Son Dakika Haberler
“width=“1293

TAM DA AHMET ALTAN AYDIN’I ANLATIRKEN HALİL BERKTAY’A BAK…

TAM DA AHMET ALTAN AYDIN’I ANLATIRKEN HALİL BERKTAY’A BAK…
Okunma : 936 views Yorum Yap

Sana nasıl hitap etmem gerektiğini bilemedim Halil Berktay, mektuba “Sevgili” yada “Sayın” diye başlamam gerekiyordu ama ikisini de yakıştıramadığımdan düz bir şekilde başladım. Dünkü yazında 1 Mayıs 1977 katliamını bizim kendi aramızda yaptığımızı yazmışsın, bugüne değin nice faşist, polis, asker ve dönek gördüm, bu yaramızı çözememişti ama sen çözdün sonunda.

Ben sol olarak neler yaptım bir bilsen Halil Berktay, önce bir slogan tespit çalışması yaptım, bütün görüşlerin ortak kararıyla “Allah Allah” diye saldırmaya karar verdim, daha sonra bütün sorunumuzu “Şeriat isterim” diyerek çözeceğimize karar verdim ve halka yakın olmak için de “Milliyetçi Türkiye” sloganını şiar kabul ettim.

Bildiğin ve yazdığın gibi bu sloganları belirledikten sonra işim kolaydı, bunlarla devlete de, derinine de, bizi her zaman destekleyen ABD’ye de yakın olmam işten bile değildi.

Tabii bunları yapmak kolay olmayacaktı Halil Berktay, aramızda münafıklar vardı, önce onları temizlemem gerekiyordu. Böylece Karadeniz açıklarında sandalla gelen komünist parti liderlerini boğdurdum. Ne de olsa onlar kapitalist ve emperyalist Sovyetler Birliği’nden geliyordu.

Bu yetmezdi Berktay, Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Kemal Tahir, Rıfat Ilgaz, Fethi Naci, Ulvi Uraz ve niceleri çok ileri gitmişti, onları devamlı hapiste tutmaları için hapse attım. Sadece benim bildiğim Aziz Nesin’e 8 tane suikast düzenledim. Hatta sonunda baktım bireysel olarak beceremiyorlar Sıvas Madımak otelinde toplu katliama giriştim. Anımsarsın oradaki sloganımız da “Şeriat gelecek, laiklik gidecek” diyeydi.

Bunlar içeri atılmakla adam olmuyordu Halil Berktay, belki akıllanırlar diye Sabahattin Ali’yi öldürttüm. Kapitalist-emperyalist Moskova’ya kaçmasaydı Nazım’ı da öldürtecektim ama o elimizden kurtuldu.

Bu dediklerim çok okunuyordu, o yüzden önce Tan Matbaası’nı yaktırdım ve Zekeriya Sertelleri de Moskofa şutladım.

6-7 Eylül katliamını yaptım, zaten bunu düzenlemekten dolayı Aziz Nesin’le Kemal Tahir’i hapse tıktım ve idamla yargılanmalarını sağladım.

Bütün bunları yaparken sosyalistlerin en büyük birliği olan NATO’ya girmesi için hükümeti zorladım. NATO çevremizdeki kapitalist, emperyalist ve faşist devletlerden bizi korumalıydı ve ilk iş olarak bize gladioyu kurdu, derin devleti öğretti.

İşte ondan sonra işim çok rahatladı, b ir komünist olarak ABD’yi arkama aldıktan sonra istediğim gibi at koşturmaya başladım. Darbe yapmak benim için çocuk oyuncağıydı Berktay ama onun şartlarını hazırlarken ne yalan söyleyeyim zorlandım.

Sırasıyla 27 Mayıs darbesini yaptım, Taylan Özgür’ü öldürttüm, 12 Mart darbesini başardım Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını idam ettirdim, İbrahim Kaypakkaya’yı, Mahir Çayan ve arkadaşlarını öldürttüm. Faşist Parti başkanı Behice Boran’ı hapsettim, Mihri Belli’yi anasından doğduğuna pişman ettim. Hatta meclisi karıştırmak için 15 milletvekili de soktum ama meclis çoğunluğu demokrat Adalet ve CHP’lilerin elindeydi. Çetin Altan’a karşın başarılı olamadım.

Darbeler sıklaşmıştı, yaptırması kolay değildi. O yüzden 12 Eylül darbesi için yüzlerce insanı katlettim. Daha önce “Kanlı Pazar” dan deneyimliydim, yüzlerce insanı katlettim. Bu konuda “Aydınlık Gazetesi” bana çok yardımcı oldu. Sen de aralarındaydın Halil Berktay, ne güzel devrimcilerin evlerinin krokilerini çiziyordunuz da onları vurup öldürüyorlardı. Oral Çalışlar Genel Yayın Müdürüydü, aynı şimdi de aynı saflarda olduğunuz gibi.

Sonra bildiğin gibi darbeyi yaptık Berktay, darbe çok işimize yaradı. Çok genç astırdık çok, çok insanlar öldürttük kendi aramızda. Baktık olmuyor emniyet binalarından atlayıp intihar ediyorduk, birbirimize işkence yapıyorduk. Ama çok şükür ki demokrat ve devrimci partiler yani Türkeş’in MHP’si ve Erb akan’ın MSP’si beraat ettiler.

Şimdi de devrimi Fethullah Gülen ve Soros’la yapacağız Berktay. Başında da söylemiştim ya ABD’den başka dostu yok bu dünyanın. Şiarımız “Erdoğan abimiz, Marksizm hedefimiz.

Sen de yazını tam da aynı gün Ahmet Altan “Aydın nasıl olmalı”yı yazdığında yazmışsın. Ne diyeyim Berktay sanırım bu da senin şanssızlığın. Ben ve aydın arkadaşlarım da şanssız esasında, idamı kaldırdılar, yaşını büyütecek çocuk bulamıyoruz. Ama olsun onun yerine yaşına başına bakmadan sıkıldıkça Kürtleri öldürüyoruz ya, bu bizim devrimcilik görevimiz Berktay.

Fazla uzatamayacağım Berktay, karnım acıktı, biraz bok yemeğe gidiyorum. Sana bu mektubu itin götünden yazıyorum Halil Berktay, kusura bakma başka yer bulamadım.

Ahmet Nesin

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)