Sarıyer ligin güçlü ekiplerinden Kızılcahamam’ı da (1-0) yenerek galibiyet serisini devam ettirdi. Ağır sahaya rağmen taraflar maç boyu mükemmel bir mücadele örneği verdiler. Her iki taraf galibiyet için oynadığından kalitesi düşük olsa da çok çekişmeli ve zevkli bir futbol çıktı ortaya. Ethem yine kendinden emin, yerinde müdahalelerle çok yararlı oldu. Turgay bildiğimiz Turgay, risk almayan, arkadaşlarına yardımı kendince görev kabul eden anlayışı ve maça asılması ile yararlı oluyor. Emre’ler takıma tam uyum sağladı. Hüseyin her geçen gün düzeliyor, Semih, Çağrı, Mehmet Akif görevlerini en iyi şekilde yapmak için çabalıyor. Sonradan oyuna girenler, çıkanları aratmadı. Cemre, şeytani zekâsını top takibinde göstererek gole imza attı. Hak ettiği galibiyeti elde ettikleri için TEBRİKLER LACİVERT-BEYAZLI EKİBE…
Kızılcahamam maça çok rahat çıktı. Bir avuç seyircisi önünde sahayı hiç yadırgamadan futbol oynadı ve ilk çeyrek saat içinde Sarıyer kalesinde iki kez tehlikeli oldular. Sonra oyuna Sarıyer ağırlığını koydu ve karşılıklı ataklarla güzelleşti futbol! Rakip takımda iyi futbolcular var: Üstün Bilgi’nin önsezisi müthiş. Çok rahat pozisyon buluyor. Sarıyerli futbolcular bunu bildiği içindir ki devamlı takip altına almayı ihmal etmediler. Yine aynı şekilde Erkan Ferin (Bizim eski futbolcumuz) takımı oynatan adam olarak dikkat çekti. Sezon başından beri Sarıyer’in en iyi futbolcusu olarak temayüz eden kaptan Sinan’ın üzerine oynayan rakip üç numara Volkan Nadir Yılmaz ve kaleci Şenol Karagöl çok iyi futbolcular. Maçı kazanmak için oynadıkları ve bir puan alabilmek için oyunu çirkinleştirmedikleri için TEBRİKLER KIZILCAHAMAM’a…
Sarıyer takımı maçın genelinde rakibinden daha etkiliydi. Ama takımı sürükleyen adam elbette ki Efecan’dı. Nedense bu maçta ismi gibi efeleşti, esti gürledi sahada! Ne yapmak istedi? Acaba ne yapmak istediğini kendisi biliyor muydu? Bilse böyle yapmazdı! Hakem verdiği sarı kartta hatalıydı! Olur! İnsanlık hali! Efecan hiç mi hata yapmıyor? Yapıyor o halde tecrübeli bir futbolcu olarak bunu da kabullenmesi gerekirdi. Yapmadı! Devamlı hakemle oynadı, ısrarla yan hakemin üzerine gitti. Bu da olmadı seyircileri tahrik etti! Rakipleri ile dalaştı! Aslında işi berbat etti. Bunu herkes anladı ama kendisi anlamadı. Maçın hakemi aleyhine tezahüratlara, tahriklere hiç aldırış etmedi. Bildiği gibi hareket etti ve en önemlisi de hırsına mağlup olmadı, oyundan atılmayı hak eden Efecan’a ikinci sarı kartı gösterip oyundan atmadığı için hakemlik adına TEBRİKLER HAKEM ALPER ULUSOY ‘a…
Maçın adamı bence Sadi Tekelioğlu idi! Neden mi? Takımına çok güvendiği, takımını çok iyi hazırladığı ve maçı devamlı kontrolünde tuttuğu için! İkinci sarı kart korkusuna kapılıp Efecan’ı oyundan almadığı ve bu hareketi ile de maçın kazanılmasını sağladığı için TEBRİKLER SADİ TEKELİOĞLU’na…
Efecan şahsi oynamadığı zaman çok başarılı. Yetenekli bu futbolcu ısrarla seyirci önünde oynamayı seviyor, şovu seviyor ve zaman zaman bu nedenle oyundan kopuyor, çılgınca hareketlerle tepkileri çekiyor. Serinkanlı ve şahsi oynamadığı zaman çok yararlı oluyor. Bugün de öyle idi. Bu haliyle de yararlı oldu. Sinirli, hırslı hareketleri ile takım arkadaşlarını ve seyircisi ateşledi ve maçın kazanılmasında yardımcı oldu. Bu nedenle de TEBRİKLER EFECAN’A…
Seyirci bu maçta da takımı yalnız bırakmadı. Maçın başından sonuna kadar destek vermeye devam etti. Hakemin hatasını, anormal tezahüratlarla yermeleri elbette ki yanlışları idi. Hakemin hatasını affetmeyen seyirci, hata yaptığını neden anlamak istemez? Küfürlü tezahüratın bir kere söylenmesi 2 bin lira, tekrarı halinde katlanıyor! Kulüp maddi imkânsızlık içinde boğuşurken, bu gibi boktan şeylerle para cezası alması akıl kârı mı? Elbette ki değil. Bu da taraftarın büyük yanlışı! Bu hatayı devam ettirmemelerini dilerim. Ancak, maçın başından sonuna kadar takıma destek verdikleri için de BİR TEBRİKTE SEYİRCİLERE…
Gemi yükü borç! Gelir ise iddaa dışında yok! Masraf çok mu çok, saymakla bitmez: Maaşlar, primler, transfer taksitleri, maç başları, kamp giderleri, cari harcamalar! Akıl alacak gibi değil! Yönetim bunalmış, değişim istese talipli kimse yok! Öyle bir iş aldılar ki başlarına işin içinden çıkılması zor mu zor! İşte bu zoru başardıkları ve takımı ele güne rezil etmeden, onurları ile en iyi yere getirme savaşı verdikleri için bir TEBRİKTE YÖNETİCİLERE!
Geçen hafta yazdığım “Sarıyer’in 2300 ‘ü golünü kim atacak?” başlıklı yazımda şöyle bir ifade kullanmıştım: “Takım bir hava yakaladı gidiyor, bu gidişini kayıpsız devam ettirirse her şey olabilir, neden olmasın?”.
Evet! Neden olmasın?
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)