Dursun Ali Baran’ı Kaybettik

Bu sabah Dursun Ali Baran’ı kaybettiğimizi öğrendim. Demek ki sonbaharın son aylarında bir yaprak daha düştü. Yeşeren, yavaş yavaş büyüyerek kendine gelen ve sonrasında da sarararak yaşam gücünü kaybeden bir yaprağın dalından kopup yere düşüşü gibi oldu bu ölüm…

Hayli zamandan beri rahatsızdı, ama yılları deviriyordu, beklenmedik olay gerçekleşti.

Çocukluk arkadaşımdı. Okul arkadaşımdı, spor arkadaşımdı. İnsanın yakınından birinin yitip gitmesi çok düşündürücü oluyor.

Dursun iyi bir sporcu idi. Çok yetenekliydi. Okul takımında voleybol oynadık. İyi bir smaçördü. Atletizm yapmadı ama çok iyi uzun ve yüksek atlardı. Hırslıydı. Yenilgiyi kolay kabul etmezdi. Maçlarda hırçın, sert oynardı ama işi dalaşmaya hiç götürmezdi.

Sarıyer Spor kulübünde çıktı ilk lisansı (1952) 1955/56 sezonuna kadar amatör takımda santrahaf oynadı. Sarıyer 1956 da profesyonelliği kabul edince 1956/57 sezonunda Profesyonel takımda yer aldı. Çivi gibi bir adamdı. İyi kesici, çok iyi markajçı ve hava toplarında mükemmel olan biriydi. Sarıyer’in en iyi futbolcularından biriydi ve mevsim sonunda Galatasaray’a transfer oldu. Bu kulüpte de yıllarca oynadı, unutulmazlar arasına geçti.

Fenerbahçeli Lefter ile olan mücadelesi yıllarca konuşuldu. Galatasaraylı Dursun olarak el üstünde tutulduğu dönemlerde bile özünden kaybetmedi, özünden uzaklaşmadı, , futbolu Galatasaraylı Dursun olarak noktaladı.

Sarıyer kulübünde oynayan iki Dursun’dan biriydi. Küçüğü olduğu için ona “Küçük Dursun” denildi. İşte bugün Küçük Dursun’u kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Allah Rahmet eylesin, mekânın cennet olsun kardeşim. Aile efradının, yakınlarının, spor camiasının başı sağ olsun.

İbrahim Balcı