Son Dakika Haberler
“width=“1293

Yazsan Bir Türlü Yazmasan…!İbrahim BALCI

Yazsan Bir Türlü Yazmasan…!İbrahim BALCI
Okunma : 548 views Yorum Yap

Her şey alt-üst olmuş! Arzuladığına sahip olmanın imkânı yok gibi! Ne siyası ve de ticari alanda hiç kimse aradığını bulamıyor, istediğine sahip olamıyor! Sosyal alanda da mutlu olan yok denecek kadar az!
Televizyonlar, radyolar ve basın organları her gün felaket haberleri vermekte birbirleriyle yarışıyorlar. Mutlu insan bulmak güç, yüzü gülen insan sayısı az! Günümüzdeki mücadele yaşam savaşı vermekten ileri gitmiyor.
Kiralar aldı başını gidiyor, su, doğalgaz, elektrik faturaları cep yakıyor! Güneydoğu da elektrik parası ödemeyen ayrılıkçıların paraları da güç koşullar altında yaşayan halktan tahsil ediliyor.
Ödemelerin kredi kartı ile yapıldığı, kredi kartı borçlarını ödeyemeyenlerin yüz binleri, hatta milyonları bulduğundan belli. Basın yazıp duruyor! Yalan olmasa gerek! Hele kredi kartı borcunu ödeyemedikleri için intihar edenlerin sayısındaki artış da hesaba katılırsa, insanların gülmesine imkân var mı?
+ + +
Televizyonları izlerken duyarlı insanların üzülmemesine imkân var mı? Haberler açıldığın da aklı selim insanın değil parmaklarını ısırması, bileğinden yemesi bile işten değil! Neden mi? Neden olacak; BDT grup sözcüsü Sırrı Sakık çıkıyor mecliste oturumu izleyen generallerin gözlerinin içine baka baka kin kusuyor. Şu sözlere bakın: “Siz haddinizi bileceksiniz. Halkın emrinde olacaksınız. Kız boş bırakılırsa ya davulcuya, ya zurnacıya kaçar ya. Siz de generalleri boş bıraktınız ya Balyoz’da ya da Ergenekon’da, halkın iradesiyle seçilenleri devirmeye kalkıştılar…”
Adam düpedüz Türk generallere, hem de TBMM de hakaret ediyor, aşağılıyor ama ne meclis başkanı ve ne de milletvekillerinden hiçbir tepki görmüyor. Türk olan, bu ülkenin insanı olan nasıl tepki vermez? AKP ‘de asker milletvekili var, hiçbir şey söyleyemez miydi? MHP asker sevdasıyla, ordu aşkıyla dolu bir siyasi parti! Neden çıkıp da hiç biri tek kelam etmez? Ya CHP sine ne demeli. Cumhuriyetin temelinde ismi yazılı olan bir parti! Partiyi kuranların çoğu asker! Yani, Atatürk, İsmet Paşa ve diğerleri! Hal böyle iken CHP ‘den hiçbir tepki gelmiyor? Utanılacak bir durum. Bunları gören halkın yüzü nasıl gülsün?
+ + +
CHP Genel Başkanı, kendi bölgesinden CHP milletvekili seçilen Hüseyin Aygün’ün “Ben CHP li değildim, Kemal Bey istedi seçildim” diyerek demeç verebiliyor sonra da “CHP Dersim’de katlıam yaptı” diyerek dünden bugüne CHP’ dolaysıya Atatürk, İnönü ve Celal Bayar dönemini katliam yapılan dönem olarak haykırıyor. Kemal Kılıçdaroğlu bu milletvekiline “Derhal istifa et, çek git” diyemiyor, ondan sonra da iktidar olmak istiyor! Bu milletvekilini partiden göndermezsen, kendi geçmişine yani CHP nin geçmişine sahip çıkmazsan daha çok beklersin iktidar olmak için! Hadi genel başkandan ses çıkmadı. CHP de ikinci adam, üçüncü adam yok mu? Onlar da mı aynı düşünceyi paylaşıyorlar. Öyle ise CHP nin siyaset sahnesinde durmasının en anlamı var? Kapatın gitsin! Herkes kurtulsun!
+ + +
