CHP Yerel seçim hazırlıklarına başladı, önseçim ve temaül beklentileri var. Süreç içinde henüz uygulama belli değil. 2014 yerel seçimlerinde Belediye Başkan Aday adayı olan ve 2015 kongresinde ilçe başkan adayı olarak siyasette önemli çıkışlar yapan Ali İhsan Özdemir, son kongrede siyasi strateji olarak protestoların yaşandığı ilçe kongresinde, net tavırla, kongre sürecinin belirleyicisi oldu.
Ali İhsan Özdemir ile geçmiş ve gelecekle ile ilgili yerel seçim sürecini ve düşüncesinin neler olduğunu konuştuk.
– 24 haziran seçimlerinden sonraki olağanüstü kurultay talebi hakkında ne düşünüyorsunuz?
İçe dönük ve geçmişte kalan tartışmaların önümüzdeki seçimlere bir faydası olacağına inanmıyorum ancak olağanüstü kurultay toplama girişimi ve sonucunun tüzük çerçevesinde değerlendirildiğini ve karara bağlandığını söyleyebilirim.
– Aynı yapı 31 martta yapılacak mahalli idareler seçimlerinden hemen sonra tekrar olağanüstü kurultay talep eder mi?
Tüzüğümüz açısından engel bir hâl yok. Öncelikle seçimlerin hemen ardından muhtemeldirki olağan kurultay takvimi çalıştırılacaktır! Bunun dışında seçim sonuçlarında başarı varsa, örneğin: İstanbul ya da Ankara vb. büyükşehirlerde başarılı olunmuşsa kimse olağanüstü kurultay istemez.
– Önseçim yapılmadan belirlenen cumhurbaşkanı adayı İBB adaylığı için önseçim istiyor, sizce bu örgüt yapısı ile önseçim yapılabilir mi?
Cumhurbaşkanı adayımız Genel başkanımızın tasarrufu ile belirlendi, doğru.
Yine tüzüğümüzde aday belirlemede yöntemlerden biri de ‘önseçimdir’ yazılı, yöntemin tercih edilmesinde de parti kurullarına atıf var! Yani önseçim talep etmek tüzükten gelen haktır, takdir hakkı da parti kurullarınındır.
Bu örgüt yapısıyla yapılamayacak hiçbir şey tüzüğümüzde yer almaz.
– 2014 yerel seçimlerinde belediye başkan aday adayıydınız o sürece tanıklık ettiniz. Dönemin ilçe başkanı ‘büyük rezalet yaşandı’ diyor, siz ne söylersiniz?
Duygu dünyası çok güçlü olan biridir Mehmet ağabey, eskilerin deyimiyle ‘ayağına çabuk’ yani çalışkan bir karakter, Sarıyer’de emeği olan, sayılan birisidir. Önümüzdeki seçim kampanyasında da mutlaka önemli görevler alacaktır. Temayül yoklamasının tam olarak resmileşememesine atfen söylediği sözlerdir bunlar. Temayül yoklaması, sonuçları açısından hukukilikten vareste uygulamalardandır, eğilimin anlaşılmasında yol göstericidir ancak sonuçları kati olmayabilir. Önümüzdeki günlerde de temayül (eğilim) yoklaması yöntem olarak belirlenebilir. O gün de benzer sonuçlarla karşılaşabiliriz, bütün arkadaşlarımın buna hazırlıklı olması gerekir.
Şunu da hatırlatmamda fayda olacağını düşünüyorum: O eğilim yoklamasının seçilenlerinden ileride ilçe başkanı olacak , milletvekili adayı olacak ve başkaca değerli arkadaşlarımız listelerdeydi; iki başkanımız da çok yabana atmasınlar o sonuçları. Zaten o günün tarafları ‘hiç yaşanmamış gibi’, kısa bir süre sonra, 2015 kongresinde birlikte oldular, siyasetin doğasında olan işler.
– Eğilim yoklaması olursa sandığa gitmeyeceğim diyenler var siz ne yapacaksınız?
Toplumculuk ve ortak akılcılığın gerekleri belli. Tabiki orada olacağım. Eğilim yoklaması olursa önümüzdeki tablo bakımından 25-30 adaylık bir yarış olacağı meydanda. Parti etkinliklerine eksiksiz katılan, örgüt toplantılarına devam ettiğini gözlediğim, partinin genel politikaları açısından ses vermiş her arkadaşımın seçilebilmesi için son âna kadar çalışırım.
– Yerel seçimleri nasıl kazanacaksınız, aday olsaydınız stratejiniz ne olurdu?
Bu konudaki nacizane görüşlerimi CHP’nin önemli kadrolarının hazır bulunduğu örgüt toplantısında ifade ettim! Ogün anlattıklarımın hepsini burada söylemem! CHP oyları son genel seçimde konjonktürel olarak gerilemiş olabilir, bunda sakınca aramamak gerekir! Kaldı ki Milli irade tam da buradadır!
2014 yerel seçiminin vicdani bileşenleri 24 haziran seçimlerinde adreslerine döndüler!
Buna karşın son seçimlerde AKParti nin bütün yurtta gösterdiği en değerli aday Sn. Cumhurbaşkanı Sarıyer’de 11,487 oy geriye düştüler!
Yani kimse hayale kapılmasın. Şu halde en sade ifadeyle AK Parti karşıtlığı Sarıyer’de kesin olarak birinci partidir!
Bugünün Sarıyer sosyolojisi bakımından tercih ve değerlendirme yapacak olan seçmenini karşılayacak aday tam da belediye başkanının kendisidir. Ancak bu kesin sonucun bir dizi tedbirler almadan tahakkuk ettirilemeyeceği de orta yerdedir.
