes perişan…

Sarıyer bir maçı rakip alanda kaybetti. Bu durum her zaman
başa gelebilir. Yenilmek var YIKILMAK yok. Sarıyer de yıkılmadı.
Yıkılmayacak… Sarıyer’in kadrosuna göz atıldığında ne kadar deneyimli
elemanlara sahip olduğu görülecektir. Bu kadar iyi futbolcuların
bulunduğu kadro elbette ki kaza kurşunu ile yaralanabilir ama kısa
sürede yaralarını sarar ve eski havasına kavuşur…

Şu hususu bilhassa hatırlatmayı görev bilirim. Sarıyer’in
profesyonelliği döneminde (1956 den günümüze kadar) kazandığı her
şampiyonluğu yaşayan biri olarak, bazı aksaklıkların ya da akla
gelmeyen önlemlerin alınması ya da uygulaması konusunda biraz ağır
kalıyoruz gibi… Bana öyle geliyor. Örneğin; lig şampiyonluğu için
mücadele eden kulüplerin bilinçli olarak rakip kulüplerle çok iyi
diyalog içinde olmaları gerekir. Yönetimlerin iyi niyetle birbirlerine
yaklaşmaları, rakiplerini kendi alanında karşılamaları, ağırlamaları;
taraftarların rakip takımlara ağır ithamlarda bulunmamaları,
küfür-kâfir etmemeleri, ağır sloganlarla onurlarını kırmamaları
gerekir… Rakip takımı bozmak için o takımın sporcularının,
yöneticilerinin ve hatta şehrinin onuru ile oynamak Sarıyer’e ne
kazandırır? Koskoca bir HİÇ!  Sarıyerlilerin bilhassa taraftarların
çok serinkanlı hareket etmeleri gerekir. Varsayalım ki, bir rakip
takımla YZÖ de oynuyoruz, rakip takım direniyor, Sarıyer gol atmakta
zorlanıyor. Rakibi bozmak için en ağır sözlerle, sloganlarla bağırıp,
çağırıyor ve maçı kazanıyor. Bir maçı kazanıyorsun. Oysa aynı takım
senin rakiplerinle oynayacak, o takımın yöneticisi ve futbolcusu sırf
Sarıyerlilere (Yönetici-taraftar-futbolcu) inat olsun diye Sarıyer’in
rakiplerine aynı direnci göstermez ise kaybeden onlar değil Sarıyer
olur. Kulüpler arası iyi münasebet kurulursa rakibin sana elbette ki
maç vermez ama rakiplerin ile yaptığı mücadeleyi de en iyi şekilde
devam ettirir, kazanır ya da berabere kalır böylece sana yardım etmiş
olur…

Tribün liderleri de en az yöneticiler kadar serinkanlı ve
arkadaşları üzerinde etkili olmalı. Aşırılıktan kaçınmalı, takımın
başarısı için nasıl yardımcı olunacağı hususunda inatla arayış içinde
olmalıdırlar…  Unutmayalım pankartların dili vardır. Onlar çok şeyler
ifade eder…  Bayrak, İstiklal marşına gereken saygı gösterilmeli
futbolcuların saha içindeki hareketleri hoş görülmelidir. Çünkü görev
yapan hakem triosu var, onlar görür. Unutmayalım Sakaryaspor maçında
28 bin lira ceza verildi Sarıyer S.K. ne… Neden, küfürlü tezahürat,
tribünde oturma adabına ve talimatlarına uyulmaması ve saha içindeki
hareketler nedeni ile… Saha içindeki hareketlerin dışındaki cezalar
tamamen kişiseldir. Bin bir güçlükler içinde kulübü yönetmek
isteyenlerin bir de cezalar için ödeyeceği paralara yazıktır,
günahtır.

Sarıyerlilerin aklıselimi ile hareket etmesi gerekir.
Sarıyer bütün gücü ile iddiasını devam ettirmek için uğraşı
verecektir. Sarıyerlilere de desteğini devam ettirmek düşer. Alınan
sonuç o maçın sonucudur. Bilhassa Başkan ve yöneticilerin paniğe
kapılmamaları gerekir. Şampiyonluk havasından kopmamak gerekir. Önemli
olan galip gelindiği zaman değil, takımın puan kaybettiği zaman
futbolcunun sırtını okşamak, gönlünü olmak, moral vermektir.

Tabii benden hatırlatması…

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)