Son Dakika Haberler
“width=“1293

ÜÇ ALTIN PUAN SARIYER’İN

ÜÇ ALTIN PUAN SARIYER’İN
Okunma : 594 views Yorum Yap

ibalciSarıyer ilk devrenin son maçında Giresunspor’u (2-1) mağlup ederek altın kadar kıymetli üç puan aldı ve klasmanda 12 sırada kendisine yer buldu.

Kardan temizlenmiş saha futbol oynanacak hale getirilmişti ama çok ağırdı, oynandıkça daha da ağır hale geldi. İşte böylesi bir sahada futbolcular önce ayakta durmaya çalıştı sonra da futbol oynamaya! Her iki takımın futbolcularının verdikleri mücadeleyi tebrik etmemek elde değil. Futbolcular doksan dakika hem ağır saha ile ve hem de birbirleriyle mücadele edip durdular, maçı bırakmadılar, o kadar inançlıydılar ki bir müsabaka oynayacak kadar kondisyonları yerinde ve azimli göründüler.

Maça baskılı başlayan takım Giresunspor oldu ama Sarıyer kısa sürede oyunda dengeyi sağladı.  11’ci dakikada ise bulduğu golle de oyun üstünlüğünü ele aldı ve devreyi 1-0 önde kapadı. İkinci yarıda da müthiş bir boğuşma yaşandı. Rakip 48’ci dakikada on kişi kaldı. Çift sarı kart gören Ramazan’ın oyundan çıkması ile Sarıyer orta saha üstünlüğünü ele aldı. Ama hakemi geçemedi ve gelişen bir rakip atağında ceza alanı içinde ikili bir mücadele sonucu rakip futbolcu yerde kalınca hakem penaltıyı bastı. Bin defa böyle bir pozisyon olsa bin defa “Devam” denilecek yerde hakem penaltı verdi ve durum 1-1 oldu. Bu golden sadece üç dakika sonra Sarıyer sol beki Emre Bayraktabaşı 40 metre uzaklıktan attığı mermi gibi bir şutla takımının ikinci golünü kaydetti. Maçın skoru 2-1 Sarıyer lehine.

Her iki takımın futbolcuları da çok iyi mücadele ettiler. Rakip takımın 16 No. lu futbolcusu Berkan Yıldırım sahanın yıldızlarından biriydi. Sarıyer defansını dağıtan bir de penaltı kazandıran bu futbolcunun neden son 15 dakikada sol beke alındığını anlamak mümkün değil. Hata mı işte hata!

Evet, hata yapılabilir… Sarıyer teknik direktörü Mehmet Birinci de olmadık bir hataya imza attı bu maçta. Nedense aklının bir köşesine yerleştirmiş 65’ci dakikayı. Bu dakika gelince her ne olursa olsun, nasıl oynarsa oynasın M. Menderes’i oyundan almayı alışkanlık haline getirdi. Oysa o ana kadar takımı kanattan sürükleyen tek isim Menderes’ti. Topla dikey olarak kaleye giden bir futbolcu iyi de oynuyorsa neden oyundan alınır? Anlamak mümkün değil! Menderes oyundan alınana kadar Sarıyer atakları bilinçli ve bitiriciydi… Sonrasında dağınık, bilinçsiz ve biraz da uzun toplarla olmaya başladı. Bu iş deneyim işi ve görüş meselesi. Yılların teknik direktörünün bu hatayı yapması beklenemez. Aklıma takıldı yazmadan ve sormadan edemeyeceğim Mehmet Hoca! Sizi her maçta 62-65 dakikaları arasında Menderes’i değiştirmeye kim şartlandırdı? Yoksa şans mı deniyorsunuz? Sizin gibi bunca yılın teknik adamı böyle hata yapmaz, yapamaz, buna hakkı da yok! (Menderes 16 maçta oynadı ve 12 kez değiştirildi, yanılmıyorsam bir ya da iki maç sonradan oyuna girdi).