Siyasi parti liderlerinin özellikleri olmalı. Ya halkın tamamını kucaklamayı bilmeli ya da karizması ile bir yerde durmalı. Ya devlet adamı özelliklerini taşır devamlı olarak her konuda mesafelidir. Ya da karizması vardır ama halkın içinde dolaşmayı, halkı dinlemeyi, halkla birlikte olmayı biidir. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu bundan da nasip almamış görüyoruz. Karadeniz sahil şeridinden CHP yeteri oyu alamadı. Sahil şeridi denizcilikle geçinir. Karadeniz ve İstanbul Boğazı ile Marmara denizinin sahilleri de balıkçılıkla geçinir. Büyük balıkçı takımları (tekneleri) vardır. Her birinde 25-30 kişi çalışır. Bunların aileleri dikkate alınırsa, bir takımda çalışan 25 kişi baktıklarıyla birlikte 150 kişidir. CHP lideri Maltepe’den Adalar’a gidecektir, sahile gelir, 15-20 balıkçı takımı, reisleriyle, tayfalarıyla CHP liderinin kendilerine bir merhaba diyeceğini, sorunları ile ilgileneceğini bekler ama CHP lideri o yana bile bakmaz ve yanındakilerle birlikte Maltepe Belediyesine ait bir tekneye binerek Adalara doğru uzaklaşır. Gel de bu balıkçı reislerinden oy iste!!! ”Oy zaten vermediler ki!” diyecekler olursa derim ki; şimdi sorunları geçen yıllardan çok daha fazla dinle sorunlarını, yapabileceğin bazı vaatlerde bulun, bakalım kazancın ne olur? CHP nin oya ihtiyacı yok ki! Neden uğraş versinler ki! Nasıl olsa Atatürk adı, İnönü adı, Altıok yeteri kadar oy almaya yetiyor!
+ + +
AKP iktidara geldiğinden bu yana Meclis Muhafız birliğinin kaldırılması düşünülüyordu. Nihayet gerçekleştirildi ve görev polise verildi. Helal olsun. Oysa o birlik Atatürk’ün emriyle 91 yıl önce kurulmuştu. Amaç Atatürk’ün kazanımlarını yok etmek değil mi? Yavaş yavaş başarılıyor.
+ + +
Bir haftadan beri “Melle” işi tartışılıyor! Hiçbir eğitimi olmayan, sadece medrese kültürü ve biraz da dini bilgisi olanlara diyanete öğreticilik/eğiticilik/imamlık görevi verilmesi kararı alınıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Cumhuriyet çocuğu olarak bunu nasıl kabulleniyor anlamak mümkün değil! Belki inadına yapıyordur, kim bilir? Malum ya Mustafa Kemal 1924 de Rize’yi ziyaretleri sırasında Valilik binasından çıkarken Rize ve Pazar Müftüleri kendisinden medreselerin açılmasını ister. Mustafa Kemal Kulaklarına inanamaz. Yüzü gerginleşir, kaşları çatılır şöyle der: “Demek ki okul istemiyor medrese istiyorsunuz! Oysa bu millet okul istiyor. Şu zavallı milletin yakasını bırakın, bırakın da vatan evladı yetiştin, yükselsin. Medreseler asla açılmayacaktır hocam. Bunu böyle bilesiniz!”
Tabii ki medreseler açılmadı ama 87 yıl sonra Güneydoğu da gizliden medrese tahsili alanlara 2011 yılının son ayında Diyanet Başkanlığında eğitici/öğretici kadrolar veriliyor. Böyle sine büyük karşı çıkış olur mu? Oluyor işte! Hem de Mustafa Kemal’e inat!
+ + +
Şike olayı beş aydır sonuçlanmadı. O kadar ileri gidildi ki mutlak kafası kesilecek bir kurban aranıyor. Aziz Yıldırım bulundu kurban olarak! Neden acaba! Zaten yeteri zenginliğe sahipti. Bir de Fenerbahçe başkanı oldu, o rüzgârı arkasına alıp yelkenleri şişirdi, işte o zaman büyüklerden de büyük oldu. Büyüklerin başı ezilir bu böyledir: Pargalı İbrahim’de böyle öldürüldü. Şöhreti Padişaha eş göründüğünde kurban edildi! Oysa Aziz Yıldırımın siyasetli bir işi yoktu! Siyasetle işi olmadığı için şike ile harman edildi! Sanki ilk defa şike yapılmış! Altmış yıldan fazladır futbolun içindeyim, şike olmayan dönem hiç olmadı ki! Hala şike yapılıyor. Aslında gerçek şikeler, hatır şikeleridir, bunun üzerinde duran yok. Yani para almadan yapılan şikeler!
Yazacak o kadar konu var ki! Söylenecek o kadar söz var ki! Üzerinde durulacak o kadar olay var ki yazsan bir türlü, yazmasan bir türlü!
15.12.20

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)