Bir inceleme/araştırma yapılsa dünya’da yoktan sorun çıkaran ülkeler arasında Türkiye’nin birinciliği alacağı, hatta kendisine rakip çıkmayacağı ortaya çıkar. Öyleyse, şöyle bir gezinti yapalım görelim neler olduğunu;
Yüksek Öğretim Kurumu’nun (YÖK) devirdiği çamların sayısı binleri geçti ama “Siz de hata var” diyen bir yetkili çıkmadığı gibi, iki milyona yakın öğrenciyi perişan eden, onlarca kez sınavları iptal edilen bu kurumun başındaki adama iktidar tarafından temize çıkarılması ve ona destek olunması garip değil mi?
Seçilemeyeceği kesin olan, mahkûmiyet kararı bilinen ve hapiste olan Hatip Diçle’ye “Sen seçime girme hakkını yok” diyen çıkmadı ama seçilince, “Hayır, olmaz” denilmeye başlandı. Bu garip değil mi?
Silivri’nin müdavimlerinden Gazeteci Mustafa Balbay, Prof. Dr. Mehmet Haberal ve Em. Gen. Engin Alan aylardan beri hapisteler. Mahkemeler devam edip duruyor, hüküm giymiş değiller. Seçime girdiler, kazandılar ama hapisten çıkması mahkeme kararı ile önlendi. Yani Milletin seçtiği, suçu sabit olmamış, hatta suçlu olup olmadığı belli olmayan kişilere mahkeme “sizi tahliye etmem” diyebiliyor! Bu garip değil mi?
Daha önce Sabahat Tuncel aynı suçlamalarla yargılanırken milletvekili seçildi ve hapisten çıkarıldı, meclise girip görev yaptı! Bu günkü durumlara göre o da bir başka gariplikti değil mi?
Ahmet Türk, yılların deneyimli siyasetçisi, gemi azıya aldı ülkenin bölünmesi için savaşın âlasını yapıyor, her türlü tehdidi yapıyor ama iktidardan her hangi bir tepki görmüyor garip değil mi?
Diyarbakır Belediye Başkanı “Bu ağacın dalları bir tarafınıza girsin” diyerek, ahlak dışı beyanlarını dünya kamuoyu ile paylaşıyor, yine iktidardan tık yok, garip değil mi?
Deniz Kuvvetlerinde yapılan temizlikten sonra sıra Hava kuvvetlerine geldi, generaller, albaylar peşi sıra içeri alınıyor, komuta kademesi neredeyse çöktü aldırış eden yok, garip değil mi?
CHP baraj altında bırakan Deniz Baykal’ın bizzat listesini yaptığı memleketi Antalya’da kaybettikten sonra, partisinin aldığı %26 oyu yok sayarak kurultay’ın toplanmasını istemesi garip değil mi?
Balıkçılık mevsiminin sona ermesi ile avlanma yasağı başladı! Evet, gerçek bu ama gizli açık avlanmaya; hem de Boğaziçi’nde devam ediliyor. Dalyan avcılığı haliyle devamda! Yumurtasını dökmeye giden torik, palamut, lüfer ve diğer balıkların tozu atılıyor. Boğaz’daki balık yatakları darmadağın ediliyor. Amatör balıkçılar (oltacılar), küçük kayıklarla olta balıkçılığı yapanlar da avlanmaya devam ediyor. Trolcular bir âlem, midyeciler bir başka âlem kökünü kazıyorlar balıkların. Herkes sağır, herkes kör, bu işle ilgili olanlar duyarsız; garip değil mi?
Balıkçılığın merkezi Sarıyer’de, balıkçılık/denizcilik müzesi yok; garip değil mi? Rumelikavak, Rumelifener ve Garipçe kaleleri neden kaderine terk edilir de, balıkçılık/denizcilik müzesi yapılması için çaba harcanmaz; garip değil mi?
Sarıyer Belediye Başkanları da verdikleri sözleri yerine getirmemekle bir âlem doğrusu! Zekeriyaköy’de belediyeye terke dilen 200 dönümlük bir alanın Sarıyer Spor Kulübüne verileceğini ilân etmişti Bel. Bşk Sayın Yusuf Tülün… Ama aralıklı iki dönem yaptı belediye başkanlığı ama bu isteğini gerçekleştiremedi. Sayın Sedat Özsoy, Sarıyer çocuğu sloganı ile oyları topladı başkanlık koltuğuna oturdu! Bangır bangır bağırdı Zekeriyaköy’deki alan Spor Kulübüne verilecek diye ama başaramadı! Nihayet Sayın Şükrü Genç belediye başkanı oldu, aynı iddiaları yineledi ama o da başaramadı, ya da verdikleri sözü unuttular! Garip değil mi?
Yakın zamanda zenginler köyü olarak isimlendirilen Zekeriyaköy’de iki kulüp kuruluyor. Birini kuranlar Karun gibi zengin, Lions, Rotarı ve Mason oldukları söylentileri yaygın! Epey bir zamandır kullandıkları alan kendilerine Sarıyer belediyesi tarafından kiralanıyor ve mükemmel tesisler yapılıyor, ihtiyaçtır, ihtiyaçları karşılanıyor. Ama bu kadar zengin insan Sarıyer ilçesi içinde otururken Sarıyer Spor Kulübü’nün başkan ve yönetici bulmakta zorlanması garip değil mi?
Gariplikler ülkesi olup çıktık, Allah sonumuzu hayreylesin!
NOT
1) İrfan Terzi’nin uyarısı ile öğrendim Kavaklar-Sarıyer-Eminönü direk vapur seferinin kaldırılacağını. Hemen bir yazı yazıp yayınladım. İstedim ilgi görsün, bir şeyler yapılabilsin. Yazım değilse de olay çok ilgi gördü. Hattın kapatılmaması için yapılan eylem Sarıyer Belediye Meclis üyesi Halil Canarıkan ile arkadaşlarının çabaları ile ilgililere duyuruldu ve hattın kalkmaması kararına varıldığı açıklandı. Konu ile ilgilenen ve beni de bilgilendiren Sayın Canarıkan’a teşekkür ederim, başarılı çalışmalarının devamını dilerim.
2) Aylardan beri ayyuka çıktı Zekeriyaköy’deki 200 dönümlük spor alanının Zekeriyaköy Spor Kulübüne peşkeş çekildiği! Bu konuyu takip edenlerden biri olarak hayli siteme de muhatap oldum. Nerede ise bende böyle olduğuna inanır hale gelmiştim. Konu ile ilgili Bel. Meclisine önerge de verilmiş, yanıt bekleniyordu. İşte bu sırada Nasuh Aşantuğrul ortaya çıktı. Elindeki belgelerle geldi. Okuduk, tetkik ettik ve olayın doğru olmadığını, Zekeriyaköy’de kurulan spor kulübüne bir başka yerden 19 dönümlük bir alanın verildiğini öğrendik. Sayın Nasuh Aşantuğrul’a da teşekkür ediyorum. Sayın Başkan Şükrü Genç’ten de Sarıyer S. K. ne verilmesi gündemden düşmeyen yerin bir an önce protokolla Sarıyer Spor Kulübüne verilmesini bekliyoruz.
İbrahim BALCI
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)