– İlçe kongresinde beklenmedik siyasi bir adım attınız, bugüne kadar da hiç konuşmadınız! O süreçte neler yaşandı, anlatır mısınız?
Bizim kongrelerimiz anlamını ve hak ettiği değerini 8-10 yıl sonra bulur.
2017 mayısında gelen kongre takvimi, 15 ekimde yapılan Darüşşafaka ve tekrarlanan Maden seçimleri ile ‘muhtarlık bölgesi seçimleri’ açısından sonlandı.
Bu 5 aya yakın süre boyunca bütün mahallelerde çalıştım. İşyerlerime hiç gitmedim!
Bu süre içinde 2015’de beni ilçe başkanı adayı yapan alternatif yapının (muhalefet olarak anmak yanlış!) 2017 kongresini kazanması için azami şartları oluşturmak üzere gayretkeş davrandım.
Bu çalışmalarda her mahalleden destek gördüm.
15 ekimden 16 kasıma kadar 10 civarında adayın teke düşmesi için sayısız ve saatler süren toplantılar organize ettim ve katıldım, eski ilçe başkanlarımızdan yardım aldım. Yine de muvaffak olamadım!
Aday olması için telkin ve teşvik ettiğimiz arkadaşımız 15 kasım Perşembe günü artık aday olmak istemediğini söyledi. Sonrasını savunamazdık!
İlçe kongresine katılmama fikri de o günlerde söylenmişti, ben minderden kaçmam; reddettik! 16 kasımda muhataplara ’10 gün içinde adayın teke düşürülmesi halinde tam destek olacağımızı, o süre boyunca hiçbir görüşmeye katılmayacağımızı’ bildirdik! Hiçbir sonuç alınamadı.
6 aralıkta başka bir görüşme yaptık. Konuşulanları birlikte karar aldığımız arkadaşlarımla paylaştım. Aldığımız kararı 8 aralıkta, önce il başkanımız Cemal CANPOLAT (ki saygı duyacağını ifade ederek karşıladı) ile, ardından diğer muhataplarla paylaştık.
İlçe kongrelerinde ilk sorun kimin ilçe başkanı olacağıdır.
İkinci sorun yönetimin kimlerden oluşacağıdır. Üçüncü başlık il delegelerinin kimlerden oluşacağı, kurultay delegelerinin kimler olacağı, nasıl bir CHP hayali kurulacağıdır!
Alternatif örgüt yapısının hukukunu kimlerin nasıl koruyacağı, gelecek 5 yıllık siyasi projeksiyonun nasıl oluşacağı hiç hesaba alınmadı! Hiçbir adayın kendinden başka kimseyi umursamadığını görmüş olduk.
Tamamı, kimin ilçe başkanı olacağı ufuksuzluğuyla tıkanıp kaldı, ileriye gidemedik!
Buna karşın; gelin bi görüşelim diyen yapının ilçe başkanı adayı belliydi, kaç kişi il yönetimine girmeli kararı verilmişti, hatta kurultay delegeleri, parti meclisi adayları… İl Disiplin kuruluna kadar kararlaştırılmış sadece isimler kim olacak o kesinleşmemişti!
Bizlerin aksine onlar ne yaptıklarını, ne istediklerini biliyorlardı! Bir an bile vazgeçmediler ve bize de yer açtılar.
Kongreye gitmeme kararı, kişisel tercihtir ve saygı duyarım. Ancak siyaseten büyük hatadır, İstanbul’da onaylayan bir kişiye rastlamadım.
Ben kaybedeceğimi son iki günde anladığım kongre salonuna 120 delegenin desteği ile girmiştim! 280 delege henüz bana karşı ve kararlıydı, ama anlatacaklarımız vardı! Bu inançla 120 delege desteği ile girdiğimiz kongre salonundan oyumuzu şu ya da bu gerekçeyle 157’ye çıkarabildik! Üstelik kaybettiğimiz ilan edilince, hemen orada; seçilen ilçe başkanına ’emrindeyiz’ diyebildik!
Yani CHP’de ilçe başkanı olmak bi yana ilçe başkanı adayı olmak bile şu nitelik, bu nitelik ister ama önce cesaret ister! O salona kaybedebileceğini bilerek girecek cesareti olmayanlar gelecek kongrelerde, 2017 kongresine bakıp dersler çıkarmalılar!
– Belediye yönetiminin delege seçimlerine müdahale ettiği ettiği söylendi hep, doğru mu?
Doğru, müdahale ettiler de onlar da siyaset yapıyor, niye etmeyeceklermiş, engel bir hal mi var?
Biz de müdahale ettik! Üstelik biz daha güçlü şekilde müdahale ettik ve aslında sonuç aldık.
İlçe başkan adayı açısından elimize yüzümüze bulaştı!
Yani sayı açısından her şey tamamdı, nasıl yapılması gerektiği idrak edilemediğinden elimize yüzümüze bulaştı, ufuksuz oluşumuzdan, ne yaptığımızı bilmez oluşumuzdan, elimize yüzümüze bulaştı!
– Kongreyi protesto eden bir siyasi ilçe kongresinde yeterli imza olmadığını iddia ediyor, ben tedbirli olarak disipline sevk edildiğimden katılamadım, neler söylersiniz?
Nisap için yeterli imza aramak öncelikle ogünün ilçe başkanına ait bir görevdir. Yetersiz katılımla kongre açılamaz! Bu sav sadece o günün ilçe başkanını değil, ilçe seçim kurulunu, divan başkanını ve nisap için imza verenlerle birlikte seçilen ilçe başkanını, yönetim kurulunu, belediye başkanını ve il delegelerini de zan altında bırakacak, amacını aşmış dayanaksız ve delillendirilemeyecek bir ifadedir! İfade edildiği gibi olsaydı itirazlar kesin karşılık bulurdu zaten.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)