Vücud bir ceset imiş, sana teslim, bana emanet
Ruh terkedermiş bu cesedi, hiç dilenmeden keramet
Ruh dediğin korunası, ol nefsinin nefretinden
Korumayanın halleri, ezilmişliğe delalet
19 a 19 iki takım maçı gibiymiş
Hayat dediğin işte, sade bundan ibaret
Sevmekte sensin, nefrette sensin
Fitneden saptın mı, bulacağın adalet
Gezme el kapısında, yol o yolda duranın
Yola sahip çıkmanın göstergesi, hamiyet
Göçen gidenlerin, adayısın adayı
Bırak işte birşeyler, gösterip te fazilet
3-5-10 deyip te sayma derim yılları
Yıl dediğin bir andır, varsa içinde kemalet
Vuslat ah vuslat, ördün yine ağları
Hasletim yurdumdur
Nefretimi sen sandım…
haslet: insanın yaradılışından gelen özellik, huy
keramet: Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı durum
delalet: Kılavuzluk, aracılık
hamiyet: Bir insanın yurdunu, ulusunu ve ailesini koruma çabası
fazilet: erdem
kemalet: insanın bilgi ve ahlak güzelliği bakımından olgunluğu
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)