Son Dakika Haberler

CHP Medeni Kanunun Kabulü Basın Açıklaması

CHP Medeni Kanunun Kabulü Basın Açıklaması
Okunma : 3.606 views Yorum Yap

CHP Sarıyer Kadın Kolları Başkanı Sunay Sevinç Türk Medeni Kanunun Kabulü gününde basın açıklaması yaptı. Medeni Kanun 96. Yıl önce bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinde Kabul Edildi.

CHP Sarıyer İlçe Başkanılığıda yapılan basın açıklamasında İlçe Başkanı Sevim Yalınkılıç, Meclis Üyesi Meltem Pir ve Partililer iştirak ettiler.

CHP Sarıyer Kadın Kolu Başkanı Sunay Sevinç’in Türk Medeni Kanunun Kabul edilişinin 96. Yılı nedeni ile yapmış olduğu basın açıklaması…

CHP Medeni Kanunun Kabulü Basın Açıklaması

CHP KADIN KOLLARI’NIN TÜRK MEDENİ KANUNU’NUN KABULÜNE İLİŞKİN BASIN AÇIKLAMASI

96 yıl önce bugün, Türk Medeni Kanunu Türkiye Büyük Millet
Meclisi’nde kabul edildi. Başta ebedi liderimiz Gazi Mustafa Kemal
Atatürk olmak üzere, eşitlik ve demokrasi mücadelesinde bize güç
katan tüm devrimcileri sevgi, saygı ve şükranla anıyoruz.
Türk Medeni Kanunu’nun kabul edilmesi, kadının insan hakları
açısından dev bir adımdır. Bu yasa kadını ve erkeği yurttaşlık
temelinde eşitlemiştir. Erkeğin çok eşliliği ve tek taraflı boşanmasına
ilişkin düzenlemeler kaldırılmış, tek eşle evlilik esası getirilmiştir.
Kadınlara boşanma, mahkemede tanıklık yapma, eşit miras, velayet
hakkı ve malları üzerinde tasarruf yapma hakkı tanınmıştır.
1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren yeni Türk Medeni Kanunu ile
de aile hukuku kuralları günün değişen koşullarına uygun hale
getirilmiştir. “Aile reisi kocadır” hükmü değiştirilmiş, evlilik
birliğinde kadın ve erkeğe eşit söz hakkı tanınmıştır. “Evin seçimini
kocanın yapacağı” hükmü değiştirilerek, eşlerin oturacakları evi
birlikte seçmeleri hüküm altına alınmıştır. Evlilik birliğinin giderlerine
yalnız malvarlığı ile değil emekleriyle de katılabilme olanağı
sağlanmıştır. Ayrıca evlilik sona erdiğinde evlilik sürecinde edinilen
malların paylaşımında eşler arası eşitlik sağlanmıştır.

MÜFTÜLERE RESMÎ NİKAH YETKİSİ TANINDI

AKP iktidarının kadın erkek eşitliğine inanmayan zihniyeti, her geçen
gün kazanılmış haklarımızı aşındırdı. 2017 yılında “müftülere resmi
nikâh yetkisi” tanındı. Böylece laik hukukun simgesi olan Medeni
Kanunu’muzla sağlanan hukuk birliği göz ardı edildi. 2021 yılında ise
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir gece yarısı kararı ile kadının yaşam hakkını savunan İstanbul Sözleşmesi hukuksuz bir şekilde fesih edildi.

YOKSULLUK NAFAKASI

Şimdi de kadının nafaka hakkına göz dikildi.
Kadın Dayanışma Vakfı’nın “Yoksulluk Nafakası” incelemelerine göre,
dava sürerken müşterek çocuklar için talep edilen tedbir nafakası oranı sadece yüzde 44’tür. Eşler için talep edilen tedbir nafakası oranı ise yüzde 46’dır.
Müşterek çocuklar için talep edilen iştirak nafakasının oranı yüzde 61’dir.
Boşanma sonrasında taraflara üç çeşit nafaka hakkı tanınır. Bunlar;
tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasıdır.
Tedbir nafakası; boşanma davasının açıldığı günden başlayarak dava
süresince gerekli görüldüğü hallerde verilen bir nafaka türüdür.
İştirak nafakası, çocuğun velayetini alan eşe, çocuğun bakımı,
eğitimi ve korunması için ödenen nafakadır çünkü bu giderler anne ve
babanın ortak sorumluluğudur.

