Sarıyer’in günü gününe uymuyor! Geçen hafta deplasmandan puan çıkardı, bu hafta ise kendi sahasında Güngören Spor’a yenildi (0-2).
Bu yenilgi ağır oldu, hem de çok ağır! Ama oynanan kötü futboldan, futbolcuların laubaliliğinden ve skordan çok, yönetim kuruluna yapılan sitem çok daha ağır oldu.
Yönetim ve bilhassa Başkan Saffet Akkoyun bunu hak etti mi?
Etmedi! Saffet Bey böyle bir sitemi asla hak etmedi!
Malum olanı bir daha açıklamalıyım. Sarıyer S. K. hemen hemen sekiz yıldan bu yana ilk defa zamanında genel kurul yaparak yönetimini seçti. Bu demektir ki bir ilki başarıldı. Bunun nedeni de Saffer Bey’in “Ben göreve hazırım” demesidir. Göreve hazırdı listesini yaptı ve kazandı.
Şimdi sorulabilir hata nerde yapıldı diye! İşte bu konu üzerinde durulmalı bence. Hala yanlışlık yapılıyorsa bu yanlıştan dönülmeli.
Geçen sezonda Sarıyer takımı iyi bir kadroya sahip değildi. Bunu herkes biliyor. Kümede bile son haftalardaki performansı ile kaldı. Bu kadronun tutulabilmesi ve üç dört yeni futbolcu ile takviye edilmesi halinde takım güçlendirilebilirdi. Bu başarılamadı!
Kulübün ağır borç yükü vardı bu borçların büyük bir kısmı Başkan Saffet Akkoyun’un büyük gayretleri ile kapatılabildi. Hem bu başarıldı ve hem de yeni futbolcular alındı. İşte hata burada yapıldı. Alınan futbolcular Sarıyer’in kadrosundaki futbolculardan farklı değillerdi. Yani takıma fazladan bir katkıları olmadı. Örneğin: Atahan’ın, Cemre’nin, Efecan’ın, Gökhan Çakır’ın, Erol Yükseler’in hatta Çağrı Kodalak’ın yerleri maalesef dolmadı. Hatta takım kadrosu geçen sezon ki gücünden hayli kaybetmiş durumda… Takımı rakip sahaya taşıyan Efecan ayarında bir adam yok; idaresi zor olduğu söylenen Cemre gibi gol yollarında gezinin bir adam da yok takımda. Hal böyle olunca akibete katlanmak gerekir.
Takım iyi çalışıyor, bizzat birkaç kişi giderek izledik. Maçta da gördük ki oyuna eksik olmalarına karşın sonuna kadar asılıyorlar. Ama buna rağmen takım iyi değil. Takıma henüz bir oyun disiplini kazandırılamamış! Geri dörtlü ile orta alan elemanlarının görevi topu kendi alanlarında tutmak olmamalı. Görevleri topu birlikte ve bilinçli kullanımla rakip alana yığma olmalıdır. Ama aksini yapıyorlar. Hasan ve diğerleri, yüzleri rakip kale yerine kendi kalelerine dönük, paslarını geri dörtlüde yer alan arkadaşlarına atarak rakip takımın kendi kalesi önüne yığılmasına yardımcı oluyorlar. Bu kadar korkunç bir hata olamaz. İnatla hücum yollarını denemekten kaçınıyorlar. Zamanında top çıkarmamaları, alan ve adam savunmasında zafiyet çok belirgin! Sadece koşmakla olmuyor.
Allah için takımda bir tane iyi adam var diyemez kimse. Melih girdikten sonra biraz hareketlenme oldu o kadar. O da yeterli değil. Buna rağmen didinip durdu. Ethem ilk gole çıkıp müdahale edebilirdi, uzun adamların müdahale edebileceğini düşünmüş olmalı çıkmadı ve kafa ile golü yedi. İkinci golde bir şey yapamazdı. Yapacağı tek şey vardı adamı düşürmek ve penaltı yapmak, kırmızı kartla da oyun dışı kalmak. Bunu yapmamakla bence iyi yaptı. Peki, sahada sadece yan pas yapan, Hasan ile aynı işleri yapan üstelik defansın dağılmasına neden olan Turgay ne yapıyorlardı. İki Sarıyerli birbirlerine kafa pası yapıyor ve sonunda topu rakibe lütfediyorlardı. Rakibi Ethem düşürebilir, penaltı yapabilir ve kırmızı kart alabilirdi bunu yapmadı… Ama Hasan ile Turgay’ın o pozisyondan sonra yapacakları şey birlikte kol kola sahayı terk etmekti. Takım zaten eksik oynuyordu varsın iki kişi daha eksik oynasın ne olur… Barış, Tevfik, Egemen, Menderes, Emre’ler, Ulaç ve Sinan neden sahaya çıktıklarının farkında bile değillerdi… Oysa Barış, Menderes ve Sinan’dan çok şeyler bekleniyor… Beklemeye devam edeceğiz. Ama itiraf etmeliyim, cezası nedeni ile oynayamayan, takımın orta sahadaki savaşçısı Semih çok arandı.
Seyirci “yönetim istifa” diye bağırıyor… Neden istifa? Takım iyi değil! Tamam, istifa ettiler, kim alacak yönetim kurulunu! Bu riskin altına kim girecek? Hiç bunu düşünen yok! Düşünmezler çünkü onlar için “O an” önemlidir! Neden “Başkan deplasmana otobüs kaldır” diye bağırıyorlar. Maddi güçleri yeterli olmadığı için! Eeeee yöneticiler, hem kulübün ihtiyaçlarını karşılayacak, hem sana kombine kart verecek, hem de senden sitem işitecek! Yok be! Yönetimi protesto edebilir siniz ama istifaya davetle değil! Bunun başka yöntemleri vardır!
Yönetim kurulunun en kısa zamanda toplanarak sorunların üzerine eğilmesi gerekir. Nerede hata yaptık, neden bu duruma düştük? Bunun hesabını yapmaları gerekir. Yönetim kurulu istifa değil, ancak maddi gücü çok daha iyi olabilecek bir yönetim oluşturabilmek için belki olağanüstü bir genel kurula gidilebilir. Tabii ki büyük sorumluluk üstlenen Saffet Akkoyun’un başkanlığında!
Eski futbolcuların alacakları nedeni ile T. Fut. Federasyonu kulübe transfer yasağı koymuş. Bu borç daha artmadan, ilgililerle temasa geçilmeli, tahakkuk eden borcun ödenmesinin çareleri aranmalı, sonra da takımın yükünü çekebilecek en az üç ya da dört futbolcunun alınması yoluna gidilmelidir.
Yoksa yarınlar karanlık olur… Henüz vakit çok erken, derhal kolları sıvamalı ve göreve başlanılmalıdır.
Futbolun içinde olanlar için denizde yalpalayan kayık terk edilmemelidir. Unutmayalım her gecenin bir gündüzü vardır. İnanlı olduktan sonra iyiyi, güzeli kulüp ve camia olarak yakalarız.
04.11.2012
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)