Sarıyer, YZÖ stadında karşılaştığı şampiyonlukta iddialı İnegöl Spor ile yenişemedi (0-0) ve bir puan almakla yetindi. Maçın zor geçeceği belliydi. Zira rakipler ligin en az gol yiyen takımı İnegöl ile ligin en fazla beraberlik alan takımı Sarıyer’di… İstenen, istatistik olarak beklenen değil, önce futbolun sonra da hakemin dediği oldu.

Önce futbolun dediği oldu, çünkü her iki takım da iyi futbol oynadı. İnegöl’ün on dakika kadar devam eden hızlı oyunu, piresi ve baskısı altında dahi pozisyon bulan Sarıyer’di. Buna rağmen gol bulamadı. İlk on beş dakikadan sonra Sarıyer oyuna ağırlığını koydu, en az beş altı mutlak gol pozisyonu buldu ise de bunları değerlendiremedi… Daha doğrusu müthiş bir futbol oynayan rakip kaleciyi geçemedi ve böylece futbolun dediği oldu. Buna top Sarıyer’i sevmedi denir. Gerçek olan da bu…

Hakemin dediği oldu demiştik. Yanılmıyoruz. Hakem sertliğe prim veren davranış içindeydi. Öyle eften püften şeylere düdük çalmadı. Böyle olması da gerekliydi, zira futbolda kurallar içinde sertlik vardı. Hakem Erhan Hellaç rakibin sert ve faullü futboluna izin vermesine verdi, kasti gördüğü hareketlerde de sarı kartlarını bol bol kullandı ama rakibin çok sert oynayan, devamlı faul yapan 4. No.lu futbolcusunu ikinci sarı kartla oyun dışına bırakmayarak yanlış yaptı. Ama esas hatasını 17. Dakikada yaptı. Güney’in pasına hâkim olan Cemre, hışımla rakip ceza alanına daldı kaleci ile karşı karşıya kaldığı anda Semih, Bilal ve Alişan tarafından makasa alınarak yere indirilmesine rağmen penaltı düdüğü çalmayarak Sarıyer’i bir golden ve belki de alacağı üç puandan mahrum etti.

Sarıyer maça 4-4-2 düzeni ile başladı ama bu oyununu devam ettiremedi. Eğer orta alandaki adamlar ve bilhassa sağ ve sol çizgi de oynayan iki kenar adam Eser ile Güney ofansif oyundaki çabukluğu ve mücadeleyi orta alanda da gösterebilselerdi Sarıyer’in maçı galip bitirmesi çok kolay olurdu. Ama geri gelmekte geciktikleri, hatta gelmedikleri için rakip zaman zaman orta alanda çoğalarak Sarıyer’i zor durumlara düşürdü. Sarıyer ota alanında Soner ve Mustafa müthiş mücadele ettiler ama o kadar, kenar adamlardan yardım alamadıkları için son çeyrek dakika içinde adeta yürüyecek halleri kalmadı. Sarıyer takımı oturmuş durumda. Bir iki değişiklikle etkilenmiyor. Fırat Arıkan hayli mücadele etti ama eski formunu yakalamış değil, uzun zaman takımdan ayrı kalması aleyhine olmuş. Yine de Emre ile uyum içindeydiler. İki bek çok zorlandı, fazla ileri çıkamadılar. Öndeki adamların yardımı olmadan olmuyor. İlerde ikili Yaşar ile Cemre sakatlık olmasa artık değişmez, çok uyumlular ve birbirlerini tamamlıyorlar. Cemre fevkalade mücadele verdi ve en azından dört gollük pozisyonda attığı şutlar rakip kaleci tarafından kurtarıldı. Keza Yaşar’ın gollük vuruşları, Güney’in, Sonar şutlarını sahanın en iyisi olan rakip kaleci başarı ile önledi.

Rakip takım Sarıyer’e gelen en iyi takımlardan biri. Hırslı, diri ve ne yaptığını bilen bir takım. Gayet güzel top kullanıyorlar, müthiş savunma yapıyorlar, devamlı pires yaparak rakibi orta alanda etkisiz duruma getirmeyi başarıyorlar. Böyle olunca da kalelerinde az gol görüyorlar. Bilhassa kalecileri Hamdi Tevfik, Semih, Eser ve Ömürcan çok başarılıydılar.

Sarıyer bu maçı kazanabilseydi ilk beş sıra için çok önemli bir adım d aha atmış olacaktı. Ama daha oynayacağı sekiz maçı var. Şans devam ediyor, bu gidişle yarıştan kolay kopması söz konusu olmaz. Bekleyeceğiz ve göreceğiz.