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİNİN İSPATI

Yoksulluk nafakası ise boşanma davasının bitip kesinleşmesinden
sonra ödenen bir nafaka türüdür. Boşanma yüzünden yoksulluğa
düşecek tarafa, geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında nafaka
bağlanır. Düzenlemede herhangi bir cinsiyet belirtilmemiştir. Daha
çok kadının lehine olmasının nedeni, boşanma sonrasında yoksullaşan
taraf daha çok kadınlardır. Bu tablo toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin
bir sonucudur.

Kaldı ki bu nafaka süresiz değildir. Alacaklının yeniden evlenmesi ya
da taraflardan birinin ölümü halinde ortadan kalkar. Buna ek olarak,
alacaklı tarafın bir başkasıyla fiilen evlenmiş gibi yaşaması, işe
girerek yoksulluğunun ortadan kalkması durumunda da mahkeme
kararıyla kaldırılabilir. Ayrıca, mali durumların değişmesi halinde
nafaka miktarının azalmasına karar verilebilir.
Kadınlar tarafından talep edilen yoksulluk nafakasının oranı yüzde 70’tir, çünkü davalara taraf olan kadınların yüzde 45’inin herhangi bir geliri yoktur.

CHP Sarıyer Kadın Kalu Başkanı Sunay Sevinç, Bağlanan nafakaların yüzde 50.7’si hiç ödenmemekte olduğunu belirtti. Kadın Dayanışma Vakfı’nın 2019 yılında yaptığı bu çalışmaya göre, mahkemeler, nafaka taleplerinin sadece yüzde 8’ini tam olarak kabul etmiştir. Ayrıca nafaka meblağları da kamuoyuna yansıdığı gibi milyonlar değildir. Kadınların sadece yüzde 2’si 2000 TL’nin üstünde nafaka alırken yüzde 66’sı 500 TL’nin altında nafakaya mecbur bırakılmaktadır. Şunu da hatırlatmakta fayda var: bağlanan nafakaların yüzde 50,7’si hiç ödenmemektedir.

Ayrıca, bir gün evli kalıp ömür boyu nafaka ödediğini iddia eden erkekleri TÜİK verileri bile yalanlıyor. 2020 yılında açıklanan TÜİK verilerine göre, Türkiye’de boşanmaların sadece yüzde 2.2’si bir yıldan az evlilikleri kapsıyor.

ŞAHSIM HÜKÜMETİ “ZORUNLU ARABULUCULUK” GETİRİYOR.

Başkan  Sunay Sevinç, Zorunlu Arabuluculuk ile kadınlar şiddet uygulayan erkeklerle aynı masada uzlaşmaya zorluyorlar dedi.
Şahsım hükümetinin yaptıkları bunlarla da bitmiyor. Aile Hukuku’nda “zorunlu arabuluculuk” uygulaması getirilmeye çalışılıyor. Bu düzenleme hayata geçirilirse; kadınlar açısından yeni mağduriyetler yaratılacak. Örneğin, kadın şiddet uygulayan erkek ile aynı masada uzlaşmaya zorlanacak.

NAFAKAYI İSTER ÖDE, İSTER ÖDEME DÖNEMİ

AKP Hükümeti boşanmaları hızlandırarak, dava süresince yoksullaşan tarafa ve çocuğa bağlanan tedbir nafakasını da ortadan kaldırmayı planlıyor. Boşanma davası süresince aile konutunda kadın ve çocukların yaşamasına karar verilebiliyordu. Oysa getirmeye çalıştıkları yeni düzenlemede, kadın ve çocuklar birkaç ay içinde aile konutundan çıkarılabilecek. Zaten ödenmeyen nafakalar için ister öde, ister ödeme dönemi başlayacak.

Biz bu hakları büyük mücadeleler sonunda kazandık. Cumhuriyetimizi kadın erkek beraber kurduk. Cumhuriyet Halk Partisi olarak diyoruz

ki; eşit, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olan bir Türkiye’yi yeniden hep birlikte inşa edeceğiz. Aydınlık bir gelecek tasarısıyla kurulan Cumhuriyetimizin karartılmasına asla izin vermeyeceğiz.
Tüm kadınları ve eşitlikçi erkekleri Medeni Kanunumuza sahip
çıkmaya davet ediyoruz. Bugün bizimle dayanışma içerisinde olan
kadın platformlarını, dernekleri, duygu ve düşüncelerimizi paylaşan,
çoğaltan herkesi selamlıyoruz.
HEPİMİZ EŞİT, HEPİMİZ TOK, HEPİMİZ GÜVENDE,
HEPİMİZ ÖZGÜR OLUNCAYA DEK MÜCADELEMİZ
SÜRECEK!

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)