Sarıyer takım olarak iyi idi. Ama iki kişi vardı ki gerçekten çok iyi idiler. Serhat Gülşen ve Emre Karaman maç boyu kusursuz oynadılar. Birbirleri ile o kadar anlaşmalı oynadılar ki doyasıya alkışı hak ettiler. Emre Bayraktarbaşı istikrarlı futbolunu devam ettiriyor çok nefis bir gole ve takımının galibiyetine imza attı. Ulaç takıma adapte oldu, iyi oynuyor. Orta alanda yine sorun var. Her ne kadar eskisi gibi geri pas yapmadılarsa da henüz istenilen kıvama gelmediler. Mehmet Akif iyi değildi. Semih savaşçı olarak iyi ama hücumda pek gözükmedi. Barış harika bir gol attı, çok koştu ama bildiğimiz Barış değildi. Sinan iyi niyeti ile sahada adım atmadık yer bırakmadı ama bildiğimiz Sinan bu maçların kurtarıcısı olmalıydı? Gol yollarında biraz bencil olmayı bilse ve serinkanlı hareket etse daha yararlı olur. Alt yapıdan gelen Melih, ezikliği üzerinden atmalı. Müthiş mücadele ediyor, koşuyor, rakibini bozuyor, savaşıyor ama bu çalışkanlığını ve hırçınlığını aklı ile birleştirmiyor. Örneğin attığı nefis şut direkte patlamasa ve auta çıksaydı ne olacaktı? Tribünden olmadık sözler söylenecekti. Çünkü sağ tarafta üç arkadaşı bomboş vaziyette kendisinden pas bekliyorlardı. Dikkat etmeli, hem kendisi ve hem de Kulübü için büyük kazanç olacak! Lig’in en iyi kalecilerinden biri olan Ethem’in yanına yine çok iyi bir kaleci gelecek gibi… Cüneyt gerçekten iyi performans gösteriyor. Kaleci yönünden Sarıyer şanslı… Cüneyt bu formunu geliştirerek devam ettirmeli. Sonradan oyuna giren Uğur sahada kaybolmadı. İyi işler yapmaya çalıştı. Hasan müthiş iki pozisyon buldu hele biri!  Akıllara durgunluk verecek bir şekilde topu auta attı ki olacak değil. Turgay son dakikada oyuna alındı.

Maç boyu Sarıyer seyircisi gerçekten iyi performans gösterdi. Öyle pek küfür kâfir olmadı. Tempolarını devam ettirdiler. Rakip seyirciler de taşkınlık yapmadılar. Ufak tefek sataşmalar olur, sorun değil!

Neyse maçın bitişi ile birlikte yöneticiler rahat bir nefes aldılar. Bu büyük zevk parayla alınamazdı doğrusu.

Yine de bir tarizde bulunacağım. Acaba rakip takım yöneticileri maça kaç kişi ile geliyor. Benim bildiğim aslında dört de, yazı ile bildirilmesi halinde 15’şe kadar olabiliyor her halde. Olsun, sözümüz yok da hiç olmazsa Şeref tribününde nasıl oturulacağını, nasıl hareket edileceğini bilmelidirler. Maçın heyecanı ile de olsa üç beş kişinin ayakta hem de önde maçı izlemeye kalkması, ikaz edenlere de ileri geri konuşması yakışık almıyor. Görevliler neden duruma müdahale etmiyorlar?

Bu maçta da aynı oldu. Hakemler ve takımlar sahaya çıktı, seremoni ve para atışı yapıldı. İstiklal Marşı okunacak, en öndeki Şeref koltukları boş. Sadece sağda iki Federasyon görevlisi, ortada rakip takım yetkilisi. Nerede Sarıyer Kulübü Başkanı? Sayın Saffet Akkoyun gösterişi hiç sevmiyor ama bu gösteriş değil. Orada bulunmak ve takımını temsil etmek en doğal hakkı ve çok büyük onurdur. Bu onurdan kendisini mahrum etmeye hakkı yok! Tabii diğer yetkililerin de İstiklal Marşı okunurken Şeref Tribününde bulunmaları önemlidir.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)