Naci Sapan Orta doğuda yeni oyuncuyu tespit ediyor, yine güzel bir analiz yapıyor.
Orta Doğu coğrafyasındaki değişim-dönüşümü, sadece Arap baharı olarak algılamamak gerekiyor.
Arap ülkelerinin dizayn edilmesine yönelik oluşan uluslararası konsept, ilk etapta Kürtlerin mevcut durumunu, değişim ve dönüşümdeki aktörlüklerini hesaba katmasa da, gelişmeler, özellikle de Suriye’deki durum, Kürtlerin Ortadoğu’daki aktörlüğünün devreye sokulmasının zorunluluğunu ortaya koyuyor.
Batılı ülkelerin cetvelle çizerek yarattığı sınırlar nedeniyle Türkiye, Irak, Suriye, İran topraklarında ayrı ayrı yaşamak zorunda kalan Kürtler, koca bir yüzyıldan alacaklarının farkındalar.
Tarih, Kürtlerin alacağını iade etmek üzere rolünü oynamaya hazır. Ancak, Kürtlerin ayrı ayrı yaşadıkları devletlerin yönetim erkleri, çağdaş dünya gelişmelerine ayak uyduramıyor. Kürtlerin Ortadogu daki mevcut varlıklarının geldiği aşamayı henüz yakalayamayan iktidar erkleri, bilerek yâda bilmeyerek, hala Kürtleri değişim ve dönüşümün bir parçası olarak görmüyor, görmek istemiyor.
Irak, İran, Türkiye, Suriye, ABD, Avrupa Birliği, Kürtlerin içinde olmadığı değişim ve dönüşümün aslında mümkün olmadığını biliyorlar. Bu nedenle, Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani’nin ABD gezisi, Ortadoğu’daki son gelişmeler, bugün Türkiye’ye gelişi, çok detay olmasa da, kısa bir analiz gerektiriyor. Analizler, mevcut durum ve gelişmelerin verileri ile olduğu gibi biraz da duruma yönelik öngörü gerektiriyor.
‘Sabun köpüğü’ politikalarının hâkimiyetindeki Orta Doğu coğrafyası ile ilgili öngörüler yüzde yüz yerini bulmasa da, bir fikir veriyor. Bu fikir de, Kürtlerin yeni dönemle ilgili aktörlüğüdür. Dolayısıyla Mesud Barzani’nin aktif rolüne dikkat çekmek gerekiyor.
ABD, Avrupa Birliği, bölge ülkelerinin, özellikle Türkiye’nin PKK’nin değişim ve dönüşümdeki aktörlüğüne sıcak bakmamasından kaynaklı sonuç, Barzani’nin aktörlüğünü gündeme getirdi diye düşünüyorum. ABD ve Türkiye gezisini bu nedenle önemsemek gerekiyor. Suriye’deki krizi yönetmeye soyunan Türkiye’nin bu işte çokta başarılı olduğunu söylemek mümkün değil.
Dört ülkenin topraklarında yaşayan Kürtlerin aktörlüğünün olmadığı bir değişim ve dönüşümün hayata geçirilemeyeceği gerçeği kendini dayatıyor. Uluslararası arenada statüsünü netleştiren Kürdistan bölgesi ve Başkanı Mesut Barzani’nin bu manada aktif aktörlüğüne ihtiyaç var. Bundan sonraki süreçte bu aktörlüğü biraz daha net izleme olanaklarımız olabilir.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)