Son Dakika Haberler

Sovyetlerde bir müzik emekçisi:

Sovyetlerde bir müzik emekçisi:
Okunma : 2.715 views Yorum Yap

Sovyetlerde Bir Müzik Emekçisi: Mîrê Bilurê (Kavalın Miri) 1918 yılında Van’ın Özalp ilçesinden Erivan’a sürgün edilen Kürt bir ailenin çocuğu olan Egîdê Cimo, 1932 yılında Ermenistan’ın Erdeşer köyünde dünyaya gözlerini açar. Küçük yaşlarda müziğe ilgi duyar. Uzun yıllar ezgilerin sesi, nefesi olacağı o aydınlık yola çıkışını şöyle anlatır Kavalın Miri;

SOVYETLERDE BİR MÜZİK EMEKÇİSİ

“Köyümüzün çevresinde düğünler yapılıyordu, bu müzik çok hoşuma gidiyordu. Köyümüzün kenarında bulunan Çemê Reş’te kamışlar vardı. Ben bir kamış koparıp bağladım, üzerinde delikler açtım. Üfledim ve ses çıktı. Bunun üzerine dedim ki, artık müzik yapacağım. Evimiz köyün diğer evlerinden biraz daha yüksekteydi. Düdüğün sesi çok güzel yayılıyordu ve ben çalınca köylüler duyuyordu. Bir süre sonra her çaldığımda köylüler evin etrafında toplanıyordu.”

Cimo henüz sekiz yaşındadır ilk müzik aletini yapıp, artık müzik icra edeceğim dediğinde. Cimo yirmili yaşlarında Erivan Bölgesinde bilinen ,aranan bir çalgı ustasıdır artık. Kaval ile müzik hayatına başlayan Egîdê Cimo, bunun yanı sıra mey, duduk, balaban gibi Kafkas yöresinde yaygın kullanılan üflemeli sazlar da çaldı. Müziğe olan ilgisi ve yeteneği Erivan Radyosu ile yollarını kesiştirdi, hatta Erivan Radyosunu var eden isimlerin başında gelir Kavalın Miri.

Erivan Radyosu:
Sovyetler Birliği’nde yaşayan Kürtlerin kültürel üretim merkezlerinden biri olan Erivan Radyosu 1955-1990 yıllarında Kürtçe yayınlar yapar. Sadece Sovyet topraklarında değil, Kürtçenin yasak olduğu Kürtlerin yaşadığı farklı coğrafyalarda da ses olur. Ve radyo spikeri Keremê Seyad`ın “Guhdarên eziz dengê radyoya Erivanê, klamê cimeta Kurdan” (Değerli dinleyiciler Erivan’ın Sesi Radyosu’ndan Kürt toplumunun şarkıları) sözleri ile Sovyet topraklarından kilometrelerce uzağa dokunan ezgiler başlar. Sovyet sosyalizminin Kürt halkına armağanı olan Erivan Radyosu bir halkın sesi olurken , bu sese emek veren onu var eden isimlerin başında gelir Egîdê Cimo. Radyo kurulduktan son yayınını yapana kadar.

Mîrê Bilurê (Kavalın Miri)

Sovyetler Birliği’nin Kürt kültüründeki yansıması olan Egîde Cimo‘yu ölüm yıl dönümünde tekrar hatırlarken çalışmalarını ve hayatına kısa bir mercek tutuyoruz

BİROL KORKMAZ

30.01.2022
Sovyetlerde Bir Müzik Emekçisi: Mîrê Bilurê (Kavalın Miri)
1918 yılında Van’ın Özalp ilçesinden Erivan’a sürgün edilen Kürt bir ailenin çocuğu olan Egîdê Cimo, 1932 yılında Ermenistan’ın Erdeşer köyünde dünyaya gözlerini açar. Küçük yaşlarda müziğe ilgi duyar. Uzun yıllar ezgilerin sesi, nefesi olacağı o aydınlık yola çıkışını şöyle anlatır Kavalın Miri; “Köyümüzün çevresinde düğünler yapılıyordu, bu müzik çok hoşuma gidiyordu. Köyümüzün kenarında bulunan Çemê Reş’te kamışlar vardı. Ben bir kamış koparıp bağladım, üzerinde delikler açtım. Üfledim ve ses çıktı. Bunun üzerine dedim ki, artık müzik yapacağım. Evimiz köyün diğer evlerinden biraz daha yüksekteydi. Düdüğün sesi çok güzel yayılıyordu ve ben çalınca köylüler duyuyordu. Bir süre sonra her çaldığımda köylüler evin etrafında toplanıyordu.”

