Son Dakika Haberler
“width=“1293

Gömülü Propaganda.Bülent ESİNOĞLU

Gömülü Propaganda.Bülent ESİNOĞLU
Okunma : 669 views Yorum Yap

Gazetenin gömülüsü olur da, propagandanın gömülüsü olmaz mı?

Gömülü Gazeteci ifadesini, ilk kez, Cüneyt Özdemir’in, ABD’nin Irak işgali sırasında, Amerikan tanklarının içinden yaptığı gazetecilik sırasında, öğrenilmişti.

Gömülü eleman tabiri, inşaatçıların yakından bildiği bir tabirdir. Dibi betonun içinde, başı betonun dışında olan çelik parçasına “gömülü eleman” denir. Betonun dışında kalan bu çelik elemana istediğiniz yükü taşıtabilirsiniz.

Gömülü propaganda ise, gerçekte propaganda olduğu açıktan anlaşılmayan, ancak verilmek istenen bir mesajın, haber kılığı giydirilerek verilmesidir. Yani bir isteğin, habermiş gibi sunulmasıdır.

Gömülü Köşe Yazarlığı da böyledir. Kökü Amerika’nın içinde, diğer ucu Türk halkının içindedir.

Gazetecilik gömülü gazetecilik olunca, ister istemez Amerikan propagandası da gömülü oluyor.

Amerika, halkımız nezdinde öyle itibar kaybetti ki, Amerikancılar propagandasını ister istemez gömülü şekilde veriyorlar.

Gelin bir gömülü propaganda uygulaması yapalım.

Abdullah Gül NATO Genel Sekreteri olacakmış!?

Bu propagandanın temel iki amacı var.

Birincisi, buna gömülü kısmı diyebiliriz. NATO: İçinde bulunduğumuz, varlığından büyük memnuniyet duyduğumuz bir örgüttür. Başına Cumhurbaşkanımız bile gelebilmektedir. Gelebilecektir.

NATO biziz, biz NATO’yuz imajını vermektedir.

İkincisi, NATO’nun başına gelebildiğimize göre, başında olanlar da örgüte hükmedeceğine göre, bu örgüt(NATO) çok iyi bir örgüttür, propagandası yapılmış olacaktır.

Bu husus gerçekleşmese bile, tartışılması her bakımdan Batının işine gelen bir durumdur.

Tartışıldıkça NATO’nun meşruiyeti artar. Haçlının silahlı örgütü olmaktan çıkar. Sanki Türkiye’yi savunan bir örgütmüş gibi algılanır.

Türkiye, süper güçtür yutturmacası da, cabasıdır.

Gül’ün NATO Genel Sekreterliğine getirileceği tartışması/tartıştırılması ucunu betonun içinde saklayıp, betonun dışında kalan kısmına, yeni yükler bağlama işidir.

Özetle, Gül’ün NATO Genel Sekreterliğine getirilmesi haberi; NATO’nun Türk halkı nezdinde kötü bir şey olmadığı imajını vermeye yöneliktir.

Sanki NATO’yu Türkiye yönetecekmiş gibi bir havanın yaratılması; Amerika’yı ve NATO’yu yağlamaktır.

NATO’yu Amerika yönetir. NATO Haçlının İslam ülkeleri üzerindeki sopasıdır.

Kaldı ki, Gül’ün NATO Genel Sekreteri olması, Türk Ordusunun, Amerikan ordusunun daha ileri bir parçası olması demektir.

Bundan böyle, propagandalar, Soğuk Savaş döneminin metotlarına dönecekmiş gibi görünüyor. “ Ne yapalım, Rusya bizi tehdit ediyor. ABD tutunmaktan başka yolumuz yok” konuları işlenecek.

Kürecik Amerikan Üssünün yarattığı Rusya tehdidi, Amerika’nı Türkiye’deki varlığının ve etkinliğinin artması demek olacaktır.

Yanlış ata oynuyorlar. Bozguna uğramış bir gücün peşine takınılmaz.

24.5.2012, bulentesinoglu@gmail.com

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)