Cimo henüz sekiz yaşındadır ilk müzik aletini yapıp, artık müzik icra edeceğim dediğinde. Cimo yirmili yaşlarında Erivan Bölgesinde bilinen ,aranan bir çalgı ustasıdır artık. Kaval ile müzik hayatına başlayan Egîdê Cimo, bunun yanı sıra mey, duduk, balaban gibi Kafkas yöresinde yaygın kullanılan üflemeli sazlar da çaldı. Müziğe olan ilgisi ve yeteneği Erivan Radyosu ile yollarını kesiştirdi, hatta Erivan Radyosunu var eden isimlerin başında gelir Kavalın Miri.

Sovyetlerde Bir Müzik Emekçisi: Mîrê Bilurê

Fotoğraflar: Savaş Boyraz
Erivan Radyosunda Kesintisiz 35 Yıl:
1955`te açılan Erivan Radyosunun Kürtçe bölümünde müzisyen olarak göreve başlar Cimo. Erivandan yükselen her ezgiye, her ağıda Cimo`nun kavalı eşlik eder. Aram Tigran, Şeroyê Biro, Karapetê Xaço, Aslîka Qadir , Sûsika Simo ve nicelerine. Spiker Keremê Seyad`ın dediği gibi: Sûsika Simo söylüyor, Egîdê Cimo çalıyordu.

Cimo aralıksız şekilde 35 yıl boyunca Erivan Radyosu’nda kompozitörlük yapar. Erivan Radyosundaki resmi görevinin yanı sıra Romanos Melikyan Müzik Enstitüsü’nü bitirir ve 1967 yılında yüksek okul diplomasını almayı başarır. Cimo Erivan Radyosunda sanatını icra etmeye başladıktan sonra kaval çalmadaki ustalığı tüm
Kürtler tarafından kabul görür ve Mîrê Bilurê (Kavalın Miri) unvanını alır.

Cimo, Erivan Radyosu’ndaki günleri ise şöyle anlatır: “Kürdistan’ın dört bir yanında Kürtler ve Kürtçe yasaktı, ama Sovyetler Birliğinde, burada yasak değildi. Biz Kürtlerin sesini tüm dünyaya yayıyorduk. Herkes bu sayede Kürtlerin ezgilerini dinliyordu. Erivan Radyosu, Kürt müziğinin önündeki yolu açtı ve bu anlamda büyük bir birikim oluşturdu. Şimdi birçok Kürt bize ‘Biz sizin müziğinizle, sanatınızla, eserlerinizle büyüdük’ diyor. Şu ana kadar Erivan Radyosu
görevini yerine getirdi, şimdi artık başka şeylere görev düşüyor.”

Sovyetler Birliği’nde Bir Müzik Emekçisi:
Cimo sadece kavalını çalıp müzik icra etmekle kalmayıp Sovyet topraklarında unutulmaya yüz tutmuş ezgileri ve dengbêjleri de gün yüzüne çıkarmak içinde uğraş vermiştir. Bugün, Erivan’ın bülbülü diye adlandırılan Karapetê Xaço`yu dinliyorsak Cimo`nun sayesindedir. Egîdê Cimo, Xaco’yla tanışma hikayesini ise şöyle anlatıyor: “Sürekli radyo için dengbêj arıyordum. Teyzemin eşi Derviş, Karapet’ten bahsetti. Onların köyüne gittik, Karapet bahçesinde toprağı eşiyordu. Tanıştık, “Lawike Metinî” adlı şarkıyı söyledi ve ben ‘Aradığım ses sendin’ dedim. Sabah erken saatlerdi ve ‘Haydi kalk radyoya gidelim’ dedim. O ise ‘Yürüyerek gideceğiz’ dedi. Bulunduğumuz yerden 20
kilometre uzaklıktaydı radyo ve sohbet ede ede radyoya kadar yürüdük. Sonra da Karapet’in sesini kaydettik.”

Mîrê Bilurê (Kavalın Miri) Egîdê Cimo 31 Ocak 2019`da Ermenistan’ın başkenti Erivan’da hayata gözlerini yumar. Geriye Kürtlerin olduğu her evin kapısını aralamış ,Sovyet sosyalizminin Kürtlere armağanı olan Erivan Radyosunu, o radyoda eşlik ettiği bir sürü ezgiyi bırakır. Mîrê Bilurê (Kavalın Miri) bir konuşmasında “Erivan Radyosu kendi üzerine düşen görevini yerine getirdi, şimdi artık başka şeylere görev düşüyor.” demişti.

Geçmişten ders alarak daha iyisini yapmak için anısına ,mücadelesine ve emeğine saygıyla…

Sol Haber

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)